Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/472 E. 2023/1290 K. 24.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/472
KARAR NO : 2023/1290
KARAR TARİHİ : 24.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR : İtirazın reddine

FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.06.2018 tarihli ve 2017/96 Esas, 2018/231 Karar sayılı kararı ile 8 yıl 9 ay hapis cezasına hükümlü … Sağlığın, bu cezasının Manisa T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin talepte bulunması üzerine, hükümlünün iyi halli olmadığına, hükümlünün hak ederek tahliye tarihinin 16.04.2025, koşullu salıverme tarihinin 08.02.2023 olması nedeniyle kalan cezasının denetimli serbestlik
tedbiri uygulanarak infazının uygun olmadığına ve 11.05.2022 tarihinde denetimli serbestliğe ayrılıp ayrılmayacağı konusunda yeniden değerlendirilmesine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 13.01.2022 tarihli ve 2022/219 sayılı kararına yönelik şikayet üzerine, hükümlünün terör örgütü ile bağlantısının devam ettiği ya da terör örgütü sempatisini içeren bir olaya dahil olduğu yönünde bir tespitin bulunmadığı, birim/servis raporlarında ve itiraza konu kararın esas yönünden yapılan değerlendirme kısmında olumsuz bir durumdan bahsedilmediğinden bahisle kabulü ile anılan kararın iptaline ilişkin Manisa İnfaz Hâkimliğinin, 25.01.2022 tarihli ve 2022/379 Esas, 2022/558 Karar sayılı kararına karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın reddine dair mercii Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2022/57 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.11.2022 tarihli ve 94660652-105-45-6464-2022-Kyb evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.01.2023 tarihli ve 2022/146592 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.01.2023 tarihli ve 2022/146592 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, Manisa İnfaz Hâkimliğinin 13.01.2022 tarihli kararında, “.. kaldırılmamış disiplin cezası bulunmayan ve koşullu salıverme tarihi 08.02.2023 olan hükümlü hakkında Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesi çerçevesinde birim/servis raporlarınca yapılan değerlendirmelerde olumsuz ifadelere yer verilmemiş olmasına rağmen kurul tarafından hükümlünün iyi halli olmadığına karar verildiği, hükümlünün cezaevinde kaldığı tüm süre içerisinde örgütle bağlantısının devam ettiği, terör örgütü sempatisini içeren bir olaya dahil olduğu yönünde tespit olmadığı, ziyaretçi, mektup ve telefon kayıtlarında herhangi bir sakıncalı duruma rastlanmadığının ifade edildiği, hükümlü hakkında daha önce samimiyet tasdiki kararı verildiği, kararın “esas yönünden yapılan değerlendirmede” ile başlayan kısmında da genel olarak olumlu ifadelere yer verildiği gözetildiğinde oy çokluğu ile alınan kurul kararındaki “karar” kısmının değerlendirme kısmı ile uyumsuz, soyut mahiyette olduğu, bu haliyle hükümlü hakkındaki kararın hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesini zedeleyeceği kanaatine varılmış olmakla, hükümlünün şikayetinin kabulüne,..” şeklindeki gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmiş ise de,
Hükümlünün silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.06.2018 tarihli ve 2017/96 Esas, 2018/231 Karar sayılı kararı ile 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildiği, koşullu salıverme tarihinin 08.02.2023 olduğu, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabilmesi için Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesi gereği mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği gibi hakkında verilmiş iyi hal kararının bulunması zorunluluğunun olduğu, İdare ve Gözlem Kurulunun verdiği kararda, bir süre daha gözleme tabi tutulmasının gerektiği, anılan nedenle durumunun 11.05.2022 tarihinde yeniden değerlendirilmesine karar verildiği, hükümlünün cezaevine girdiği tarihten itibaren belirli periyotlarla yapılan değerlendirmelerin cezaevi idaresi tarafından yeterli görülmemesi
halinde, tekrar gözleme tabi tutulmasının İdare ve Gözlem Kurulunun takdirinde olduğu ve bu nedenle Manisa T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 13.01.2022 tarihli kararında herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ncu maddesinin, (1), (2) ve (3) ncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun “Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi” başlıklı 89 ncu maddesi;
(1) Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur.
(2) Birinci fıkra uyarınca yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır.
(3) Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır.
….

(5) Kanunlarda iyi hâlliliğin arandığı durumlarda, hükümlülerin tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi bakımından bu madde hükümleri uygulanır.
(6) Açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri bir yılı geçemez.
(7) İdare ve gözlem kurulu tarafından yapılacak değerlendirmelere esas olacak ilkeler ve kurulun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları ile tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri yönetmelikle düzenlenir.”

3. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesi;
“(1) Hükümlüler ceza infaz kurumlarında bulunduğu tüm aşamalarda; ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülükleri eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında; idare ve gözlem kurulu tarafından, iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere bir değerlendirmeye tabi tutulur.
(2) Yapılan değerlendirmede; infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı eğitim-öğretim, psiko-sosyal yardım ve destek programları ile sosyal ve sportif faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu, yükümlülüklerine riayeti, kurum güvenlik ve düzenine katkısı, aldığı disiplin cezaları ve ödüller dikkate alınır.”

4. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 17 nci maddesi;
“(1) Kurul kararları gerekçeli olarak yazılır; karara karşı başvuru yolu, mercii, süresi ve şekli kararda açıkça belirtilir.
(2) Açık ceza infaz (Değişik ibare:RG-10/11/2021-31655) kurumuna ayrılmaya, kalan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazına ve ceza infaz kurumundan doğrudan koşullu salıvermeye dair değerlendirmede hükümlünün iyi hâlli olmadığına karar verilmesi durumunda, hükümlü hakkında yapılacak bir sonraki değerlendirme tarihi kararda açıkça belirtilir. Yeniden değerlendirme süresi (Değişik ibare:RG-10/11/2021-31655) üç aydan az, bir yıldan fazla olamaz. Hakkında olumsuz karar verilen hükümlü hakkında psiko-sosyal yardım servisi ile eğitim ve öğretim servisince hazırlanan iyileştirme planı revize edilerek hükümlüye tebliğ edilir.
(3) İdare ve gözlem kurulunun, açık ceza infaz kuruma ayrılmaya, kalan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazına ve ceza infaz kurumundan doğrudan koşullu salıvermeye esas olumlu iyi hal değerlendirmesini içeren gerekçeli kararı; 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin onbirinci fıkrasında yazılı “gerekçeli rapor” ile ilgili yönetmeliklerde belirtilen “değerlendirme raporu” ve “iyi hal kararı” yerine geçer.”

5. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin Kapalı kurumdan açık kuruma ayırma kararı başlıklı 10 ncu maddesinin birinci fıkrası;
Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verilir. Hükümlünün koşulları taşımadığının anlaşılması halinde ise talebin reddine dair verilen gerekçeli karar ilgiliye tebliğ edilir.

6. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler başlıklı 6 ncı maddesinin (1) ve (2) nci fıkraları;
(1) a) (Değişik:RG-22/8/2015-29453) Toplam (Değişik ibare:RG-22.2.2017-29987) cezaları on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise onda birini kurumlarda infaz edip, iyi hâlli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar,
b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar,
c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar,
açık kurumlara ayrılabilir.
(2) Açık kurumlara ayrılabilmek için, ayrıca;
a) (Değişik:RG-18/8/2016-29805) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142, 148, 149, 188 ve 190 ıncı maddeleri ile 1.3.1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403, 404, 491/3-4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499 uncu maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az süre kalması,
b) (Değişik:RG-18/8/2016-29805) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 ve 103 üncü maddeleri ile eşe karşı işlenen 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri ve 1.3.1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 414, 416/1, 418/1 inci maddeleri ile eşe karşı işlenen 449/1, 456 ve 457/1 inci maddelerinden mahkûm (Değişik ibare:RG-11/4/2019-30742) olanların koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kalması,
c) 29.7.2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanun’u, 30.7.1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanunu’nun 14 üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,
şartı aranır.
Şeklinde düzenlenmiştir.

7. Yasal mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 5275 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulunun iyi hâl değerlendirmelerini yapacağının ve bu değerlendirmelerin 5275 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesindeki düzenlemeler esas alınarak yapılması gerektiğinin hüküm altına alınmıştır.

8. İyi halliliğe ilişkin değerlendirmenin hükümlünün ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülükleri eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında, infazın tüm aşamalarında katıldığı eğitim-öğretim, psiko-sosyal yardım ve destek programları ile sosyal ve sportif faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu, yükümlülüklerine riayeti, kurum güvenlik ve düzenine katkısı, aldığı disiplin cezaları ve ödüller dikkate alınmak suretiyle yapılması, yapılan değerlendirme sonucunda somut ve denetlenebilir, dosya içeriğine uygun takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte yeterli ve yasal gerekçe gösterilmesi ve karar verilmesi gerekmektedir.

9. Somut olayda, Manisa T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 31.12.2021 tarihli ve 2021/9176 sayılı kararı ile hükümlünün terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetinin tasdikine karar verildiği, kaldırılmamış disiplin cezası bulunmayan ve şartla tahliye tarihi 08.02.2023 olan hükümlü hakkında Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesi uyarınca ceza infaz kurumu yetkili birimleri tarafından düzenlenen olumlu değerlendirme raporlarına ve İdare ve Gözlem Kurulunun şikayete konu kararında esas yönünden yapılan değerlendirme kısmında “hükümlü kurumda kaldığı süre içerisinde iyileştirme planına uyumu ile yürütülen eğitim ve öğretim programları ve destekleyici programlar sonunda gözlemlenen tutum ve davranış değişikliği ile gelişim motivasyonu olumlu olduğu”, “ iyi halli olarak cezasını infaz ettiği” “örgüt ile bağlantısı kaldığına dair bir bilgi ve bilgiye uluşılmadığı, herhangi bir olumsuz halinin gözlenmediği, işlediği suçtan pişmanlık duyduğu gözlemlenmiş olup toplum ile bütünleşmeye hazır olacağı kanaati oluştuğu, hükümlünün infaz dosyasının Uyap tetkikinde disiplin cezası almadığı”, “ ifadeleri ve kurum içindeki durumu değerlendirildiğinde örgütle bir bağının tespit edilememiş olmasından dolayı tekrar suç işleme riskinin düşük olduğu izlenimi oluştuğu, sorun çözme becerilerine ilişkin hakkında olumsuz bir izlenim oluşmadığı, salıverilme sonrasına dair planları olması ve iyileştirme planına riayet etmesi sebebiyle gelişim motivasyonunun yüksek olduğu ve toplumsal yaşama uyum sağlamakta sıkıntı duymayacağı izlenimi oluştuğu” şeklinde değerlendirme yapılmasına rağmen, karar bölümünde bu değerlendirmelerle tamamen çelişir şekilde “ yukarıda belirtilen veriler doğrultusunda yapılan değerlendirmede toplantıya katılan üyelerin olumsuz görüşleri gözönüne alındığında iyi halli olmadığına, cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazının uygun olmadığına” şeklinde oy çokluğu ile karar verildiği ancak verilen bu kararda İdare ve Gözlem Kurulunun çoğunluğunda oluşan kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediği gibi olumsuz görüş bildiren üyelerin olumsuz değerlendirmelerinin ne olduğuna, İdare ve Gözlem Kurulunca bu olumsuz değerlendirmelerin cezaevi yetkili birim ve servisleri tarafından düzenlenen raporlardaki değerlendirmelere üstün tutulmasını haklı gösterecek hiçbir gerekçe dahi gösterilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, hükümlü hakkında verilen kararda gösterilen gerekçenin dosya içeriğine
uygun, yerinde ve yasal olmadığı belirlenerek hükümlünün şikayetinin kabulü ile İdare ve Gözlem Kurulunun 13.01.2022 tarihli ve 2022/219 sayılı kararının iptaline ve yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 ncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oybirliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.03.2023 tarihinde karar verildi.