Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5372 E. 2023/6806 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5372
KARAR NO : 2023/6806
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/605 E., 2022/1249 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/605 Esas, 2022/1249 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun’un 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 05.10.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.05.2023 tarihli ve 2022/33932 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KYB-2023/60309 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.07.2023 tarihli ve KYB-2023/60309 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 10.11.2021 tarihli ve 2021/15440 Esas, 2021/19053 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun’un 251. maddesinde yer alan, ‘Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir’ şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun’un geçici 5-d maddesinde yer alan ‘01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz’ şeklinde sınırlama getirilmiş ise de 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d maddede yer alan ‘Kovuşturma evresine geçilmiş’ ibaresinin aynı bentte yer alan, ‘Basit yargılama usulü’ yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi nedeniyle, anılan iptal kararının yayım tarihinden sonra verilen kararlarda basit yargılama usulü yönünden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu, karar tarihinden önce Anayasa Mahkemesinin belirtilen iptal kararı yayımlanmış olup sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Mahkemesince bir değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu gözetilmeden, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
Talepnamede hükümlü adının … yerine inceleme konusu dava dosyası ile irtibatı tespit edilemeyen … … şeklinde hatalı gösterildiği belirlenmekle,14.07.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7331 sayılı Kanun 23 üncü maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 251 … maddesinin birinci fıkrasına eklenen “175 … maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereği basit yargılama usûlüne tabi olan inceleme konusu kasten yaralama suçundan Mahkemece duruşma günü belirlenerek yapılan yargılama sonucunda hükümlü hakkında hükmün açıklanması suretiyle adlî para cezası verilmiş olması nedeniyle bu aşamada artık basit yargılama usûlünün uygulanma imkânı kalmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.11.2023 tarihinde karar verildi.