Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/3441 E. 2023/7323 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3441
KARAR NO : 2023/7323
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2010/53 E., 2010/145 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret

Körfez 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.05.2010 tarihli ve 2010/53 Esas, 2010/145 Karar sayılı kararı ile 19.12.2022 tarihli ek kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

Temyiz süresinin geçirilmiş olması nedeniyle ileri sürülen eski hale getirme istemleri hakkında inceleme ve karar verme yetkisinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 42 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Yargıtay’a ait olması nedeni ile sanığın eski hale getirme istemini de içeren temyiz dilekçesi üzerine yerel mahkemece verilen eski hale getirme talebinin reddine dair 19.12.2022 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
Ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 20.11.2020 tarihli ve 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7210 sayılı Kanun) 10 uncu maddesindeki, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsendiği, muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adresten farklı olması halinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine mernis adresi şerhi verilerek Tebligat Kanunu’nun 21 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat çıkartılmasının yeterli olduğunun kabul edildiği, somut olayda 21.05.2010 tarihinde yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanığın 1. celsede savunmasında bildirdiği ikamet adresinde birlikte ikamet ettiği babası Secaattin Keskin’e usulüne uygun olarak 28.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu,

Sanık müdafiinin 19.12.2022 havale tarihli dilekçe ile “gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığını beyanla eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu” anlaşılmış ise de; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 19.12.2022 tarihinde, usulsüz tebliğ nedeniyle temyiz hakkını kullanamadığından bahisle eski hale getirme isteğini de içerir şekilde temyiz isteminde bulunduğu, hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 305 … maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadıkları anlaşılmakla, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen eski hale getirme ve buna bağlı olarak temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

Esası incelenmeyen dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.11.2023 tarihinde karar verildi.