Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/14361 E. 2012/2587 K. 08.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14361
KARAR NO : 2012/2587
KARAR TARİHİ : 08.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları …ın 1620 parsel sayılı taşınmazını 05.03.1999 tarihinde oğlu …ye satış suretiyle devrettiğini, mirasla ilgili tartışmalar çıkınca da …nin 16.09.2008 tarihinde taşınmazı davalı eşine yine satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, devirlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, taşınmazdaki binanın 2. katını davalının eşinin yaptırdığını ve bu katla ilgili taleplerinin olmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, satışların gerçek olduğunu, miras bırakanın dava dışı bir taşınmazı üzerine inşaat yapması sebebi ile taşınmazı satışa çıkardığını ve o dönem yurt dışında çalışan eşinin satın aldığını, 9 yıl sonrada kendisine devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalılara temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; miras bırakanın çekişme konusu 1620 parsel sayılı taşınmazını dava dışı oğlu …ye, …nin de davalı eşine temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak; iptal ve tescile karar verilen davacıların paylarının toplam değeri üzerinden karar ilam harcının hüküm altına alınması gerektiği halde, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın tamamının değeri üzerinden fazla harca ve davacı taraf yararına fazla vekalet ücretine karar verilmiş olması isabetsizdir.
Ne varki; değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının 2 bendindeki; ” Dava konusu yerin değeri bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle 72.360,12.-TL belirlenmiş olup, bu bedel üzerinden davacı vekili harç eksikliğini giderdiğinden 72.360,12.-TL üzerinden hesapla bulunan alınması gereken 4.298,20.-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 752,30.-TL harcın aynen mahsubu ile bakiye 3.545,90.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ” iptal ve tescile karar verilen davacıların payları üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.009,08.-TL karar ilam harcından peşin alınan 752,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.256,78.-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine” ibaresinin yazılmasına, yine hükmün 3. bendinde yeralan ” Davacı taraf kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 7.658,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; “Davacı taraf kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.792,38.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine” şeklinde yazılmasına, hükmün bu şekliyle 1086 sayılı HUMY’nın 438/2. (6100 sayılı HMY’nın 370/2) ve 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.