Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5745 E. 2023/6803 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5745
KARAR NO : 2023/6803
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi (Çocuk Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2022/515 E., 2022/1112 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

İstinaf bozması üzerine verilen Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin(Çocuk Mahkemesi Sıfatıyla), 14.12.2022 tarihli ve 2022/515 Esas, 2022/1112 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 31 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 14.12.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.05.2023 tarihli ve 2023/763 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/58277 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/58277 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendinde yer alan ‘Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.’ şeklindeki düzenleme gereğince suça sürüklenen çocuklar yönünden üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis cezasını gerektiren suçların da uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında,
Somut olayda, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 86/2 ve 86/3-e maddeleri kapsamındaki kasten yaralama suçunun üst sınırının 3 yılı geçmediğinden uzlaştırma kapsamında kaldığı cihetle, 5271 sayılı Kanun’un 254. maddesine göre dosyanın öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un, Uzlaştırma başlıklı 253 üncü maddesinin birinci fıkrasında, aynı fıkrasının (a) bendinde ve aynı maddenin aynı fıkrasının (c) bendinde yer verilen;
“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar,
b) …,
c) (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.) Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.

Şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı Kanun’da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ve aynı hükmün (c) bendinde suça sürüklenen çocuklar bakımından özel bir düzenlenme yapılmıştır.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; suç tarihinde 12-15 yaş grubunda yer alan hükümlünün yargılama konusu eylemini, 5237 sayılı Kanun’un, “Tanımlar” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin dördüncü cümlesinde yer alan; “Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,” kapsamında silahtan sayılan bir cisim ile gerçekleştirdiği eyleminin, istinaf bozması üzerine alınan adlî muayene raporuna göre 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında kaldığı, bu itibarla uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmiştir.

3. 5271 sayılı Kanun’un 254 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile mağdur arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin (Çocuk Mahkemesi Sıfatıyla), 14.12.2022 tarihli ve 2022/515 Esas, 2022/1112 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.11.2023 tarihinde karar verildi.