Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4813 E. 2023/7188 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4813
KARAR NO : 2023/7188
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/425 Değişik İş
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
KARAR : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazın kabulüne dair karar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Aladağ Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2021 tarihli ve 2021/39 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararı ile;
1. Suça sürüklenen çocuk … hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin

birinci fıkrası uyarınca 5 ay 11 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,

2. Sanık … hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelik itirazın kabulüne dair merci Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.06.2022 tarihli ve 2022/425 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 13.06.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.04.2023 tarihli ve 2022/23708 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.06.2023 tarihli ve KYB-2023/48580 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.06.2023 tarihli ve KYB-2023/48580 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Her ne kadar mercii Kozan Ağır Ceza Mahkemesince, sanık … bakımından müsnet suçun adı geçen sanığın kardeşi olan müştekiye karşı işlenmesi nedeniyle sanığa 5237 sayılı Kanun’un 86/3-a maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilip hakkında anılan madde uygulanmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğine ilişkin gerekçenin yanı sıra, kabule göre de, sanık ve suça sürüklenen çocuk haklarında verilen cezaların 5237 sayılı Kanun’un 52/2. maddesi uyarınca adlî para cezalarına çevrilmesi gerektiğinden bahisle itiraz kabul edilmiş ise de,
5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesinde, ‘Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.’ şeklindeki ve
5271 sayılı Kanun’un 231/7. maddesinde ‘(7) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.’ şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 03.10.2019 tarih ve 2019/617 Esas, 2019/12136 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.03.2015 tarihli ve 2015/4-222 Esas, 2015/48 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin daha lehe olup öncelikle uygulanması gerektiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/7. maddesinde yer alan özel hüküm uyarınca da hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği, ancak şartların gerçekleşmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi veya açıklanması geri bırakılan hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca açıklanması sırasında ise 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlara çevirme zorunluluğunun mahkemece gözönüne alınması

gerektiği, bununla birlikte 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesinde yer alan düzenlemeye nazaran sanık …’in, 28.05.2019 tarihi olan suç tarihinde 18-65 yaş aralığında bulunması nedeniyle hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun da bulunmadığı gözetilmeksizin, yapılan itirazların merciince suça sürüklenen çocuk yönünden tümüyle reddi ile sanık bakımından ise yalnızca ek savunma hakkına ilişkin gerekçe yönünden kabulü yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinde düzenlenen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin inceleme konusu ile ilgili yedinci fıkrası; “(7) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.
” şeklinde düzenlenmiştir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında verilen 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fırkası gereği verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulması üzerine merci tarafından hükmolunan hapis cezalarının adlî para cezasına çevrilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.06.2022 tarihli ve 2022/425 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.