Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2010/4033 E. 2010/4834 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4033
KARAR NO : 2010/4834
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 2503 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara davalıların yapılanmak ve hurdacılık yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, taşınmazda kiracı olduğunu, haksız müdahalesi bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, diğer davalı ise bir savunma getirmemiştir.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…davanın devamı esnasında davalıların işgallerine son verdikleri mahallinde yapılan uygulama sonucu düzenlenen bilirkişi raporları kapsamı ile anlaşıldığına göre davanın konusuz kalması nedeni ile hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmiş olması doğru değildir. Hemen belirtilmelidir ki, davanın reddi ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde kurulacak hükümlerin hukuki sonuçları itibarıyla farklılık arzedeceği tartışmasızdır. Öte yandan, davalıların tespit tarihi olan 11.04.2006 da taşınmazlara haksız olarak işgal ettikleri belirlenmiştir. Eldeki dava ise, 01.12.2006 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davalıların işgallerine son verdikleri tarihin saptanarak belirlenecek ecrimisilin de hüküm altına alınması gerekirken ecrimisil isteğinin reddi de doğru değildir.” Gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesi yönünden ise hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma ilamında uygun olarak elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve hesaplanan ecrimisile hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki; davacının kademeli faiz talebi bulunmadığı halde, hükmedilen ecrimisil için kademeli olarak faize hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendindeki “kademeli olarak hesaplanacak” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “dava tarihinden itibaren” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 113.30.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.