Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/14071 E. 2011/12628 K. 14.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14071
KARAR NO : 2011/12628
KARAR TARİHİ : 14.12.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden davalılar adına olan 18 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığını ileri sürerek tapu iptal ve terkin isteğinde bulunmuştur.
Davalı,davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece “ … 5841 sayılı yasa ile yapılan düzenleme ile 3402 sayılı yasanın 12. maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gibi, Kadastro Mahkemesinin kesinleşen kararı ile sicile bağlandığına göre anılan kararın davacı Hazineyi bağlayacağı” gerekçeleri ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi …’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, tapu iptal ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, önceden yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süre geçtiği gibi, Kadastro Mahkemesinin kesinleşen kararı ile sicile bağlandığına göre anılan kararın Hazineyi bağlayacağı gerekçeleriyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu taşınmazın öncesi tapusuz olup, dava dışı … … tarafından Hazine ve Silivri Belediye Başkanlığı aleyhine zilyetlik nedenine dayalı olarak açtığı tescil istekli dava sonucu Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 1959/51 esas – 1959/214 karar sayılı ilamı ile anılan kişi adına tescil edilerek derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği ve 2.12.1959 tarih 12 sıra nolu tapu kaydının oluştuğu, … …’den de satış suretiyle davalıların murisi … … adına 15.8.1966 tarih 47 sıra nolu tapu kaydı ile intikal ettiği anlaşılmaktadır.
20.12.1971 tarihinde yapılan kadastro tespitinde 15.8.1966 tarih 47 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak 10 nolu parselin maliki adına, 9 nolu parselin ise senetsizden Silivri Belediyesi adına tespit edildiği, … …’ün itirazı üzerine Silivri Kadastro Mahkemesinin 1972/11 esas – 1973/6 karar ve 24.5.1973 tarihli kararı ile 9 nolu parselinde 15.8.1966 tarih 47 sıra nolu tapu kapsamında kaldığı saptanarak … … adına tescil edildiği, daha sonra 51 ada 9 ve 10 nolu kadastral parsellerin tevhit ve ifraz işlemleri sonucu çekişme konusu 18 nolu parselin oluştuğu sabittir.
Eldeki davada çekişmeli parselin belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığından bahisle tapu kaydının iptali ve kütükten terkini istenilmiştir.
Bilindiği üzere; kıyılar, kamunun ortaklaşa yararlandığı yerler olup özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yani üst kavram kapsamında kazanılamayacak kamu malı, devletin hüküm ve kasarrufu altındaki yerlerdendir. Öyleyse, kesinleşen önceki dava ile eldeki bu dava bakımından ileri sürülen vakıaların dolayısı ile dava sebeplerinin aynı olduğu tartışmasızdır.
Bu durumda, davalıların kayden maliki bulunduğu taşınmazın Hazinenin de taraf olduğu tescil ilamıyla oluştuğu görülmektedir. Çekişmeli 18 parselin revizyon kaydı olan tescil ilamı kapsamı içerisinde kaldığı belirlendiğine göre davacı hazinenin tarafı bulunduğu dava sonucu oluşan hükmün Hazine bakımından bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur.
O halde, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasının yukarıda anılan gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olduğuna göre davacı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün açıklanan gerekçeyle ONANMASINA,Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 14.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.