YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3210
KARAR NO : 2023/6824
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1017 E., 2022/1793 K.
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.02.2022 tarihli ve 2021/405 Esas, 2022/116 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 18 yıl 4 ay hapis cezasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/1017 Esas, 2022/1793 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09.03.2023 tarihinde tanzim olunan ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
1. Sanık hakkında meşru müdafaa ve meşru müdafaada sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
2. Eylemin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma olarak değerlendirilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ile maktulün kardeş oldukları, evde bulundukları sırada dosyaya yansımayan sebeple çıkan tartışmanın sanık ile maktul arasında karşılıklı beden yoluyla kavgaya dönüştüğü, sanığın evde bulunan tabancayı alması üzerine maktulün diğer odaya geçtiği, fakat takip eden sanığın oda dışından maktule uzak atış mesafesinden üç el ateş ettiği, maktulün kafa ve batın bölgelerine isabet eden kurşunlarla öldüğü olayda sanığın maktulü tabanca ile ateş ederek kafa ve batın bölgelerinden vurmak suretiyle kasten öldürdüğünün kabulü ile sanık hakkında maktulün kardeşi olması dikkate alınarak nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
2. Tanık beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.
3. 08.05.2021 tarihli Otopsi Raporu dosyada mevcuttur.
4. 07.05.2021 tarihli Jandarma olay yeri inceleme raporu dosyada mevcuttur.
5. 23.06.2021 tarihli sanığa ait atış artığı ile uzak atış mesafesine ilişkin Jandarma Kriminal raporu dosyada mevecuttur.
6. 15.06.2021 tarihli olay yerinde bulunan kovanlar ile silaha ilişkin Jandarma Kriminal raporu dosyada mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Eylemin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma olup olmayacağı yönünden
Otopsi tutanağına göre maktulün vücudundaki yaraların kafa ve batın bölgesinde olması, suçta kullanılan tabancanın kasten öldürmeye elverişli silah olması, sanığın atış sayısı ve atış nahiyeleri ile suçun işleniş şekli dikkate alındığında, sanığın eyleminin kasten öldürme olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmediği, sanığın eyleminin sonucunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunun şartlarının mevcut olmadığı, sanığın eyleme bağlı kastının kasten öldürmeye yönelik olduğunun kabulü ile suç vasfının kasten öldürme olarak tespit ve tayininde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde anılan hususlar yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Meşru müdafaa yönünden
1. Sanık müdafiinin meşru savunmaya yönelen temyiz sebepleri yönünden öncelikle, 5237 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer verilen meşru savunma müessesesinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
2. Meşru savunma, 5237 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin birinci fıkrasında;
“Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.”
Şeklinde bir hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir.
3. Bahse konu hüküm gereği meşru savunma kurumunun uygulanabilirliği için saldırının, korunmaya değer nitelikteki herhangi bir hakka yönelmiş olması yeterlidir.
4. Olayın meşru savunma içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için saldırıya ilişkin şartların yanında savunmaya ilişkin de şartların oluşması gerekmektedir. Savunmada zorunluluk bulunsa da savunmanın saldın ile orantılı olması gerekir. Bu orantılılık belirlenirken saldırının yer ve zamanı, saldıran kişinin o anki durumu savunmada bulunan buna uygun bir tepki verip vermediği değerlendirilmelidir.
5. Bu açıklamalar kapsamında somut olay irdelendiğinde; sanık ile kardeşi maktulün beden yoluyla birbirlerine vurarak kavga ettikleri esnada sanığın evde bulunan tabancayı alarak diğer odaya geçen maktule oda dışından ve bilirkişi raporuna göre uzak atış mesafesinden üç el ateş etmesi ve maktulün kafa ile batına isabet eden mermilerle öldüğü olayda meşru savunma koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Meşru savunmada sınırın aşılması yönünden
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelen nedenlerle sınırın aşılmasının olayda uygulanmasının söz konusu olup olamayacağı hususuna gelince; somut olayda sanık ile maktulün beden yoluyla kavga ettikleri esnada sanığın tabancayı alması üzerine maktulün diğer odaya geçmesine rağmen sanığın takip ederek oda dışından uzak atış mesafesinden maktulü kafa ve batın bölgelerinden vurarak öldürdüğü birlikte değerlendirildiğinde sanığın mazur görülebilecek bir korku, panik ya da heyecanın tesiri altında olduğu kabul edilmemiş ve Türk Ceza Kanunu’nun 27 … maddesinin ikinci fıkrasının uygulanma şartlarının oluşmadığı, kabul edilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 27.12.2022 tarihli ve 2022/1017 Esas, 2022/1793 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.