Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4412 E. 2023/4585 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4412
KARAR NO : 2023/4585
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Kasten yaralama

… 32. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.03.2022 tarihli ve 2021/892 Esas, 2022/187 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik sanık müdafii tarafından yapılan itirazın reddine dair merci … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2022/312 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 28.04.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 03.04.2023 tarihli ve 2022/30135 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41296 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41296 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, her ne kadar mercii … 11. Ağır Ceza Mahkemesince, sanığın katılana karşı kasten yaralama suçunu işlediği hususu şüphe boyutunda kaldığından cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle itirazın kabulü ile sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmiş ise de; merciince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı hususu ile birlikte söz konusu kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığının da esastan incelenebileceği, ancak mercii tarafından itirazın yerinde bulunup kabulüne karar verilmesini müteakip, yargılamayı yapan mahkeme yerine geçmek suretiyle ‘sanığın beraatine’ şeklinde işin esasına da hükmedilmesinin olanaklı olmadığı cihetle, itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasını müteakip dosyanın gereği için mahkemesine gönderilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinde düzenlenen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve yapılan yargılama sonucunda sanığın isnad edilen suçu işlediğinin belirlenmesi gerekmektedir.

2. 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin on ikinci fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.

Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı Kanun’un 267 ilâ 271 … maddeleri arasında düzenlenmiş olup aynı Kanun’un, “İtiraz olunabilecek kararlar” başlıklı 267 nci maddesinde yer alan “Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir” şeklindeki düzenleme gereği kural olarak sadece hâkim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.

5271 sayılı Kanun’un 270 … maddesi ile aynı Kanun’un 271 … maddesindeki düzenlemeler gereği itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap

verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda istekte bulunabilecektir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534 Esas, 2013/15 Karar sayılı kararında;
“İtiraz mercii, O yer Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK’nin 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçeyle itirazın hem maddi hem hukukî yönden ele alınması ve kararın her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar verilmiştir.

YCGK, 2012/10-354 Esas, 2013/Karar sayılı kararı ile tespit edilen bu durumun, 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7445 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin on ikinci fıkrasında yer alan;
“(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.” şeklindeki hüküm gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz hâlinde itiraz merciince, usule ve esasa ilişkin inceleme yapılması gerektiği hususu kanunî düzenleme ile de hüküm altına alınarak açıklığa kavuşturulduğu tespit edilmiştir.

3. Bununla birlikte Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 26.10.2010 tarihli ve 2010/9-182 Esas, 2010/209 Karar sayılı kararında;
“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine mercii tarafından yapılan inceleme sonucunda, itiraz yerinde görülmez ise itirazın reddine karar verilecektir. İtiraz yerinde görülürse itiraz kabul edilip söz konusu karar saptanan hukuka aykırılık gerekçesiyle kaldırılacak ve konu hakkında yeniden karar verilmesi için dosya mahkemesine gönderilecektir. 5271 sayılı Yasa’nın 271/2. maddesinde yazılı ‘itiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir’ hükmünün, (mercii tarafından itiraz yerinde bulunup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırıldıktan sonra mercii tarafından yargılamayı yapan mahkeme yerine geçmek suretiyle işin esasına hükmetme, örneğin mahkûmiyet kararı verme şeklinde değerlendirerek) uygulanması mümkün görünmemektedir.” şeklindeki gerekçe ile merci tarafından kararı veren Mahkemenin yerine işin esası hakkında karar verilmemesi gerektiğine karar verilmiştir.

YCGK, 2010/9-182 Esas, 2010/209 Karar sayılı kararı ile tespit edilen bu durumun, 7445 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin on ikinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; ” …gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.” şeklindeki kanunî düzenleme ile de hüküm altına alındığı tespit edilmiştir.

4. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; … 32. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.03.2022 tarihli ve 2021/892 Esas, 2022/187 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara itiraz üzerine YCGK, 2010/9-182 Esas, 2010/209 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, itirazı inceleyen merci tarafından tespit edilen hukuka aykırılığın giderilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesi yerine sanığın beraatine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2022/312 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.07.2023 tarihinde karar verildi.