Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5767 E. 2023/7195 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5767
KARAR NO : 2023/7195
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMES İ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2009/19 E., 2013/179 K.
SUÇ : Kasten yaralama
EK KARAR : Tekerrür hükmünün hükümden çıkarılmasına dair ek karar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili ek kararın kanun yararına bozulması

Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.12.2021 tarihli ve 2009/19 Esas, 2013/179 Karar sayılı ek kararı ile hükümlü hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın asıl karardan çıkarılmasına ilişkin ek kararın, itiraz edilmeksizin 04.01.2022
tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.05.2023 tarihli ve 2022/34692 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.06.2023 tarihli ve KYB-2023/61595 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.06.2023 tarihli ve KYB-2023/61595 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ek kararı ile, tekerrüre esas alınan ilamın uyarlama yargılaması neticesinde 18.04.2018 tarihinde kesinleştiği ve başkaca tekerrüre esas sabıkasının bulunmadığından bahisle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmiş ise de,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.09.2007 tarihli ve 214-181 sayılı ve 17.04.2004 tarihli ve 32-97 sayılı kararlarında belirtildiği üzere infaza ilişkin hususların kazanılmış hak teşkil etmeyeceği,
Dosya kapsamına göre, Akhisar (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarihli ve 2009/212 esas, 2013/143 sayılı kararına konu suç tarihinin 20/10/2007 olduğu, tekerrüre esas alınan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/274 esas, 2004/74 sayılı kararının 26.10.2004 tarihinde kesinleşmesini takiben Mahkemesince verilen 29.06.2005 tarihli ve 2005/228 değişik iş sayılı uyarlama yargılaması kararının kanun yararına bozularak yeniden yapılan yargılama neticesinde aynı Mahkemece verilen 24.10.2013 tarihli ve 2013/239 esas, 2013/372 sayılı mahkumiyet kararının kesinleşme tarihinin 18.04.2018 olduğu,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29.11.2022 tarihli ve 2022/9177 esas, 2022/9409 karar sayılı ilamında yer alan ‘..tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün uyarlama yargılaması sonucunda yine hükümlü hakkında mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle tekerrüre esas olma koşulu ortadan kalkmadığı ve uyarlama yargılama sonrasında verilen mahkumiyet kararının kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olmasının tekerrür uygulamasını engellemeyeceği ancak infaz aşamasında tekerrüre esas ceza miktarı ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında TCK’nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, … Bozulmasına’ şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Akhisar (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarihli ve 2009/212 esas, 2013/143 sayılı kararı ile sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, tekerrüre esas alınan hükmün uyarlama yargılamasına veya kanun yararına bozmaya konu edilerek bozma kararı sonrası yapılacak yargılamada da mahkumiyet kararı verilip kesinleşme tarihinin değişmesinin tekerrür hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği ancak tekerrüre esas ceza miktarı ile ilgili olarak infaz aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un, Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular başlıklı 58 … maddesinin ikinci fıkrasında;
“Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.”
Şeklinde düzenlemenin bulunduğu belirlenmiştir.

2. Hükümlü hakkında tekerrüre esas alınan ilâma konu Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.04.2004 tarihli ve 2003/274 Esas, 2004/74 Karar sayılı kararına konu gasp suçunun, inceleme konusu suç tarihinden önce, 10.12.2003 tarihinde işlendiği, anılan karar ile hükümlünün neticeten 12 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, 26.10.2004 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Suç tarihinden sonra 5237 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile uyarlama talebinde bulunmasına üzerine aynı Mahkemenin 29.06.2005 tarihli ve 2005/228 Değişik İş sayılı kararı ile verilen uyarlama kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 10.12.2012 tarihli ve 2012/7314 Esas, 2012/23178 Karar sayılı kararı ile kanun yararına bozulması üzerine Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.10.2013 tarihli ve 2013/239 Esas, 2013/372 Karar sayılı kararı ile yapılan uyarlama üzerine hükümlü hakkında verilen neticeten 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın 18.04.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. Tekerrür hükümlerinin uygulama alanının tespiti; tekerrüre esas alınan ilâma konu suçun inceleme konusu suç tarihinden önce işlenip işlenmediği, tekerrüre elverişli bir yaptırımla neticelenip neticelenmediği, inceleme konusu suç tarihinden önce kesinleşip kesinleşmediği ve tekerrüre esas alınan ilâma konu cezanın infazı üzerinden Kanun’un aradığı 3 ya da 5 yıllık sürelerin geçip geçmediğinin belirlenmesi noktasında toplanır.

Buna göre tekerrüre esas alınan mahkûmiyet hükmünün uyarlama yargılaması sonucunda yine hükümlü hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle tekerrüre esas olma koşulunun ortadan kalkmadığı ve uyarlama yargılaması sonrasında verilen mahkûmiyet kararının kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olmasının tekerrür uygulamasını engellemeyeceği ancak infaz aşamasında tekerrüre esas ceza miktarı ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gerektiği dikkate alınmadan tekerrüre esas alınan ilâmın kesinleşme tarihinin suç tarihinde sonra olduğundan bahisle hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesi hükümlerinin karardan çıkarılmasına karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi de yerinde görülmüştür.

4. Bununla birlikte inceleme konusu ek kararın, infaza ilişkin bir yargılama faaliyeti olması dikkate alındığında Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 18.09.2007 tarihli ve 2007/1-214 Esas, 2007/181 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; infaza ilişkin durumlarda kazanılmış haktan da söz edilemeyeceği gözetilmelidir.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.12.2021 tarihli ve 2009/19 Esas, 2013/179 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.