YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7912
KARAR NO : 2023/7219
KARAR TARİHİ : 27.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/345 E., 2022/379 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
KANUN
YARARINA BOZMA
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
… 51. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2022 tarihli ve 2022/345 Esas, 2022/379 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun’un 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 21.06.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.08.2023 tarihli ve 2023/10688 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.09.2023 tarihli ve KYB-2023/93543 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.09.2023 tarihli ve KYB-2023/93543 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan kasten yaralama suçu için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zamanaşımının 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu nazara alındığında, zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 25.06.2010 tarihinden, hükmün açıklandığı 21.06.2022 tarihine kadar geçen süreden (11 yıl 11 ay 27 gün), sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29.05.2012 tarihi ile denetim süresi içerisinde işlenen suçun suç tarihi olan 26.06.2015 tarihi arasında geçen (3 yıl 28 gün) durma süresi çıkarıldığında 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin karar tarihi itibariyle tamamladığı cihetle, davanın düşürülmesi yerine, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine dair yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin; “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2. Hükümlünün katılanı basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir şeklinde yaraladığı anlaşılmakla 5237 sayılı Kanun’un Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci fıkrasının (e) bendine göre;
“(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
(e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.”
3. 5237 sayılı Kanun’un Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası; “Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.” şeklinde düzenlemeyi haizdir.
4. Hükümlü hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında bulunduğu ve 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirlenmiştir.
5. Hükümlünün atılı suçu 22.12.2009 tarihinde işlediği, Mahkemesince 25.06.2010 tarihinde savunmasının alındığı, 29.02.2012 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 29.05.2012 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 26.06.2015 tarihinde yeniden suç işlediği, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi uyarınca zamanaşımının 29.05.2012
ilâ 26.06.2015 tarihleri arasında 3 yıl 27 gün süreyle durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 26.06.2015 tarihinden itibaren yeniden işlediği anlaşılmakla; 25.06.2010 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 21.06.2022 tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 22.07.2021 tarihinde dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. … 51. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2022 tarihli ve 2022/345 Esas, 2022/379 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.