Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4976 E. 2023/7190 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4976
KARAR NO : 2023/7190
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/475 E., 2022/574 K.
HÜKÜMLÜ : Şerife Çınar
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Finike Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.06.2022 tarihli ve 2022/475 Esas, 2022/574 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 31 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun’un 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 10.06.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.05.2023 tarihli ve 2022/21779 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/55634 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/55634 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre;
1) Suça sürüklenen çocuğun savcılık aşamasında alınan savunmasında Avukat …un bulunduğu, … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.07.2011 tarihli talimat duruşmasında alınan savunmasında müdafii olarak atanan avukatın kim olduğunun belli olmadığı, kayden 25.07.1994 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun esas mahkemesindeki oturumların hiçbirine katılmadığı ve devam eden yargılamadan suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen kararın zorunlu müdafii Avukat…yüzüne karşı 26.12.2011 tarihinde tefhim edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakla;
Anılan kararın müdafiinin yüzüne karşı, suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilmesine karşın suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmemesi, müdafiinin karara karşı itiraz kanun yoluna başvurmaması ve bu şekilde atanan zorunlu müdafii ile yüz yüze gelmeyen, müdafiiden ve karardan haberdar olmayan suça sürüklenen çocuğun da anılan karara itiraz edememesi karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.03.2008 tarihli ve 2008/9-7 Esas ve 2008/56 Karar sayılı kararında belirtilen ‘Kendisine zorunlu müdafii atandığından haberdar olunmadığı durumlarda zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmaz’ şeklindeki hüküm gereğince, gerekçeli kararın zorunlu müdafine tefhimiyle yetinilerek suça sürüklenen çocuğa anılan kararın tebliği yapılmaması nedeniyle söz konusu kararın kesinleşmediği, bu nedenle yapılan kesinleştirme işleminin usul ve yasalara uygun olmadığı, kararın kesinleşmemesi sebebiyle de denetim süresinin işlemeye başlamayacağı nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde,
Kabule göre de,
2) 5271 sayılı Kanun’un 231/11 … maddesinde yer alan ‘Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar…’ şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda şuça sürüklenen çocuğun Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2018 tarihli ve 2017/792 Esas, 2018/523 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair incelemeye konu Finike Sulh Ceza Mahkemesinin 26.12.2011 tarihli ve 2011/189 Esas, 2011/523 sayılı kararının kesinleşme tarihinin 23.01.2012 olduğu, sanığın denetim süresi içinde işlediği kabul edilen … Bölge Adliye Mahkemesince 12.01.2022 tarihli 2021/945 esas, 2022/32 sayılı kararı ile ihbarda bulunulan suçun işlendiği tarihin ise 17.01.2012 olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar kesinleşmeden ve

dolayısıyla denetim süresi başlamadan önce işlenen suç nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231/11 … maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
A. (1) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde hazır bulunan avukatın Finike Cumhuriyet Başsavcılığının,18.01.2011 tarihli ve 2010/3106 Soruşturma, 2011/37 Esas, 2011/23 İddianame sayılı evrakı ile düzenlenen iddianamede suça sürüklenen çocuk müdafii olarak adının yazılı olduğu, iddianamenin tebliğ edilmekle de suça sürüklenen çocuğun müdafii atandığından haberdar edilmiş olması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (1) numaralı kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

B. (2) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
1. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 23 üncü maddesi; “(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır.
” şeklinde düzenlenmişken; 5271 sayılı Kanun’un,“Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231 … maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan onbirinci fıkrasının birinci cümlesi; “(11) (Ek: 6.12.2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. …” şeklinde düzenlenmiştir. Denetim süresi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usûlüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlar. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen suça sürüklenen çocuk, bu karar usûlüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, üç yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve tabi tutulduğu denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi hâlinde hüküm açıklanacaktır.

2. İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; suç tarihinde 15-18 yaş grubunda yer alan hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 23.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Hükümlünün denetim süresi içerisinde işlediği ihbar olunan Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.06.2020 tarihli ve 2019/470 Esas, 2020/361 Karar sayılı kararına konu suçun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden önce 17.01.2012 tarihinde işlenmiş olduğu belirlenmiştir.

3. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usûlüne uygun olarak kesinleşmesinden önce işlenmiş olan suç nedeniyle hükmün açıklanamayacağı dikkate alınmadan hükümlünün tabi tutulduğu

denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine dosyanın ele alınarak hükmün açıklanmasına karar verilmesi Kanun’a aykırı olup (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde değişik gerekçe ile görülmüştür.

III. KARAR
A. (1) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (A) numaralı paragrafta açıklanan nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki (1) numaralı düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

B. (2) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
1. Gerekçe bölümünde yer alan (B) numaralı paragrafta açıklanan nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2) numaralı kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Finike Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.06.2022 tarihli ve 2022/475 Esas, 2022/574 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.