Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/5161 E. 2023/5352 K. 15.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5161
KARAR NO : 2023/5352
KARAR TARİHİ : 15.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/695 değişik iş
KARAR : İtirazın reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2020/25 Esas, 2021/33 Karar sayılı kararıyla 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü …’ın, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin Bitlis İnfaz Hâkimliğinin 20.04.2021 tarihli ve 2021/685 Esas, 2021/677 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1024 Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığından bahisle, Bitlis Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün hükümlünün açık ceza infaz
kurumuna gönderilmesi hususunda değerlendirilme yapılmasına yönelik talepte bulunulması üzerine, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlünün işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması halinde, İnfaz Hâkimliğince hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi halinde ise, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına İnfaz Hâkimi tarafından karar verileceği, bu aşamada henüz suçlu kimliği kesinleşmemiş hükümlünün suçsuzluk karinesi çerçevesinde açık ceza infaz kurumuna gönderilmesinin hukuka aykırı olacağı, ayrıca hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi hususunda İnfaz Hâkimliğine takdir hakkı tanındığı gerekçesiyle talebin reddine dair Bitlis İnfaz Hakimliğinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/2236 Esas, 2021/2225 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2022 tarihli 2021/695 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 09/05/2023 gün ve 94660652-105-13-8428-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.06.2023 tarihli ve 2023/55693 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.06.2023 tarihli ve 2023/55693 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasında yer alan, “(Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir” şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında Bitlis İnfaz Hâkimliğinin 20.04.2021 tarihli ve 2021/685 Esas, 2021/677 Karar sayılı denetimli serbestlik kararı uygulanmaya başladıktan sonra 11.11.2021 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin olarak Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.11.2021 tarihli ve 2021/3190 soruşturma, 2021/891 Esas, 2021/855 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmış olduğu, hükümlünün kamu davasının açıldığı tarihe kadar denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği dikkate alındığında, Mahkemesince 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrası uyarınca yeni suça ilişkin iddianamenin kabul edilerek kamu davasının açıldığı tarih olan 30.11.2021 tarihi ile koşullu salıverilme tarihi olan 17.07.2022 tarihine kadar sürenin açık ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191 … maddesinin birinci fıkrası;
“ (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
3. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;
“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Somut olayda hükümlünün 2 yıl 6 ay hapis cezasının infazı için 18.04.2021 tarihinde cezaevine alındığı, Cumhuriyet savcılığı tarafından düzenlenen 19.04.2021 tarihli ve 2021/1382 sayılı müddetnameye göre şartla tahliye tarihinin 17.07.2022, bihakkın tahliye tarihinin ise 15.10.2023 olarak belirlendiği, hükümlünün talebi üzerine 20.04.2021 tarihli İnfaz hakimliği kararı ile hakında şartla tahliye tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği sırada 11.11.2021 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde kullanmak suçundan cezalandırılması istemi ile 30.11.2021 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararınıda ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı uyuşturucu madde kullanmak suçunun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olması nedeniyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.
5. Kanun da yer alan “….denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir.” ibaresi İnfaz Hakimliğine açık
ceza infaz kurumuna gönderip göndermeme konusunda takdir hakkı tanındığını göstermekte ise de, İnfaz Hakimliğinin hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesi ya da hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi konusunda yasa gereği tanınan takdir hakkını kullanırken, takdir hakkının yerinde ve objektif olarak kullanıldığını haklı gösterecek nitelikte somut, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe göstermesi gerekmektedir.
6. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasınının ikinci cümlesinde yer alan kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi halinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hakimliği tarafından karar verilir şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, kovuşturma sonucunda bu sayılan kararladan birinin verilmesi durumunda takdir hakkının bulunmadığı açıkca düzenlenmiştir.
7. Mahkemece takdir hakkının yerinde ve objektif olarak kullanıldığını haklı gösterecek nitelikte somut, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, “bu aşamada henüz suçlu kimliği kesinleşmemiş hükümlünün suçsuzluk karinesi çerçevesinde açık ceza infaz kurumuna gönderilmesinin hukuka aykırı olacağı kanaatiyle İnfaz hakimine tanınan takdir hakkı kullanılarak” şeklinde gösterilen gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan, bu karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itirazmerciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.03.2022 tarihli 2021/695 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.09.2023 tarihinde karar verildi.