Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5435 E. 2023/6766 K. 03.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5435
KARAR NO : 2023/6766
KARAR TARİHİ : 03.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/38 değişik iş
KARAR : İtirazın reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Nitelikli hırsızlık suçundan Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2011 tarihli ve 2010/260 Esas, 2011/177 Karar sayılı ilâmı ile 2 yıl 4 ay hapis cezasına hükümlü …’ın, bu cezasının infazı sırasında, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.08.2016 tarihli ve 2016/228 değişik iş sayılı kararı ile 21.04.2016 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliye edilmesini müteakip, denetim süresi içerisinde 01.03.2017 tarihinde işlemiş olduğu kasıtlı suçtan mahkum edilmesi sebebiyle şartla tahliyenin geri alınması ile sonraki suçun işlendiği 01.03.2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 20.06.2017 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına dair Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 04.01.2019 tarihli ve 2010/260 Esas, 2011/177 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Uşak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.02.2019 tarihli ve 2019/38 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.05.2023 tarihli ve 94660652-105-64-17998-2021-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.07.2023 tarihli ve 2023/60142 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuryet Başsavcılığının, 05.07.2023 tarihli ve 2023/60142 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Hükümlünün cezasının infazı sırasında, 17.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a eklenen Geçici 6 ncı maddesinin ise, “1.7.2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b)107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı” olarak uygulanır.” şeklinde düzenlendiği,
Dosya kapsamına göre, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden sonra ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken 1/2 oranındaki süre gözetilerek Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 22.08.2016 tarihli ve 2015/1009 sayılı müddetnameye göre hükümlünün ilk kez ceza infaz kurumuna 23.02.2015 tarihinde alındığı, hakederek tahliye tarihinin 20.06.2017, koşullu salıverilme tarihinin ise 21.04.2016 olarak belirlendiği,
Somut olayda, hükümlünün Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.08.2016 tarihli ve 2016/228 değişik iş sayılı kararı ile 21.04.2016 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliye edildiği,
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a eklenen Geçici 6 ncı maddesine göre denetim süresinin ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı olduğu, hükümlünün denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde koşullu salıvermenin geri alınacağı, somut olayda hükümlünün ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 1 yıl 2 ay hapis cezası olduğu, denetim süresinin ise bu sürenin yarısı olan 7 ay olduğu, denetim süresinin koşullu salıverilme
tarihi olan 21.04.2016 tarihinden itibaren hesaplandığında 21.11.2016 tarihi itibariyle tamamlanacağı cihetle, hükümlünün şartla tahliyesinin geri alınmasına konu Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2017/105 Esas, 2018/91 Karar sayılı kararının suç tarihinin 01.03.2017 olması sebebiyle denetim süresinin bitiminden sonra işlendiğinin anlaşılması karşısında, şartla tahliye kararının geri alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 7242 sayılı Kanunun 48 … maddesi ile değişiklik yapılmadan önceki 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin altıncı fıkrasında “Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.” aynı Kanun’un 107 nci maddesinin on ikinci fıkrasında “Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi… hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.” on dördüncü fıkrasında “Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.” şeklindeki düzenlemelere göre şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresinin, anılan maddenin diğer fıkralarına göre belirlenecek infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı olacağı ve denetim süresinin yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi durumunda cezanın infaz edilmiş sayılması gerektiği anlaşılmaktadır.

2. Bu açıklamaya göre somut olay değerlendirildiğinde; hükümlünün 13.11.2009 tarihinde işlemiş olduğu nitelikli hırsızlık suçundan aldığı infaza konu 2 yıl 4 ay hapis cezası ile ilgili olarak 23.02.2015 tarihinde ceza infaz kurumuna alındığı, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 22.08.2016 tarihli müddetnameye göre, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle şartla tahliye tarihinin 21.04.2016, bihakkın tahliye tarihinin ise 20.06.2017 olarak belirlendiği, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.08.2016 tarihli ve 2016/228 değişik iş sayılı kararı ile 21.04.2016 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

3. 17.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici altıncı madde hükmü dikkate alındığında, hükümlünün infaza konu 2 yıl 4 aylık hapis cezası nedeniyle 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 1 yıl 2 ay, denetim süresinin ise cezaevinde geçirmesi gereken sürenin yarısı olan 7 ay olduğu, bu denetim süresinin fiilen şartla tahliye tarihi olan 25.08.2016 tarihinden itibaren hesaplandığında 23.03.2017 tarihi itibariyle tamamlandığı, hükümlünün 01.03.2017 tarihinde işlediği suçun denetim süresi içinde işlendiği anlaşılmakla, denetim süresi içerisinde hapis

cezasını gerektiren kasıtlı suçtan mahkum olan hükümlü hakkında daha önce verilen şartla tahliye kararının geri alınmasına ve ikinci suçun işlendiği tarih ile bihakkın tahliye tarihi arasında kalan sürenin aynen infazına dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.11.2023 tarihinde karar verildi.