Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4402 E. 2023/7187 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4402
KARAR NO : 2023/7187
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/155 E., 2022/127 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

… 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.04.2022 tarihli ve 2022/155 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 01.04.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.03.2023 tarihli ve 2022/24848 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay

Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.05.2023 tarihli ve KYB-2023/40808 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.05.2023 tarihli ve KYB-2023/40808 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘Basit yargılama usulünde itiraz’ başlıklı 252. maddesinin 1. fıkrasında, ‘251 … madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.’ şeklinde, Aynı maddenin 2 nci fıkrasında ‘İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.’ şeklinde, anılan maddenin 6 ncı fıkrasında ‘Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 … maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Merci bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.’ şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında;
Basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükümlere itiraz edilmesi halinde duruşma açılıp, genel hükümlere göre yargılama yapılarak karar verileceği, buna karşın somut olayda ise, basit yargılama usulü uygulanarak verilen hüküm üzerine, sanığın hükme karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, adlî para cezasının, kamuya yararlı bir işte çalıştırılarak infaz edilmesine yönelik bir talepte bulunduğu, söz konusu istemin, infaz usulüne ilişkin bir talep olduğu gözetilmeden, basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükme yönelik itiraz olarak kabul edilerek, sanığın aleyhine olacak şekilde genel hükümler uyarınca karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi ile aynı Kanun’un 310 uncu maddesinde düzenlenmiştir. 5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan; “(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.”şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna

ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.

2. Hâkim veya mahkemenin, kovuşturma aşaması sonucunda verdiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkânı olmadığı hâlde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan kanun yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna da konu olamaz.

3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; “…Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi” gerektiği kabul edilmiştir.

4. 5271 sayılı Kanun’un, Basit yargılama usûlü başlıklı 251 … maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümleri; “(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.” şeklinde düzenlenmişken aynı Kanun’un, Basit yargılama usûlünde itiraz başlıklı 252 nci maddesininin birinci ve ikinci fıkraları; “(1) 251 … madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.” şeklinde hükümleri haizdir.

Aynı Kanun’un, İtiraz usulü ve inceleme mercilerini düzenleyen 268 … maddesinin ilgili bölümleri uyarınca;

“(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 … maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.
(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.”

5. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlü hakkında açılan davanın basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle yürütülüp Mahkemenin 01.10.2021 tarihli ve 2021/384 Esas, 2021/547 Karar sayılı kararı ile hükümlünün 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 251 … maddesinin üçüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın hükümlüye 13.12.2021 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine hükümlünün bu karara itiraz etmediği tespit edilmiştir.

Hükümlü, 20.12.2021 tarihli dilekçesinde para cezasının kamuya yararlı bir işte çalışarak infaz edilmesini istediğini bildirmiştir. Mahkemece anılan dilekçe itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek hükümlü hakkında genel yargılamaya göre yapılan yargılama neticesinde inceleme konusu karar verildiği anlaşılmış ise de hükümlünün talep dilekçesinin içeriğine göre infaza ilişkin talebinin itiraz mahiyetinde kabul edilmesi isabetsizdir.

Böylece … 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2021 tarihli ve 2021/384 Esas, 2021/547 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle kasten yaralama suçundan mahkûmiyet kararı verilmiş olduğu hâlde; aynı Mahkemece 01.04.2022 tarihli ve 2022/155 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında ikinci kez kasten yaralama suçundan hüküm kurulmuş olması nedeniyle bu ikinci hüküm hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmiştir.

Hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi de olanaklı değil ise de mevzuatta hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Hukuken geçersiz ve yok hükmündeki kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.

6. Yukarıda (3) numaralı paragrafta zikredilen YCGK, 2009/206 E., 2009/250 K. sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan inceleme konusu kararın kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2023 tarihinde karar verildi.