Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5801 E. 2023/7196 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5801
KARAR NO : 2023/7196
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/365 E., 2022/389 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.08.2022 tarihli ve 2022/365 Esas, 2022/389 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 … maddesinin üçüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 defa 3.360,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin, itiraz edilmeksizin 13.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.05.2023 tarihli ve 2022/32596 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/58382 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/58382 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, ‘Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.’ hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun’un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, ‘Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması’ gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
Dosya kapsamına göre, Mahkemesince sanık hakkında açılan kamu davasında basit yargılama usulü uygulanarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Kanun’un 251/2. maddesinde, ‘Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir’ şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, mahkemesince savunmasının tespiti için sanığın bilinen son adresi ve aynı zamanda mernis adresi olan ……….., Mah. ………., Sk. No:…. İç Kapı No:/İstanbul’ adresine öncelikle mernis şerhi olmadan tebligat çıkarılması gerekirken, anılan adrese doğrudan 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu gözetilmeksizin, sanığa yeniden usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadan yargılamaya devamla savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un, Basit yargılama usûlü başlıklı 251 … maddesinin inceleme konusu ile ilgili ikinci fıkrası; “Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

2. Hükümlü hakkında açılan davanın basit yargılama usûlüne göre yürütülmesine karar verildiği belirlenmekle hükümlüye savunmasını bildirmesi için tebligat çıkarıldığı ancak tebligat mazbatası üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Şöyle ki 7201 sayılı Kanun’un “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre;
“Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”

Mezkûr hüküm gereği yapılan inceleme neticesinde; hükümlünün Merkezi Adres Kayıt Sisteminde (MERNİS) kayıtlı adresinin dava dosyasında bilinen adres ile aynı olduğu belirlenmiştir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 20.11.2020 tarihli ve 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 7201 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği, muhatabın bilinen en son adresine çıkarılan tebligatın iade edilmesi veya MERNİS adresinin bilinen adresten farklı olması hâlinde MERNİS adresine “MERNİS” şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun’un 21 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat çıkartılması gerekmektedir.

Ancak, basit yargılama usûlüne ilişkin tebligatın, hükümlü adına 7201 sayılı Kanun’un 21 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca tebligat yapılmadan“MERNİS” şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun’un 21 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebliğe çıkarıldığı, bu itibarla hükümlü adına çıkarılan tebligatın usûlüne uygun olmadığı belirlenmiştir.

3. Hükümlüye savunmasını bildirmesi için çıkarılan tebligatın usûlüne uygun yapılmadığı dikkate alınmadan yargılamaya devam edilerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.08.2022 tarihli ve 2022/365 Esas, 2022/389 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.