YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/455
KARAR NO : 2023/4177
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, hakaret, silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, mahkûmiyet
İlk Derece Mahkemesince sanık … hakkında hakaret ve silahla tehdit, suça sürüklenen çocuklar Mehti ve Okan hakkında silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçlarından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verildiği ve bu suçlar için öngörülen cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Katılan Kurum vekilinin temyiz isteminin, sanık … hakkında katılan …’ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Sanık … hakkında katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs ve katılan …’ye yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.03.2018 Tarihli ve 2017/18 Esas, 2018/103 Karar Sayılı Kararı İle
1. Sanık … Hakkında
a. Katılan …’e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b. Katılan …’ye karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 … maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 54 üncü maddesi uyarınca erteli 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ve müsadereye,
2. Sanık … Hakkında
Katılan …’e karşı hakaret ve silahla tehdit suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine,
3. Suça Sürüklenen Çocuklar … ve … Hakkında
Katılan …’e karşı silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine,
Karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.09.2019 tarihli ve 2018/2528 Esas, 2019/2024 Karar Sayılı Kararı İle
1. Sanık … Hakkında
İlk Derece Mahkemesince katılan …’e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin, katılan …’ye karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne
karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararlarının kaldırılması ile;
a. Katılan …’e karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b. Katılan …’ye karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve müsadereye,
Karar verilmiştir.
2. Sanık … Hakkında
İlk Derece Mahkemesince hakaret ve silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Suça Sürüklenen Çocuklar … ve … Hakkında
İlk Derece Mahkemesince silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Kurum Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanığın azami hadden cezalandırılması ve Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
B. Katılan Sanık … ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Katılan sıfatıyla; katılan …’e yönelik işlenen suçların sübut bulduğuna ve sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiğine,
Sanık sıfatıyla; kararların hukuka aykırı olduğuna, eyleminin meşru savunma kapsamında olduğuna, suç vasfının olası kastla ya da bilinçli taksirle yaralama olarak belirlenmesi gerektiğine, ağır haksız tahrik hükümlerinin ve diğer lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Aralarında alacak borç meselesi olan katılan … ve sanık …’in suç tarihinde tartıştıkları, tartışma sırasında katılan …’in, sanık …’e küfrettiği ve sanığı bıçakla basit tıbbi müdahale ile
giderilebilir şekilde yaraladığı, bunun üzerine sanık …’in evden pompalı tüfeğini alıp haksız tahrik altında katılan …’e bir el ateş ederek katılan …’i yaşamını tehlikeye sokan ve hayat fonksiyonlarını ağır (6) derece etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı, yine haksız tahrik altında katılan …’ye de tüfekle bir el ateş ederek basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Sanık …’in eylemi neticesinde katılan …’de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak düzenlenen … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün, 17.05.2016 tarihli ve 2016/3946 sayılı; “…1-Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunu, 2-Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığını, 3-…şahısta saptanan tibia ve fibula parçalı açık kemik kırıklarının müştereken yaşam fonksiyonlarını 6 (altı) ağır derecede etkilediği…” görüşünü içeren raporu dava dosyasında mevcuttur.
3. Sanık …’in eylemi neticesinde katılan …’de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak düzenlenen … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, 29.03.2016 tarihli ve 409 sayılı; “…sol uyluk iç yüzde toplu saçma giriş yeri ve 5×5 cm doku defekti…kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı…” görüşünü içeren raporu dava dosyasında mevcuttur.
4. Sanık …’in savunması, katılanların beyanları, tanıkların anlatımları, sanık …’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı tespitini içeren … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün, 01.03.2016 tarihli ve 2016/3946 – 3948 sayılı raporu, olay yeri inceleme raporu, olay yeri krokisi, uzmanlık raporları, soruşturma aşamasında düzenlenen tutanaklar, sanığın nüfus kayıt örneği ve adli sicil kaydı dava dosyasında bulunmaktadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık Abdülkadir ile katılan …’in komşu oldukları, katılan …’nin ise katılan …’in yeğeni olduğu, olay günü katılanların birlikte yoldan geçtikleri sırada sanık … ile karşılaştıkları, aralarında tartışma çıktığı, katılan …’in sanık …’i bacağından bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, bunun üzerine sanık …’in aracından tüfek alarak önce yakın mesafeden katılan …’in sol bacak diz bölgesine ateş ettiği, daha sonra uzaklaşmakta olan katılan …’yi sol uyluk iç bölgesinden tüfekle yaraladığı, katılan …’in yakın mesafeden av tüfeği ile vurulması neticesinde sol diz bölgesinde 10×5 cm doku defekti oluşacak ve arter kesisi nedeniyle yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde, katılan …’nin ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandıkları anlaşılmıştır.
2. Sanık …’in katılan …’e yönelik eyleminde suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olarak belirlendiği, yaşanan tartışmada ilk haksız hareketin kimden geldiği belirlenememiş ise de katılan …’in bıçakla sanık Abdülkadir’i yaralaması nedeniyle sanık … lehine 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca (1/3) oranında indirim uygulandığı, katılan …’den sanık
Abdülkadir’e yönelik tahrik oluşturacak bir fiil saptanamadığından sanık …’in katılan …’ye karşı işlediği kasten yaralama suçundan kurulan hükümde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığı ve sanık …’in geçmişi, sosyal ilişkileri, olaydan sonra ve yargılama aşamasındaki davranışları dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Hakaret ve Silahla Tehdit, Suça Sürüklenen Çocuklar Mehdi ve Okan hakkında Silahla ve Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen; “On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, katılan … vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Sanık … Hakkında Katılan …’ye Karşı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Katılan Kurum vekilinin; Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelen temyiz sebebi yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının “Kamu davasına katılma üzerine, mahkûmiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Kurum lehine, sanık aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
2. Katılan Kurum vekilinin; sanığın azami hadden cezalandırılması gerektiğine, sanık müdafiinin; kararın hukuka aykırı olduğuna, eyleminin meşru savunma kapsamında olduğuna, suç vasfının olası kastla ya da bilinçli taksirle yaralama olarak belirlenmesi gerektiğine, ağır haksız tahrik hükümlerinin ve diğer lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelen temyiz sebepleri yönünden;
Sanığın doğrudan katılanı hedef alarak ateş ettiği, suç vasfının kasten yaralama olarak belirlenmesinin isabetli olduğu, katılandan sanığa yönelen haksız bir saldırı bulunmaması karşısında meşru savunma hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, katılandan sanığa yönelen haksız söz veya davranış bulunmadığı, suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kastının ağırlığı ile amaç ve saiki dikkate alındığında azami hadden ceza tayinini gerektirir bir nedenin bulunmadığı, takdirî indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği, sanık lehine uygulanma koşulları oluşan lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönleriyle düzeltme nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Sanık … Hakkında Katılan …’e Karşı Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Sanık … müdafiinin; kararın hukuka aykırı olduğuna ve ağır haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen temyiz sebepleri yönünden;
a. Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına karar verildiği belirtildiği halde, hükümde sanık lehine 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca (1/3) oranında indirim uygulanması suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması,
b. Katılan … hakkında düzenlenen Olay ve Olgular başlığı altında (A-2) bendinde ayrıntılarına ve içeriğine yer verilen adli raporda katılanın yaralanmasının duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı hususunda görüş bildirilmemesi karşısında, katılanın tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları temin edilerek en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevki ile, bu hususta ayrıntılı raporu aldırılıp, sonucuna göre meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ceza tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde 14 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Sanık … müdafiinin; eyleminin meşru savunma kapsamında olduğuna, suç vasfının olası kastla ya da bilinçli taksirle yaralama olarak belirlenmesi gerektiğine, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelen temyiz sebepleri yönünden;
Suçta kullanılan aracın pompalı tüfek olması, isabet yeri, atış mesafesi ve katılanda meydana gelen yaralanmanın ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, sanığın tüfekle ateş etme eylemini, katılan …’in bıçakla saldırısı sona erdikten sonra gerçekleştirmesi nedeniyle meşru savunma koşullarının gerçekleşmediği, takdirî indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği, sanık lehine uygulanma koşulları oluşan haksız tahrik hükümleri dışında başkaca lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Hakaret ve Silahla Tehdit, Suça Sürüklenen Çocuklar … ve … hakkında Silahla ve Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle katılan … vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık … Hakkında Katılan …’ye Karşı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) paragrafının (1) numaralı bendinde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.09.2019 tarihli ve 2018/2528 Esas, 2019/2024 Karar sayılı kararına
yönelik katılan Kurum vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasına; “Katılan … Hizmetler Bakanlığı istinaf aşamasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan … Hizmetler Bakanlığına verilmesine,” şeklindeki paragrafın eklenmesi suretiyle, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C. Sanık … Hakkında Katılan …’e Karşı Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) paragrafının (1-a) ve (1-b) numaralı bentlerinde açıklandığı üzere hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması ve eksik inceleme nedenleriyle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.09.2019 tarihli ve 2018/2528 Esas, 2019/2024 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.