Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5388 E. 2023/6609 K. 30.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5388
KARAR NO : 2023/6609
KARAR TARİHİ : 30.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/600 E., 2022/1119 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Muş 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2015/600 Esas, 2022/1119 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 25.01.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.05.2023 tarihli ve 2023/6222 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KYB-2023/60336 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KYB-2023/60336 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Kanun’un 193/2. maddesindeki ‘Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.’ şeklindeki ve anılan Kanun’un 195/1. maddesindeki ‘Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.’ şeklindeki düzenlemelerde belirtilen istisnai durumlar dışında sanığın savunması alınmadan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı nazara alındığında; Muş 3. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada sanığın savunmasının alınamadığı, 14.09.2021 tarihli celsede hakkındaki yakalama emrinin infaz edilememesi nedeniyle sanık … yönünden dosyanın tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş olmasına ve hüküm tarihi 20.12.2022 tarihine kadar da sanığın savunmasının alınmamış olmasına rağmen sanık … … hakkında da hüküm tesis edilmiş olmasında isabet görülmemiştir. ”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. Sanık hazır olmaksızın duruşma yapılamayacağı kuralını düzenleyen 5271 sayılı Kanun’un “Sanığın duruşmada hazır bulunmaması” başlıklı 193 üncü maddesinin birinci fıkrası; “Kanun’un ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.” hükmünü amirdir. Bu kuralın istisnaları da aynı maddenin ikinci fıkrasında; “(Değişik: 28/3/2023-7445/20 md.) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”
194 üncü maddenin ikinci fıkrasında; Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, dava yokluğunda bitirilebilir.”,
195 … maddenin birinci fıkrasında; “Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.”,
200 üncü maddenin birinci fıkrasında; “Sanığın yüzüne karşı suç ortaklarından birinin veya bir tanığın gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, mahkeme, sorgu ve dinleme sırasında o sanığın mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verebilir.”,
204 üncü maddenin birinci fıkrasında; “Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında sanık, duruşma salonundan çıkarılır. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır bulunmasını dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görmezse, oturumu yokluğunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir müdafi görevlendirilmesini ister. Oturuma yeniden alınmasına karar verilen sanığa, yokluğunda yapılan işlemler açıklanır.”,
252 nci maddesinin ikinci fıkrasında; “İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır…” şeklinde gösterilmiştir.

2. 5271 sayılı Kanun’un 191 … maddesinde duruşmaya başlanmasına ilişkin kurallar ile sanığın sorgusunun nasıl icra edileceğine ilişkin hükümlere yer verilmiş, 5271 sayılı Kanun’un 193 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağı belirtilmiştir.

3. Bu açıklamalar ışığında inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının yargılaması sırasında hükümlünün savunması alınamadığından hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ve 14.09.2021 tarihli oturumda tefrik kararı verilerek dosyanın ayrı esasa kaydedildiği anlaşılmış ise de hükümlünün savunması alınmadan karar verildiği belirlenmiştir.

4. Hükümlünün savunması alınmadan savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü … hakkındaki kasten yaralama suçundan verilen Muş 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2015/600 Esas, 2022/1119 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.10.2023 tarihinde karar verildi.