Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4984 E. 2023/6953 K. 10.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4984
KARAR NO : 2023/6953
KARAR TARİHİ : 10.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/599 değişik iş
KARAR : İtirazın reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2020 tarihli ve 2020/688 değişik iş sayılı içtima kararı ile 5 yıl 10 ay hapis cezasına hükümlü …’ın, bu cezasını Bergama M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, Bergama İnfaz Hâkimliğinin 28.04.2020 tarihli ve 2020/313 Esas, 2020/319 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ve tahliyesine müteakip, adı geçen hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/374 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığından bahisle, kamu davasının

açıldığı tarih olan 22.06.2022 ile şartla tahliye tarihine kadar olan süre için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi talebinin reddine dair Bergama İnfaz Hakimliğinin 18.07.2022 tarihli ve 2022/1419 Esas, 2022/1492 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.08.2022 tarihli ve 2022/599 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.05.2023 tarihli ve 94660652-105-35-25656-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 tarihli ve 2023/54724 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 tarihli ve 2023/54724 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre;
Adı geçen hükümlü hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2020 tarihli ve 2020/68 sayılı kararı ile 5 yıl 10 ay hapis cezası olarak içtimasına karar verilmesi üzerine, Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri dikkate alınarak 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle düzenlenen 28.04.2020 tarihli ve 2020/1693 sayılı müddetnameye göre hakederek tahliye tarihinin 21.02.2026, koşullu salıverme tarihin ise 25.03.2023 olarak belirlendiği,
Hükümlünün Bergama İnfaz Hâkimliğinin 28.04.2020 tarihli kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ve 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verileceğinin ihtarına karar verilerek aynı gün tahliye edildiği, Bergama Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce hükümlü hakkındaki infaz dosyasının kaydı yapılarak hükümlüye 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31.5.2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme gereğince izinli olduğu ve izinde geçen sürenin infazdan sayılacağı hususunu içerir 29.04.2020 tarihli ve 2020/190 sayılı Denetimli Serbestlik Süreci Yükümlü Ön Bilgilendirme Raporu düzenlenerek bizzat tebellüğ edildiği, Covid-19 hastalığı nedeniyle bu iznin son olarak 21.12.2020 tarihinde 2 ay süre ile uzatıldığı ve hükümlünün 10.01.2022 tarihinde anılan Müdürlüğe müracaatı üzerine hakkında denetim planı tanzim edildiği,
Hükümlünün denetim süresi içinde 11.01.2021 tarihinde işlediği iddia olunan kasten yaralama suçu nedeniyle hakkında Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.06.2022 tarihli ve 2021/3453 soruşturma, 2022/1241 Esas, 2022/1013 sayılı iddianamenin, Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.06.2022 tarihli ve 2022/254 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile kabulüne karar verilmesi nedeniyle Bergama Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 29.06.2022 tarihli ve 2022/976 İİDK sayılı kararı ile Denetimli Serbestlik Yönetmeliğinin 87 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince yükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine dair karar verilmesi üzerine, her ne kadar Bergama İnfaz Hakimliğince “…. ancak hükümlünün Covid 19 tedbirleri kapsamında izne gönderildiği, izin süresinin 2023 tarihine kadar uzatılması nedeniyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanamadığı, Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/374 esasında açılan kamu davasının suç tarihinin 10.01.2022 olduğu, bu tarih itibariyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmadığından hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı” şeklinde gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş ise de,
Hükümlünün talebi üzerine Bergama İnfaz Hâkimliğinin 28.04.2020 tarihli ve 2020/313 Esas, 2020/319 Karar sayılı kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ilişkin kararın Bergama denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilmesi üzerine ilgili müdürlükçe 29.04.2020 tarihinde 2020/190 sıra numarasına kaydı yapılarak infazına başlanıldığı, akabinde hükümlüye yükümlülüklerini bildirir ön bilgilendirme formunun tebliğ edilerek Covid-19 sebebiyle izinli sayılmasına karar verilmiş ise de, izinde geçirilen sürenin infazdan sayılacağı gözetildiğinde, yükümlülükleri kendisine bildirilen hükümlünün denetimli serbestlik kararı uygulanmaya başladıktan sonra 11.01.2021 tarihinde işlediği iddia olunan kasten yaralama suçuna ilişkin iddianame tanzim edilmesini müteakip yargılamanın başlamış olduğu, hükümlünün kamu davasının açıldığı tarihe kadar denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği dikkate alındığında, Mahkemesince 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrası uyarınca yeni suça ilişkin iddianamenin kabul edilerek kamu davasının açıldığı tarih olan 22.06.2022 tarihi ile koşullu salıverilme tarihi olan 25.03.2023 tarihine kadar sürenin açık ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86 ncı maddesinin konu ile ilgili (2) ve (3) üncü fıkraları;
“(2) (Ek fıkra: 31.3.2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(Ek cümle:12.5.2022-7406/3 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
f) (Ek:14.4.2020-7242/11 md.) Canavarca hisle,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.”

3. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;
“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.

4. Hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen 5 yıl 10 ay hapis cezasının infazına 27.04.2020 tarihinde başlandığı ve 28.04.2020 tarihli İnfaz Hakimliğinin kararı ile hükümlünün cezasının şartla tahliye tarihi olan 25.03.2023 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, hükümlünün Covid 19 sebebiyle izinli sayıldığı dönemde 10.01.2021 tarihinde silahla kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemi ile 22.06.2022 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararını da ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olduğu gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.

5. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, somut olayda, suç tarihide dikkate alınarak hükümlünün işlediği iddia olunan ve kamu davasına konu yapılan silahla basit kasten yaralama suçunun 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasını” gerektirmesi, aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre suçun “silahla” işlenmesi nedeniyle “yarı oranında” arttırılması gerektiğinden verilebilecek cezanın alt sınırının altı ay hapis veya adli para cezası olacağı ve hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun hapis cezasının alt sınırının bir yılın altında kalması nedeniyle 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğince gösterilen gerekçe yerinde ve yasal değil ise de, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iade edilmemesi yönünde verilen kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, hükümlü hakkında uygulanan denetimli serbestlik kararının kaldırılarak, işlediği kasıtlı suç nedeniyle kamu davasının açıldığı tarih ile şartla tahliye tarihine kadar olan sürenin açık ceza infaz kurumunda çektirilmesi gerektiğine yönelen ve haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.11.2023 tarihinde karar verildi.