Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/953 E. 2023/3459 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/953
KARAR NO : 2023/3459
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2020 tarihli ve 2020/248 Esas, 2020/277 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve

üçüncü fıkraları uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2020 tarihli ve 2020/248 Esas, 2020/277 Karar sayılı kararının katılan ve katılan Kurum vekilleri ile sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 15.10.2021 tarihli ve 2021/7631 Esas, 2021/13048 Karar sayılı kararı ile, olayın gerçekleştiği araçta hava yastığı bulunup bulunmadığı ve aracın düşmesi halinde açılıp açılmayacağı hususunun tespiti ile maktulde meydana gelen yaralanmanın aracın suya düşmesi sonucu araç içinde etrafa çarpması sonucu mu, künt bir cisimle vurulmak suretiyle mi meydana geldiği hususunda Adli Tıp Kurumundan görüş alınarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/364 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Kurum Vekilinin Temyiz İstemi, ceza miktarının az olduğuna, takdirî indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,

Katılan Vekilinin Temyiz İstemi, temyiz iradesini bildirmekten ibaret olduğu,

Sanık Müdafinin Temyiz İstemi, eksik araştırmaya, suçun işlenmediğine,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Maktul ile sanık arasında önceki yıllarda gönül ilişkisi bulunduğu ve sona erdiği ancak sosyal medyadan halen birbirlerini takip ettikleri, maktulün bu esnada başka bir kişi ile gönül ilişkisi olması nedeni ile sanığın maktulü rahatsız ettiği, 2015 yıllarında tarafların normal arkadaş olarak tekrar görüşmeye başladıkları ve olay günü sanık ve maktulün saat 17:00 sıralarında Tarsus ilçesi Berdan barajında buluştukları, sanığın beyanına göre alkol aldıkları, olay yerinden ayrılacakları sırada maktulün sanığın aracının şoför koltuğuna geçtiği, sanığın da maktulün yanındaki koltuğa oturduğu ve aracın baraja düştüğü, saat 22:15 de alınan ihbar üzerine Tarsus itfaiye ekiplerince 1 metre kadar suya batık olan aracın sudan çıkarıldığı, sanığın da olay yerinde ıslak vaziyette olduğunun anlaşıldığı, olay mahallinde aydınlatma ve olayı gören herhangi bir kamera sisteminin olmadığı, çevreden yapılan araştırmaya rağmen herhangi bir görgü tanığının tespit edilemediği, aracın kontağının üzerinde ve 1. vitese takılı olduğu, camlarının kapalı, sağ arka camının açık olduğunun tespit edildiği, otopsi rapor içeriğine göre maktulün özellikle yüz kırıkları ve yaygın yumuşak doku harabiyeti gözetildiğinde yoğun ve şiddetli bir fiziksel saldırıya maruz kaldığının anlaşıldığı, aynı araçta ve aynı şartlarda bulunmasına rağmen sanıkta

bu şekilde tanımlanabilecek herhangi bir yaralanma olmadığı, olay yeri inceleme raporu ve fotoğraflar gözetildiğinde, araçta meydana gelen hasar, aracın fiziksel hali, düştüğü mesafe, su altında kaldığı derinlik bir arada gözetildiğinde otopsi raporunda belirtilen yaralanmaların mevcut kaza ile orantılı olmadığı anlaşılmakla, sanığın kasten öldürme suçunu işlediği ve buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.

2. Sanığın aşamalardaki savunmaları, tanık … beyanı, mağdur beyanı, olay yeri inceleme raporu, kollukça tutulan tutanaklar, sanığın adli sicil kaydı dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Bozma ilâmı sonrası alınan, alanında uzman bilirkişilerce tanzim olunan 04.01.2022 tarihli, “davaya konu araçların tamamında hava yastığının standart donanım olduğu, dosyadaki belge ve ifadelerden, aracın su kenarında durduğu sonra bir şekilde suya düştüğünün anlaşıldığı, aracın kontak anahtarının açık konumda, el freninin çekili halde olduğu, vitesin ise (1) viteste olduğunun anlaşıldığı, bazı durumlarda el freninin yeteri kadar çekilmemesi ile aracın çalıştırılarak biraz zorla da olsa hareket ettirilebileceği ancak bu hareketin akıcı olmayacağı, irdelenmesi gereken diğer hususun , aracın suya düştüğü noktada toprak seviyesi ile suyun yüzey seviyesinin arasındaki kot farkının 1 metre olduğu, aracın burun aşağı şekilde suyun içerisinde dibe gittiği, ancak bu gidişin havaya nazaran çok daha yoğun olan suda hızlı olmayacağı, otomobilin bazı bölgelerinde sıkışan havanın da aracın suya batmasını yavaşlatacağının kabulü ile, hava yastıklarının açılmasını sağlayacak hız şartlarının oluşmayacacağı” görüşünü içerir bilirkişi raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

4. … Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesince tanzim olunan 20.11.2015 tarihli , “kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı sternum ve yüz kemik kırıkları ile birlikte , yaygın yumuşak doku içi kanama ve suda boğulmaya bağlı mekanik asfiksinin ortak etkisi sonucu meydana geldiği “görüşünü içerir otopsi tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

5. Bozma sonrası Adlî Tıp Kurumu İhtisas Kurulunca tanzim olunan 22.12.2021 tarihli ,”sternum kırığının yeniden canlandırma işlemi sırasında oluştuğu, aracın su içerisine düşmesi esnasında kafasını direksiyona veya aracın içerisinde bulunan sert bir zemine çarpmasıyla husulü mümkün künt kafa travmasına bağlı yüz kemik kırıkları ile suda boğulmanın müşterek etkisi sonucu meydana gelmiş olduğu” görüşünü içerir adli muayene raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
Katılan Kurum vekilinin, ceza miktarının az olduğuna, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, Katılan vekilinin, temyiz iradesini bildirmekten ibaret istemi ve sanık müdafinin eksik araştırmaya, suçun işlenmediğine yönelen temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede,
Bozma sonrası alınan Olay Olgular başlığı (5) nolu paragrafta bilgilerine yer verilen rapor içeriğine göre maktulde meydana gelen sternum kırığının yeniden canlandırma işlemi sonucu gerçekleştiğinin ve yüzündeki kemik kırıklarının ise kafasını direksiyona veya aracın içerisinde bulunan sert bir zemine

çarpmasıyla husulü mümkün künt kafa travmasına bağlı oluştuğunun ifade edilmesi ile yargılama aşamasında olayın olduğu tarihten sonra alınmış olsa da tanık …’ın beyanı dikkate alındığında, sanığın savunmasının aksinin ispatlanamadığı ve atılı suçu işlediğine dair kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, beraatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi yönünden hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi nedeniyle Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/364 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı 04.01.2016 tarih ve 2016/10 esas sayılı iddianamesindeki şüpheli …’in, 26.08.2015 tarihinde maktül …’ı kasten öldürdüğünü TCK’nin 81/1 maddesi uyarınca cezalandırılma kararı verilmesi kamu adına talep etmiştir.
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi 08.06.2022 tarihli ve 2021/364 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararında sanığın, maktuleyi kasten öldürdüğünün sabit olduğunu belirterek TCK’nin 81/1, 62. maddeleri uyarınca 25 yıl Hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Katılan vekili ve sanık müdafii kararı temyiz etmiştir.
Dairemiz sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından oy çokluğuyla beraatine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar vermiştir.
Dairemizin beraat yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum, şöyle ki;
Beraat görüşüne delil teşkil eden …’ın görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığı, beyanlarının

tamamının duyuma dayalı olduğu, beyanın olayın oluş şekline uymadığı ve itibar edilmemesi gerektiği kanaatindeyim.
Sanığın savunmasına itibar edilerek beraat yönünde kanaat oluşmuştur. Dosyadaki delillerden anlaşılacağı üzere sanığın savunmasının somut olayla örtüşmediği ve gerçek dışı olduğu sabittir. Somut deliller karşısında sanığın savunmasına itibar edilmemesi gerektiği kanaatindeyim.
İstanbul Adlî Tıp 1. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 18.04.2022 tarihli raporun sonuç kısmında “Kişinin ölümünün sorulduğu üzere ifadelerde belirtildiği şekilde aracın su içerisine düşmesi esnasında kafasının direksiyona veya aracı içerisinde bulunan sert bir zemine çarpmasıyla husulü mümkün künt kafa travmasına bağlı yüz kemiklerinde kırıklar ile suda boğulmasının müşterek etkisi sonucu meydana gelmiş olduğu” belirtilmiştir. Araçla ilgili alınan raporda araçta hava yastığının bulunduğu, olay yerine fiziki konumu ve aracın suya giriş açısı ve hızı dikkate alındığında teknik olarak hava yastığının açılmasını sağlayacak şartların oluşmadığı kanaatinin oluştuğu belirtilmiştir.
Olay yeri inceleme raporu, bilirkişi inceleme raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; maktul’de meydana gelen yüz kırıkları ve yaygın yumuşak doku harabiyeti gözetildiğinde yoğun ve şiddetli bir fiziksel saldırıya maruz kaldığı sabittir. Aynı araçta ve aynı şartlarda bulunan sanıkta bu şekilde tanımlanabilecek herhangi bir yaralanma olmadığı gibi, aksine maktul’de meydana gelen yaralanmaların sanığın eliyle gerçekleştiği yönündeki kanaati güçlendiren sanığın el üst kısmından yaralandığı anlaşılmıştır. Aynı araçta aynı koşullarda bulunan iki kişiden birinin yüz kırığı ve yaygın yumuşak doku iç kanamasının olması, diğerinin hiçbir şekilde yaralanması olayın oluş şekline ve alınan bilirkişi raporlarındaki tespitlere uymadığı görülmüştür.
Araçta meydana gelen hasar, aracın fiziksel hali, düştüğü mesafe, su altında kaldığı derinlik birlikte değerlendirildiğinde, maktuldeki yaralanmaların mevcut kaza ile olma ihtimalinin bulunmadığı, araç suya düşmeden önce maktul’ün yoğun fiziksel şiddete maruz kaldığı ve kasten öldürüldüğü kanaatine varılmış olmakla; Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/364 Esas, 2022/2341 Karar sayılı kararının kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve Mahkeme kararının Onanması gerektiği görüşündeyim.