Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/4381 E. 2023/4836 K. 07.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4381
KARAR NO : 2023/4836
KARAR TARİHİ : 07.07.2023

K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretî yapma veya sağlama ve muhtelif suçlardan İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2018 tarihli ve 2018/1630 değişik iş sayılı kararı ile 35 yıl 117 ay 169 gün hapis cezasına hükümlü …’in, iş bu cezasının infazı sırasında, kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince 3 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 09.12.2021 tarihli ve 2021/148 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin kabulü ile disiplin cezasının iptaline ilişkin

Bitlis İnfaz Hâkimliğinin 28.12.2021 tarihli ve 2021/2339 Esas, 2021/2400 Karar sayılı kararına karşı Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın reddine dair mercii Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.02.2022 tarihli ve 2022/2 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 03/04/2023 gün ve 94660652-105-13-8873-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve 2023/40868 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve 2023/40868 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, Bitlis İnfaz Hâkimliğinin 28.12.2021 tarihli ve 2021/2339 Esas, 2021/2400 Karar sayılı kararı ile; hükümlünün karantina odasının camını kırmasının kamu malına zarar verme mahiyeti taşıdığı, kırılan camın ücretinin hasar tespit tutanağında 40,00 Türk lirası olarak belirtilmiş olduğu, bu durumda hasarın değeri gözönüne alındığında, 5275 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinde yapılan düzenlemeye göre verilen cezanın orantısız olacağı gerekçesiyle itirazın kabulü ile Ahlat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 09.12.2021 tarih ve 2021/148 sayılı kararının iptaline karar verilmesi üzerine Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin cezalarının niteliği ve uygulama koşulları” başlıklı, 37 nci maddesinin, “Hükümlü hakkında kurumda, düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, (…) (1) yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlâl ettiğinde, eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre Kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır.”,
“Hücreye koyma” başlıklı 44 üncü maddesinin;
(1)”Hücreye koyma cezası, hükümlünün eylemlerinin nitelik ve ağırlığına göre bir günden yirmi güne kadar, açık havaya çıkma hakkı saklı kalmak üzere, geceli ve gündüzlü bir hücrede tek başına tutulması ve her türlü temastan yoksun bırakılmasıdır.
(2) Bir günden on güne kadar hücreye koyma cezasını gerektiren eylemler şunlardır:
a) Kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında,
Ceza İnfaz Kuruna ait müşahede odasının camını kıran hükümlünün eyleminin anılan Kanun’un 44 ncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan ve 1 günden 10 güne kadar hücreye koyma cezasını gerektiren “Kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek.” fiiline uyduğu ve hücreye koyma disiplin cezasını istilzam ettiği, 5275 sayılı Kanunla öngörülen disiplin cezalarının gerek ceza infaz kurumlarının düzen ve asayiş içerisinde faaliyetlerini sürdürebilmeleri, gerekse de hükümlülerin kurumda, düzenli bir yaşam sürdürmeleri, güvenliklerinin ve disiplinlerinin sağlanmaları bakımından son derece hayatî önem arzettikleri, kaldı ki mala zarar verme eyleminin düşük bir meblağa ilişkin olmasının disiplin cezasına konu eylemin niteliğini etkilemediği cihetle, Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.

2. 5275 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek bir günden on güne kadar hücre cezasını gerektiren eylem olarak düzenlenmiştir.

3. Somut olayda, hükümlünün ceza infaz kurumunda kalmakta olduğu karantina odasının camını kırdığı gerekçesiyle başlatılan disiplin soruşturması sonucunda eylemi sabit görülerek eylemine uyan kanun maddesinde öngörülen disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümlünün verilen disiplin cezasına karşı yaptığı şikayetin reddi yerine kabulüne dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı Cumhuriyet savcılığınca yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 04.02.2022 tarihli ve 2022/2 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.07.2023 tarihinde karar verildi.