YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/348
KARAR NO : 2023/4749
KARAR TARİHİ : 05.07.2023
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Hani Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2010 tarihli ve 2007/4 Esas, 2010/17 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.
2. Bu kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 05.03.2013 tarihli ve 2012/11119 Esas, 2013/8796 Karar sayılı ilâmıyla özetle;
a) Sanığın üzerine atılı suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii atanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın talimatla savunması aldırılarak 5237 sayılı Kanun’un 196 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aykırı hareket edilmesi,
Nedenleriyle bozulmasına ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına karar verilmiştir.
3. Hani Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2022 tarihli ve 2021/179 Esas, 2022/102 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; zamanaşımının dolduğuna, suçun taksirle işlendiğine, eksik incelemeye, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın olay günü aynı birlikte askerliğini yapmakta olan dava dışı … ile tartıştığı ve sonrasında kendisine zimmetli G-3 piyade tüfeğini yarım dolduruş yapması gerekirken tam dolduruş yaparak atışa müsait hale getirdiği ve az önce tartıştığı mağdur …’e ateş etmek amacıyla koğuşlara doğru yöneldiği, bunun üzerine orada bulunanların sanığa müdahale ederek silahı aldıkları, doldurt boşalt istasyonunun bulunduğu nizamiyede görevli olan katılan P.Uzm.Çvş …’ın sanığın yanına gelerek ne olduğunu sorduğu, sanığa birkaç tokat attığı ve nasihatte bulunduktan sonra tüfeğini vererek nöbete göndermek istediği, silahı alan sanığın silahını tekrar tam dolduruş yaparak mazgaldan çıkarır çıkarmaz katılan … ve diğer eratın üzerine çevirerek; “Yaklaşmayın!” diyerek bağırdığı ve katılan …’ın; “Dur ne yapıyorsun!” diyerek silahı almak için hamle yaptığı ve silahın namlusunu yukarı doğru kaldırmak istediği sırada sanığın silahın emniyetini açarak bir el ateş ettiği ve katılan …’ı kolundan ve elinden vurarak işlev kaybına, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını müştereken ağır (5.) derecede etkileyen birden fazla kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı ve silahı ile birlikte kaçtığı anlaşılmıştır.
2. Sanık savunması, katılan ve mağdur ile tanıkların anlatımları, olay tutanağı, nüfus ve adlî sicil kayıtları, tutanaklar ve diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.
3. … Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 26.05.2010 tarihli adlî muayene raporuna göre, katılanın yaralanmasının işlev kaybına, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını müştereken ağır (5.) derecede etkileyen birden fazla kemik kırığına neden olduğu tespit edilmiştir.
4. Sanık hakkında İstanbul Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.02.2010 tarihli rapor ile sanığın üzerine atılı suç yönünden ceza ehliyetinin tam olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve bozma gereklerinin yerine getirildiği tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Gerekçeli karar başlığında …’ın katılan yerine mağdur olarak gösterilmesi ve bozmadan sonraki yargılamaya taraf olmayan …’ın da kimlik bilgilerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen “6 yıl 9 ay” hapis cezası üzerinden, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında, sonuç cezanın “5 yıl 7 ay 15 gün” yerine “5 yıl 7 ay” olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık müdafiinin; zamanaşımının dolduğuna, suçun taksirle işlendiğine, eksik incelemeye, vesaire yönelen temyiz sebepleri yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, katılanın beyanları ile uyumlu tanık anlatımlarına göre sanığın üzerine atılı suçu kasten işlediği anlaşılmakla eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, dosya kapsamında eksik incelemenin bulunmadığı, sanığın üzerine atılı suç yönünden 22 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin de henüz gerçekleşmediği anlaşıldığından, anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde ve sair hususlar yönünden eleştirilen hususlar dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Hani Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2022 tarihli ve 2021/179 Esas, 2022/102 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri nedenleri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.07.2023 tarihinde karar verildi.