Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5731 E. 2023/6801 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5731
KARAR NO : 2023/6801
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/69 E., 2015/295 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARARLAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararların kanun yararına bozulması

Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.04.2015 tarihli ve 2015/69 Esas, 2015/295 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iki defa 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezaların türü ve miktarı itibarıyla, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 17.04.2015’te kesinleştikleri belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.05.2023 tarihli ve 2022/29993 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KYB-2023/61442 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KYB-2023/61442 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15.12.2017 tarihli ve 2017/19084 Esas, 2017/28185 Karar sayılı ilâmında yer alan ‘…uzlaştırmaya tabi olan bir suçla uzlaştırmaya tabi olmayan bir suçun yargılaması devam ederken, hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından ihsası reyde bulunduğundan bahsedilemeyecektir.Yapılan yargılama neticesinde ise, sanığın kamu görevlisine hakaret suçundan beraatine hükmolunup, mercii kararından ve kanun yararına bozma talebinden önce kesinleşmesi nedeniyle bu suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceği için, sair tehdit suçu yönünden de uzlaştırmaya engel olan CMK’nin 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmayacak ve bu suç yönünden CMK’nin 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekecektir…’ şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında, tehdit ve basit yaralama suçlarından kamu davası açıldığı, müştekiler ve sanığın soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifini kabul etmedikleri anlaşılmakla; her ne kadar 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde düzenlenen ‘basit yaralama’ suçu uzlaşma kapsamında ise de, bahse konu 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1.cümle maddesinde düzenlenen ‘tehdit’ suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması nedeniyle anılan suç yönünden yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu, uygulama tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 253/3. maddesi gereğince, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı cihetle, 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde düzenlenen ‘basit yaralama’ suçu yönünden yapılan uzlaşma teklifinin de geçersiz olduğu, yargılama aşamasında sanığın ‘tehdit’ suçundan beraatine karar verilmesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı ve uzlaştırma kurumunun uygulanabilir hale geldiği, fakat mahkemece taraflara usulüne uygun uzlaşma teklifinde bulunulmadığı anlaşılmakla, taraflar arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.


Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un “Uzlaştırma” başlıklı 253 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen;
“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar,”
Şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasının son cümlesinde “(3) …(Ek cümle: 26/6/2009 – 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklinde düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suç ile birlikte bu kapsama girmeyen bir suçun birlikte işlenmesi hâli uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil eder.

2. 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,…” şeklindeki düzenleme gereği hükümlünün eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kaldığı ve aynı Kanun’un 73 üncü maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu, hükümlü hakkında suç tarihi itibarıyla uzlaşmaya engel olan tehdit suçundan da cezalandırılması istemiyle kamu davası açılması nedeniyle kasten yaralama eyleminin uzlaştırma kapsamında bulunmadığı anlaşılmış ise de Mahkemece tehdit suçundan beraat kararı verilmiş olması nedeniyle inceleme konusu hüküm yönünden uzlaştırmaya engel olmadığı belirlenmiştir.

3. 5271 sayılı Kanun’un 254 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile şikâyetçiler arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

4. Bununla birlikte, Mahkemece verilen asıl karar uzlaşma yönünden bozulmakla hükümlünün uzlaşma talebinin reddine ilişkin Mahkemenin 04.11.2021 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu da belirlenmiştir.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.04.2015 tarihli ve 2015/69 Esas, 2015/295 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.11.2023 tarihinde karar verildi.