Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2011/12286 E. 2012/705 K. 02.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12286
KARAR NO : 2012/705
KARAR TARİHİ : 02.02.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalılardan … aleyhinde açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası sonucunda, 111 ada 89 parsel sayılı taşınmazda davalı …’nin iştirakli payından 366/17546 payın iptaliyle 371 m² kısmın ifrazen ayrılarak adına tesciline dair verilen kararın tapu kayıtlarına işlenmeden evvel, taşınmazda imar uygulaması yapıldığını ve birçok imar parsellerinin oluştuğunu, ancak anılan tescil ilamına konu yerin 1776 ada 7 parsel sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek, 1776 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 366 m²’lik kısmının Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.3.1988 tarih ve 1987/200 esas, 1988/91 karar sayısı ile adına ifrazen tespit ve tesciline hükmedilen yer olduğunun tespitine, bu yerdeki davalılara ait tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve …, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı …, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı … tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Davacı, daha önce adına tesciline karar verilen yerin, 7 nolu parseli içerisine isabet eden bölümün tespiti ile bu yere ilişkin tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; “davacının davasının kısmen kabulü ile, 1766 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro bilirkişilerinin 13.04.2010 tarihli krokisinde (M) harfiyle belirtilen 290.06 m²’lik kısmı, mahkemenin 04.03.1988 ve 1987/200 E.-1988/91 K. Sayılı ilamına konu 111 ada 89 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve kadastro fen memurunun 21.12.1987 tarihli krokisinde istinaden davacı … adına ifrazen tesciline karar verilen 371 m²’lik alandan Suluova Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulaması neticesinde DOP düşülmesi sonucu oluşan kısım olduğundan, 1766 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro bilirkişilerinin 13.04.2010 tarihli krokisinde (M) harfiyle belirtilen 290.06 m2lik kısmının davacı …’ya ait olduğunun tespitine, davaya konu taşınmaz için daha önce Mahkemenin 04.03.1988 ve 1987/200 E.-1988/91 K. sayılı ilamı ile davacı adına tescil kararı verildiğinden dolayı bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 65 sayılı kadastral parselin 04.01.1985 tarihinde davalılar …, … ve diğer davalının miras bırakanı Hediye ve dava dışı kişiler adına tespit edilip, 06.08.1986 tarihinde kesinleşerek çap kaydının oluştuğu, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan, “…’ye babasından intikal eden taşınmazdan 350m2lik kısmı haricen satın aldığı iddiasına dayalı” davanın, Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.03.1988 tarih ve 1987/200 E.-1988/91 K. sayılı kararıyla kabul edilerek 65 parselden ifrazen oluşan 89 sayılı parselin 371 m²’lik bölümünün de ifrazıyla davacı adına tesciline ve aynı zamanda … üzerindeki paydan 366/17546 payın iptali ve davacı adına tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği; çekişmeli yerde imar uygulaması yapıldığından ve yeni imar parselleri oluştuğundan davacının eldeki davayla, adına tesciline karar verilen yerin tespiti ve bu yerin sicil kaydının iptaliyle adına tescilini istediği görülmektedir.
Gerçekten de, Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.03.1988 tarih ve 1987/200 E.-1988/91 K. sayılı kararıyla tescil hükmü kurulan yerin, 7 nolu imar parseli içerisinde ve krokisinde M harfiyle gösterilen bölüm olduğu mahkemece yapılan keşifle saptanarak yazılı olduğu üzere tespit kararı verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.03.1988 tarih ve 1987/200 E.-1988/91 K. sayılı kararında 89 parsel sayılı taşınmazda 371 m²’lik yerin ifraz edilmesi suretiyle davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve davanın tüm paydaşlara tevcih edilmediği, başka bir ifadeyle tüm paydaşların davada yer almadığı sabittir.
O halde, “371 m²’lik yerin ifrazıyla davacı adına tesciline” şeklinde kurulan hükmün, o davada taraf olmayan paydaşları bağlamayacağı kuşkusuzdur. Kaldı ki, böyle bir kararın da esasen infazı da olanaksızdır. Bu durum karşısında, mahkemece, anılan mahkemenin kararıyla tescil edilen yerin imar parselinde nereye ait olduğuna dair verilen tespit kararında, mahkemece tescil kararı verilmediğine ve tespitle yetinilmiş olduğuna göre, gayrı yasal bir durum yoktur. Kurulan hükümle de kararı temyiz eden davalı aleyhine bir durum yaratılmamıştır.
Öyleyse, davalı …’in temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, tespit hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı 131.35.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.