Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2009/12635 E. 2010/2247 K. 01.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12635
KARAR NO : 2010/2247
KARAR TARİHİ : 01.03.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL.

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1936 tarih 3/4 sayılı vergi kaydına istinaden zilyet ettikleri taşınmazın Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/8 Esas,1985/445 Karar sayılı dosyası ile 723 ada 1 parsel olarak 16750 m2 yüzölçümü ile adlarına tescil edildiğini, davacıların kullandığı arazinin Kuruçay ıslah projesi ile ikiye bölündüğünü, dere yatağının kuzeye çekilmesi ile oluşan ve kadastroca tescil harici bırakılan kısım yönünden davalı Hazine idari yoldan 135.000 m2 miktarlı kısmı 287 parsel olarak adına tescil yaptırdığını, bu yerin 16.750 m2’lik kısmının kendilerine ait tapulu yer olduğunu, çifte tapu durumu oluştuğunu ileri sürerek 16.750 m2’lik kısmın tapusunun iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Hazine, dava konusu yerin dere yatağı iken idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini, 287 parselin ifrazen 495, 496 ve 503 ila 508 parsellere ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı … yönünden davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; “…yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporuna göre de 723 ada 1 parselin ifraz sonucu oluşan 496 parselin 710.94 m2’si,497 parselin 1283.52 m2’si, 506 parselin 14012.13 m2’si, 503 parselin 300.32 m2’ si ile çakıştığı sabittir. Davacının paydaşı olduğu 723 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.7.1985 gün 1977/8 Esas,1985/445 Karar sayılı ilamı ile oluştuğu, davada Hazinenin de taraf olduğu ve anılan kararın Hazineyi bağlayacağı kuşkusuzdur.Bu durumda, kural olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Ne varki, 723 ada 1 parsel davacı ile dava dışı birçok kişi adına kayıtlı olduğu için sadece davacının payı yönünden iptali ile diğer paylar yönünden çifte kayıt olgusunun devam ettirilmesi devletin doğru sicil oluşturması prensibine aykırı olmasına karşın mahkemece davacının payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, kural olarak çekişmeli bölümler yönünden iptal kararı vermekle yetinilmesi gerekirken zaten taşınmaz davacılar adına tapuda kayıtlı olduğuna göre ayrıca paylı şekilde tescile karar verilmesi de isabetsizdir. Hal böyle olunca, 273 ada 1 parselin tüm paydaşlarının davada yer almalarının sağlanması ve ondan sonra yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının, temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 01.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.