Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/12828 E. 2011/12517 K. 08.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12828
KARAR NO : 2011/12517
KARAR TARİHİ : 08.12.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakan babaları … adına kayıtlı 2 ada 45 ila 51, 56 ada 5 ve 6 sayılı parsellerin davalı kardeşleri …’e bağış yoluyla temlikinde kullanılan vekaletnamede bağış yetkisi bulunmadığını, ayrıca resmi senetlerdeki anneleri Vasfiyenin imzalarının da gerçek olmadığını ileri sürerek, mirasçıların payları oranında iptal-tescilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle temyiz aşamasında eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen çap kayıtlarından, mahkemenin kabul kararı kapsamındaki 54 ila 60 sayılı parsellerin yargılama sürerken 22.8.2005 tarihinde dava dışı kişilere satılarak temlik edildiği görülmektedir. Bilindiği üzere, sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde, dava açıldıktan sonra da dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Hal böyle olunca, yargılama sırasında dava dışı kişilere devredilen taşınmazlar bakımından, yukarıda değinilen ilke doğrultusunda seçim hakkını kullanmaları için davacılara imkan tanınması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün (6100 sayılı HMK.’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla) HUMK.’nın 436. maddesi uyarınca ONANMASINA, davalı … Sicil Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı 2.143.19.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.