Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4723 E. 2023/7225 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4723
KARAR NO : 2023/7225
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/505 E., 2023/34 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2023 tarihli, 2022/505 Esas, 2023/34 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24.10.2022 tarihli, 2022/5957 Esas, 2022/8250 Karar sayılı ”Sanık hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35inci maddesiyle uygulama yapıldığı sırada makul bir ceza tayini yerine, yazılı şekilde 11 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini ve sanık ile katılanın birlikte yaşadıkları dönemde satın aldıkları eşya Esas No : 2023/4723

borcunun sanık tarafından ödendiği, borcu katılanın üstlenmiş olmasına karşın ödemediğini, bu borç nedeniyle aleyhine icra takibatı yapıldığını savunarak katılanın iş yerine ödediği parayı katılandan geri almak için bir çok kez giden sanığın, son gidişinde yaşadıkları münakaşa esnasında katılanın kendisinde para olmadığını ve ödeyemeyeceğini kesin olarak belirtmesi üzerine suça konu eylemi gerçekleştirdiği, taraflar arasındaki mevcut borç ilişkisinin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun aradığı anlamda haksız tahrik nedeni sayılamayacağı, bunun dışında da katılandan kaynaklanan ve sanık lehine tahrik oluşturan söz ve davranış da bulunmadığı halde 5237 sayılı TCK’nin 29 uncu maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini” nedenlerini içeren bozma ilamına uyularak sanık hakkında katılan …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 13 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, 58 … maddesi uyarınca tekerrüre dair karar verilmekle 5271 sayılı Kanun’un 307 … maddesinin üçüncü fıkrasında yer verilen ”Yargıtaydan verilen bozma kararına uyulması halinde ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı, istinaf veya temyiz sınırlarına bakılmaksızın sadece temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü uyarınca dava dosyası doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30.04.2023 tarihinde tanzim olunan ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz sebepleri; suç tasarlanarak işlendiğinden suç vasfının hatalı belirlendiğine, eksik ceza tayinine, vekalet ücretine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Sanık ile katılanın gayri resmi birlikteliklerinden müşterek 2 çocukların bulunduğu, tarafların arasında yaşanan geçimsizlik yüzünden adliyeye intikal eden çok sayıda soruşturma dosyalarının ve 6284 sayılı Kanun uyarınca verilmiş tedbir kararlarının bulunduğu, katılanın, sanığın almış olduğu mobilya için mobilya firmasına 16.000 TL tutarında senet imzalayıp verdiği, aralarındaki anlaşmaya göre senet taksitlerinin katılan tarafından ödeneceği kararlaştırılmış ise de işlerinin kötü gitmesi nedeniyle katılanın taksitlerini ödeyemediği, olayın icraya intikal etmesi nedeniyle sanığın ikamet etmekte olduğu Şırnak ilinden Kütahya iline gelerek bir şekilde temin etmiş olduğu taksit bedelini icra takip işlemini yapan avukata ödedikten sonra cebinde parasının kalmaması nedeniyle Şırnak iline dönebilmek için birkaç kez katılana ait işyerine gittiği, katılandan ödemiş olduğu paranın kendisine ödenmesini istediği, son gidişinde katılan ile aralarında yaşanan münakaşa sürerken bıçakla katılanı yaraladığı, sanığın ilk saldırı eyleminden sonra katılanın elindeki bıçağı düşürmesine rağmen temin ettiği başka bir bıçak ile eylemine devam ettiği, katılanın beyan ettiği üzere boğazına bıçağı dayadığı ancak boğazındaki şal nedeniyle boğazdaki yaralanmasının basit bir yaralanma olarak kaldığı, bu suretle sanığın katılanı öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılmakla sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın savunmaları, tanık ve katılan beyanları, olay yeri görgü ve tespit tutanağı, adli tıp raporu ve tutanaklar dava dosyasında bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
A.İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, Hukukî Süreç başlığı altında (1) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmının içeriğine kanuna uygun olarak uyulduğu, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanık aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, eyleme uyan suç vasfı ile yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği anlaşıldığından katılan Kurum vekilinin suç niteliğine ve eksik ceza tayinine ilişkin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.Vekalet Ücretine İlişkin ;
Sanık hakkında açılan kamu davasında yürütülen yargılama neticesinde mahkûmiyet kararı verilmesine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin katılan vekili olarak davaya katılmasına karar verilmiş olmasına karşın katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı ise de; söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2023 tarihli, 2022/505 Esas, 2023/34 Karar sayılı kararının katılan Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediği “Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince 17.400 Türk Lirası maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ödenmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.