Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/2708 E. 2023/7073 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2708
KARAR NO : 2023/7073
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/3042 E., 2022/2642 K.
SUÇLAR : Tasarlayarak öldürme ve bu suça yardım etme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası

gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Katılan … ve vekili, katılanlar…, …, …, …, …, sanık … müdafii ile sanıklar … ve … müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.09.2022 tarihli ve 2021/2 Esas, 2022/268 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık … hakkında tasarlayarak öldürme suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 17 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

2. Sanık … hakkında tasarlayarak öldürmeye yardım etme suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 14.12.2022 tarihli ve 2022/3042 Esas, 2022/2642 Karar sayılı kararı ile;
Sanıklar hakkında tasarlayarak öldürme ve tasarlayarak öldürmeye yardım etme suçlarından İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılanlar, katılan … vekili, Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz istemi; her iki sanığında 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (j) bendleri uyarınca tahrik indirimi olmaksızın cezalandırılmaları gerektiğine, ilişkindir.
Katılan … ve vekili ile katılanlar…, …, …, … ve …’ün temyiz istemi; her iki sanık hakkında da 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (j) bendleri uyarınca tahrik indirimi olmaksızın cezalandırılmaları gerektiğine, ilişkindir.

Sanık … müdafiinin temyiz istemi; yardım ettiğine dair tek bir delil dahi bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, tasarlamanın koşullarının bulunmadığına, tahrik indiriminin en üst hadden uygulanması gerektiğine, ilişkindir.
Sanıklar … ve … müdafiinin temyiz istemi; eksik incelemeye, kararın gerekçesiz olduğuna, savunma haklarının kısıtlandığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetilmediğine, tasarlamanın koşullarının bulunmadığına, tahrik indiriminin en üst hadden uygulanması gerektiğine, sanık …’in somut olaydan haberdar olduğuna, suçun işlenmesinden önce veya suç işlenmesi sırasında yardım ettiğine dair tek bir delil dahi bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Kardeş olan sanıklar ile maktul arasında, 1993 yılında sanıkların babasının maktul tarafından öldürülmesi sebebi ile husumet bulunduğu, 1993 yılında yaşanan hadiseden dolayı başka yere taşınan maktulün olayın meydana geldiği düğün merasimi olan yere olay günü davetli olarak geldiği, sanıkların da maktulün düğüne geleceğinden haberdar oldukları, dosya içerisinde bulunan görüntü tutanaklarından da sanık …’in düğün alanı içerisinde eşi ve kız kardeşi ile görüldüğü, sanık …’in ise beyanlarında düğüne geldiğini beyan etmiş ise de düğün alanında hiç görülmediği, düğün merasimi sırasında maktul …’ın düğün alanından dışarı çıktığı anda vurulduğu, sanık …’in maktulü kendisinin vurduğuna dair ikrar içeren savunması, dosya içerisinde mevcut diğer delillerle atılı suçu işlediğinin sabit olduğu, sanık …’in maktulün çıkış anından önce ve çıkış anı sırasında diğer sanık … ile çok sayıda telefon görüşmesi yaptığı, düğün alanına ilişkin görüntü kayıtlarından da anlaşılacağı üzere sanık …’in düğün alanında olduğu, maktulle çok uzak bir mesafede bulunmadığı, maktulün çıkış anında gördüğü, maktulün çıkış anından önce ve çıkış anında diğer sanık … ile HTS kayıtlarından görüleceği üzere çok sayıda art arda görüşmeler yaptığı, sanıklar arasındaki görüşmenin sıklığının maktulün vurulduğu anı da kapsayacak şekilde 21.00-21.40 arasında yoğunlaşmış olması, olay tutanaklarında maktulün çıkış anı ve sanığın vurulma anı olarak kabul edilen saat 21.00-21.35 saatleri arasında da sanıklar arasında görüşmelerin mevcut olması, maktulün vurulma anından sonra da sanık …’in düğün alanından ayrılmış olması, olay yerine ilişkin dosya içerisinde bulunan görüntü kayıtlarında maktul ve sanık …’in birbirlerine çok uzak bir mesafede bulunmadıkları, sanık …’in maktulü görür bir pozisyonda ayakta beklediğinin anlaşılması nazara alındığında sanık …’in düğün alanı dışında maktulün düğüne geldiğini bildiğini, düğün alanında bulunan …’in maktulün düğün alanından çıkış kapısına yönelmesi üzerine sanık …’in maktulü çıkış kapısından çıkar çıkmaz iki el ateş ile öldürdüğü, akabinde HTS kayıtlarından da anlaşılacağı üzere maktulün vurulma anından sonra da görüşmelerin devam ettiği, sanık …’in öldürme olayından sonra güvenli bir şekilde olay yerinden uzaklaşması üzerine … ile bu konuda da görüştükleri, akabinde de teslim olduğu, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde önceden maktulün düğüne geleceğini bildikleri için düğün alanında maktulü öldürme gayesi ile plan yaptıkları, sanık …’in bu nedenle düğün alanına hiç girmediği, sanık …’in ise maktulü görecek bir

pozisyonda orkestranın arkasında bekleyerek dikkat çekmemek amacıyla düğün sahipleri ile tokalaşmadığı, bu sebeple maktulün çıkış kapısına yönelmesi üzerine HTS kayıtlarından da anlaşılacağı üzere sanık …’e haber verdiği, sanık …’in de görüntülerden anlaşılacağı üzere maktulün çıkış kapısından çıkar çıkmaz maktulü vurduğu, akabinde de sanıklar arasındaki görüşmelerin devam ettiği ve görüntülerden de anlaşılacağı üzere sanık … ‘in de olay yerinden uzaklaştığı, bu şekliyle sanık …’in maktule karşı tasarlayarak adam öldürme suçunu işlediğinin sabit olduğu, sanık …’in de maktulün çıkış anını gözlemleyerek sanık …’e bildirerek suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında telefonla arayarak maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığı, bu suretle tasarlayarak adam öldürme suçunu işlemeye yardım ettiği, anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmaları, katılanların beyanları, tanık anlatımları, olay yeri inceleme raporları, kriminal raporlar, HTS kayıtları, telefon inceleme raporları, otopsi raporu, CD inceleme tutanağı, arama el koyma kararı, bilirkişi raporu, sanıklara ait nüfus ve adlî sicil kayıtları, dosya içerisinde bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden;
İncelenen dosya kapsamına göre, sanık …’in telefonla maktulün olay yeri olan düğün alanından çıkış anını diğer sanık …’e bildirmekten ibaret eyleminin, öldürme fiilinin işlenmesi bakımından nedensel katkısının faillik düzeyinde bulunmaması karşısında yardım eden sıfatıyla suça katılma niteliğinde olduğunun, fiil üzerinde ortak hakimiyet kurma boyutuna ulaşmadığının ve 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla suç vasfının kabulünde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu husustaki bozma görüşüne iştirak edilmemiş ve hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Cumhuriyet savcısı ile katılan … (maktulün eşi) ve vekili ile katılanlar…, …, …, … ve …’ün (maktulün kardeşi); her iki sanığında 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesi delaletiyle 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (j) bendleri uyarınca tahrik indirimi olmaksızın cezalandırılmaları gerektiğine, sanık … müdafii ile sanıklar … ve … müdafiinin; eksik incelemeye, kararın gerekçesiz olduğuna, savunma haklarının kısıtlandığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetilmediğine, tasarlamanın
koşullarının bulunmadığına, tahrik indiriminin en üst hadden uygulanması gerektiğine, sanık …’in somut olaydan haberdar olduğuna, suçun işlenmesinden önce veya suç işlenmesi sırasında yardım ettiğine dair tek bir delil dahi bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, yönelen temyiz sebepleri yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve

bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçun kanuni tanımındaki fiili gerçekleştiren sanık …’in fail olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, sanık …’in suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığının dolayısıyla suç ayardım eden olarak katılamasında isabetsizlik bulunmadığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, 1993 yılında yaşanan olay nedeniyle başka yere taşınan maktulün olay günü sanıklarında katılacağı düğün merasimine gelmesini fırsat bilen sanıkların yaptıkları plan dahilinde, sanık …’in düğün alanına hiç girmediği, sanık …’in ise maktulü görecek bir pozisyonda bekleyerek dikkat çekmemek amacıyla düğün sahipleri ile bile tokalaşmadığı, maktulün çıkış kapısına yönelmesi üzerine HTS kayıtlarından da anlaşılacağı üzere sanık …’e haber verdiği, sanık …’in de atılı suçu işlediği olayda tasarlamanın koşullarının mevcut olduğu ve Mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, 1993 yılında yaşanan öldürme suçuna fail olarak katılan maktul …’a karşı gerçekleştirilen öldürme eyleminin kan gütme saikiyle işlenmiş sayılamayacağı, dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, maktulden sanıklara yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin (sanıkların babasının 1993 yılında maktul tarafından öldürülmesi olayı) niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu, anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 14.12.2022 tarihli ve 2022/3042 Esas, 2022/2642 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısı, katılan … (maktulün eşi) ve vekili, katılanlar…, …, …, …, … (maktulün kardeşi), sanıklar … ve … müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanıklar … ve … müdafiilerinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.11.2023 tarihinde karar verildi.