Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4987 E. 2023/7191 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4987
KARAR NO : 2023/7191
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/478 Değişik İş
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
KARAR : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazın kabulü kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.03.2022 tarihli ve 2021/727 Esas, 2022/188 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itirazın kabulüne dair merci Muğla 1.

Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2022/478 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 28.04.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.05.2023 tarihli ve 2022/23747 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54777 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54777 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, merciince suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan temel cezadan haksız tahrik indirimi yapılırken 1/4 indirim yapılması yerine 1/2 indirim uygulanarak eksik cezaya hükmedildiği cihetle itirazın kabulüne karar verilerek Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2013/15 sayılı kararında, itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği, bu doğrultuda itiraz merciinin sübuta ilişkin değerlendirmede bulunabileceği gibi, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun oluşmaması sebebiyle hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yönünde karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilebileceğinin belirtildiği, esas yönünden yapılacak değerlendirme kapsamında ise merciince, ancak suçun hiçbir şekilde oluşmaması başka bir anlatımla eylemin suç olmadığının kabulü hallerinde beraat kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırma kararına hükmedileceği, aksi halde suç olduğu ortada olan bir fiil hakkında, söz konusu eylemin sanık tarafından işlendiği hususunda mahkemesince delillerin toplanıp takdir edilerek, diğer yönlerden de usul ve yasaya uygun olarak verilen mahkumiyet hükmü ile birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, mahkemenin takdir hakkına müdahale edecek şekilde, somut olayda; suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunacak cezasından, haksız tahrik indiriminin 1/4 yerine 1/2 olarak uygulanarak eksik ceza tayin edildiği gerekçesiyle Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin kaldırılmasına karar verilemeyeceği, değinilen şekilde değerlendirmenin ancak hükmün açıklanması halinde istinaf ve temyiz merciileri tarafından yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinde düzenlenen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve yapılan yargılama sonucunda sanığın isnad edilen suçu işlediğinin belirlenmesi gerekmektedir.

2. 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin onikinci fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır. Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı Kanun’un 267 ilâ 271 … maddeleri arasında düzenlenmiş olup aynı Kanun’un, “İtiraz olunabilecek kararlar” başlıklı 267 nci maddesinde yer alan “Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir” şeklindeki düzenleme gereği kural olarak sadece hâkim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.

5271 sayılı Kanun’un 270 … maddesi ile aynı Kanun’un 271 … maddesindeki düzenlemeler gereği itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda istekte bulunabilecektir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534 Esas, 2013/15 Karar sayılı kararında;
“İtiraz mercii, O yer Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da Türk Ceza Kanunu’nun 191/2 nci maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” Şeklindeki gerekçeyle itirazın hem maddi hem hukukî yönden ele alınması ve kararın her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar verilmiştir.

Kaldı ki YCGK, 2012/10-354 E., 2013/K. sayılı kararı ile tespit edilen bu durumun, 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7445 sayılı Kanun’un 21 … maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin onikinci fıkrasında yer alan;
“(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.”
Şeklindeki hüküm gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz halinde itiraz merciince, usule ve esasa ilişkin inceleme yapılması gerektiği hususu kanunî düzenleme ile de hüküm altına alınarak açıklığa kavuşturulduğu tespit edilmiştir.

3. İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; Mahkemece suça sürüklenen çocuğun neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara itiraz edilmesi üzerine, mezkûr Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında da vurgulandığı üzere, itirazı inceleyen

merci tarafından hem usûl hem esas yönünden inceleme yapılarak her türlü hukuka aykırılığın denetlenmesi mümkün olduğu belirlenmekle 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazın kabulüne ilişkin merci kararında isabetsizlik bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.