Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/7871 E. 2023/7212 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7871
KARAR NO : 2023/7212
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/365 E., 2022/123 K.
HÜKÜMLÜ : … (Özdemir)
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2020/365 Esas, 2022/123 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun’un 272 nci

maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 15.03.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 25.07.2023 tarihli ve 2023/7701 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/90117 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/90117 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanık hakkında verilen Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli mahkûmiyet kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Kanun’un 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurularak mahkemenin kabulünün açıklanması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün neden açıklandığına ilişkin gerekçe ile yetinilerek, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun’un amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçesiz hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
Mahkemece verilen kararın gerekçe bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 … maddesinin üçüncü fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 230 uncu maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Georgiadis/Yunanistan, B.No: 21522/93, 29.05.1997, §§40-43; H./Belçika, B. No: 8950/80, 13.11.1987, §53; H.A.L./Finlandiya, B.No: 38267/97, 25.01.2004, §§50-51 kararlarında, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 11.07.1976 tarihli ve 15643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas, 1976/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda ifade edilen; “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 05.05.2015 tarihli, 2014/8-145 Esas ve 2015/145 Karar sayılı kararında mealen belirtilen hususları taşıyacak ve Mahkeme kararlarının denetime olanak sağlayacak şekilde açık olması, bunun için sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre Mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği anlaşılmakla Mahkeme kararındaki gerekçenin yeterli olduğu belirlendiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.