Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/6434 E. 2023/6997 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6434
KARAR NO : 2023/6997
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/893 E., 2018/43 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

… 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.01.2018 tarihli ve 2016/893 Esas, 2018/43 Karar sayılı kararları ile sanık hakkında
1. Katılan Kazım’a yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kannun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

2. Katılan …’a yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kannun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın itiraz edilmeksizin 23.03.2018 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştikleri anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.05.2023 tarihli ve 2022/30153 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.07.2023 tarihli ve KYB-2023/65643 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.07.2023 tarihli ve KYB-2023/65643 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarihli ve 2013/14-102 Esas, 2014/128 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartları oluşmadığı halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği ve bozma kararının aleyhe sonuç doğuracağı nazara alınarak yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk hakkında, basit yaralama ve yaralama suçlarından açılan kamu davası sonucunda, mahkumiyeti ile 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin … 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.01.2018 tarihli kararının, 23.03.2018 tarihinde kesinleşmesini müteakip, denetim süresi içerisinde 16.12.2019 tarihinde kasıtlı suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, … 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2022 tarihli ve 2021/628 Esas, 2022/116 Karar sayılı kararı ile hükümlerin açıklanarak suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmesini takiben sanık tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 26.09.2022 tarihli, 2022/2435 Esas, 2022/2503 Karar sayılı kararı ile ‘Sanığın adlî sicil kaydı incelendiğinde; … 10.Sulh Ceza Mahkemesinin 19.03.2013 tarih ve 2013/144 Esas, 2013/259 Karar sayılı kararı ile kasten yaralama suçundan hükmolunan 2.400,00 TL adlî para cezasının kesinleşme tarihinin 19.10.2013, yerine getirme tarihinin 30.10.2013 olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davadaki suç tarihinin ise 15.10.2016 olduğu gözetildiğinde kasıtlı suçtan sabıkası bulunan sanık hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6-a bendinde yer alan, ‘Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması’ koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi hukuka aykırı olup…’ şeklindeki gerekçe ile adlî sicil kaydına göre suça sürüklenen çocuk hakkında … 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.03.2013 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 231/6-a maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun daha öncede kasıtlı suçtan mahkum olması sebebiyle hakkında bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden … 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2022 tarihli hükmün açıklanmasına ilişkin kararın

bozulmasına karar verilerek … 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.01.2018 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kanun yararına bozulması hususunun ihbar edildiği,

Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 04.10.2021 tarihli ve 2021/9910 Esas, 2021/12980 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığın dosya içerisinde bulunan adlî sicil kaydında daha önce işlemiş olduğu suç nedeniyle, … 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.03.2013 tarihli ve 2013/144 Esas, 2013/259 Karar sayılı kararı ile verilen ve 19.10.2013 tarihinde kesinleşen mahkumiyet kaydının bulunduğu, işbu yargılamaya konu suçun ise anılan kararın denetim süresinde 15.10.2016 tarihinde işlendiği cihetle, 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesindeki ‘…Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.’ şeklindeki hükme nazaran, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi ile aynı Kanun’un 310 uncu maddesinde düzenlenmiştir. 5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan;
“(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.”
Şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.

Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.

2. 5271 sayılı Kanun’un, “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231 … maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan altıncı fıkrası; “(6) (Ek: 6.12.2006-5560/23 md.)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.” şeklinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin onbirinci fıkrası gereği “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin onikinci fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.

3. Bir hukuki işlemin, kurucu unsurlarında eksiklik olması halinde, hukuki işlemler için bir yokluk halinden bahsedilebilecektir. Ayrıca kurucu unsurlar dışında hukuki işlemlerdeki “geçerlilik” ve “etkinlik” unsurları da, işlemin “yok hükmünde” sayılması ile ilgili olarak dikkate alınmalıdır. Hukuken geçerli olan kararların yok hükmünde sayılmasından söz edilemez.

Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; adlî sicil belgesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel nitelikte kaydı bulunan sanığın, kasten yaralama suçundan 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilmiş, anılan karar itiraz edilmeksizin 23.03.2018 tarihinde kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içinde 16.12.2019 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle … 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.02.2022 tarihli ve 2021/628 Esas, 2022/116 Karar sayılı kararı ile sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına ve sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Açıklanan hükmün istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 26.09.2022 tarihli ve 2022/2435 Esas, 2022/2503 Karar sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ilişkin kararın yok hükmünde olduğuna kesin olarak karar verilmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk karara yönelik kanun yararına bozma yoluna başvurulması gerektiği kabul edilmiş ise de; hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkumiyet kararının bu şekilde yok hükmünde sayılması mümkün bulunmamaktadır.

4. Uygulamada, bazı hâllerde, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkumiyet hükümlerinin yok hükmünde olduğunun tespit edildiği kararlar mevcuttur. Örneğin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın tebligat işlemlerindeki hukuka aykırılıklar ve kararın

kesinleşmemesi veya daha önce açıklanan hükmün ikinci kez açıklanmasına karar verilmesi gibi hallerde açıklanan hükümlerin yok hükmünde sayılması kabul edilebilir. Bu gibi hallerde, işlemin kurucu unsurlarında eksiklik olması nedeniyle yok hükmünde olduklarından kuşku bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, aynı denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasının isabetsiz olduğunda tereddüt bulunmamakta ise de; incelenen dosyada açıklanması geri bırakılan ve itiraz edilmeden kesinleşen hüküm açıklanmakla hukuki varlık kazanmış ve yok hükmünde sayılması için de bir neden oluşmamıştır. Koşulları oluşmadığı halde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar açıklandığında yok hükmünde olmaz. Açıklanmakla geçerli bir hukuki varlık kazanan bu hükmün istinafen incelenmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karardaki hukuka aykırılığın hükmün açıklanmasına karar verilmiş olması nedeniyle bu aşamada kanun yararına bozma yoluyla giderilmesinin mümkün bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.11.2023 tarihinde karar verildi.