Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/2613 E. 2023/4548 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2613
KARAR NO : 2023/4548
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Aksaray 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.12.2020 tarihli ve 2020/132 Esas, 2020/375 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 01.12.2021 tarihli ve 2021/2167 Esas, 2021/2211 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekili ile Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi kararının, katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 21.04.2022 tarihli ve 2022/1239 Esas, 2022/3102 Karar sayılı ilamı ile ;
“Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık …’in çocuklarını kayınbabası olan maktul …’in evinde yaşayan eşi olan …’e bırakmak için kardeşi olan sanık … ile birlikte olayın meydana geldiği maktule ait olan eve gittikleri, burada sanıklar ile maktulün tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüşmesi üzerine maktulün kızı, sanık …’un eşi olan …’nin tarafları ayırmaya çalıştığı, ancak her iki sanığın maktulü darp ettiğinin, maktulün ölmeden önceki beyanı ile de sabit olduğu, arbede devam ederken sanık …’in maktulü bıçakladığı ve daha sonra geldikleri araçla olay yerinden birlikte kaçtıkları ve maktulün sonradan öldüğü olayda, sanık …’in atılı suçun işlenişine TCK’nin 39. maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla katıldığı nazara alınarak mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,”
Nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4.Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.11.2022 tarihli ve 2022/408 Esas, 2022/590 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 37 nci maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesi, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri ;
1. Sanık hakkında tasarlayarak öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle suç niteliğine,
2. Cezadan takdire bağlı indirim yapılmaması gerektiğine,
İlişkindir.

B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri ;
1. Sanığın atılı suçu işlemediğine,
2. Meşru savunmaya,
3. Haksız tahrikin varlığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık … ve temyiz dışı sanık …’in kardeş olduğu, katılan …’nin sanık …’un eşi olduğu, bir süredir ayrı yaşadıkları, katılan …’nin, babası olan maktülün evinde kaldığı, maktul ve sanık … arasında alacak verecek meselesinden uyuşmazlık bulunduğu, suç tarihinden önceki haftasonu sanık …’un görüşmek amacıyla annesi … ile ikamet eden müşterek çocuklarını alıp götürdüğü, suç tarihinde sanık …’un yanında bulunan çocuklarını kayın babası olan maktul ile birlikte yaşayan eşi katılan …’nin yanına bırakmak için … ile birlikte saat 07:40 sıralarında maktülün ikametine geldikleri, çocukların okula gidecek olması sebebiyle sanıkların, çocukların üzerlerini değiştirmeleri sonrasında okula bırakıp gidecekleri, bu nedenle sanıkların dışarıda bekledikleri, katılan …’nin beyanına göre sanık …’in telefon görüşmelerinde çocukları kendisinden alacağını ve bir daha göstermeyeceğini belirttiği, bu nedenle sanıkların çocukları okula bırakmak için dışarıda bekledikleri esnada dışarı çıkan maktülün sanık …’a “daha ne yapmak istiyorsun” şeklindeki sözü nedeniyle maktül ile sanık …’un tartışmaya başladıkları, bu sırada bozma öncesi hakkında verilen hüküm kesinleşen sanık …’in müdahale ederek maktül ile arbede yaşamaya başladığı, katılan …’nin araya girdiği, bu sırada katılan … ile sanık …’un tartışma halinde olduğu, maktül ile …’in boğuşmaya başladıkları ve yere düştükleri, arbede ve boğuşma esnasında …’in elinde bulunan bıçağı maktüle doğru sallayarak maktulü yaraladığı ve otopsi raporunda belirtilen biçimde ölümüne neden olduğu, sonrasında sanıkların olay yerinden geldikleri araçla kaçtıkları olayda, sanık …’un kardeşi … ile birlikte geldiği kayın babasının evinde çocukların gelmesini beklediği sırada maktul ile sözlü olarak tartışmaya başladığı, tartışmanın hararetlenmesi sonucu …’in maktulü bıçaklaması öncesi sanık …’un da maktul ile kavga halinde olduğu, …’in maktulü bıçakladığı sırada katılan …’nin sanık …’a tarafları ayırması için çağrıda bulunmasına rağmen tarafları ayırma konusunda bir harekette bulunmadığı, sonrasında …’in sanık …’a geldikleri aracı çalıştırmasını söylemesi üzerine sanık …’un aracı çalıştırması ile birlikte olay yerinden kaçtıkları anlaşılmakla, sanık hakkında yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçundan, uygulama yapıldığı, anlaşılmıştır.

2. Maktul hakkında düzenlenen Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.10.2019 tarihli ; “Maktulün kesin ölüm nedeninin kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ (ince bağırsak yaralanması) ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu”
Görüşünü içeren otopsi raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Olay yeri inceleme raporu ile basit krokisi, uzmanlık raporu ile tutanaklar dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Düzeltme yönünden
Hüküm fıkrasında maddi hata sonucu uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası ve 35 … maddesi ibarelerinin yazılması hukuka aykırı ise de, söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

B. Katılanlar vekilinin suç niteliğine, cezadan takdire bağlı indirim yapılmaması gerektiğine, sanık müdafiinin sanığın atılı suçu işlemediğine, meşru savunmaya, haksız tahrikin varlığına yönelen temyiz sebepleri yönünden
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eksik incelemenin bulunmadığı, katılanlar … ve … ‘nin aşamalardaki beyanları, sanığın olay yerinde bulunduğuna ilişkin ikrarı uyarınca eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiği, tasarlama hâlinin varlığından söz edilebilmesi için failin eylemi gerçekleştirmeye olay tarihinden önce karar vermesinin, kararında sebat ve ısrar göstermesinin, karar ile icra arasında makul bir süre geçmesinin gerektiği, somut olayda eylemin ani gelişen kastla gerçekleştirilmiş olması karşısında, sanığın maktulü öldürme kararını önceden verdiğine, bu kararı verdikten sonra aradan soğukkanlılığa kavuşacak kadar makul bir süre geçmesine rağmen öldürme kararında sebat ettiğine ilişkin dava dosyasına yansıyan bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla, suç vasfının tayininde isabetsizlik bulunmadığı, maktulden doğrudan sanığa yönelen bir saldırı bulunmadığından meşru savunmanın yasal koşullarının oluşmadığı, maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışın bulunmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle Aksaray 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.11.2022 tarihli ve 2022/408 Esas, 2022/590 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hüküm fıkrasının mahsus bölümünden; 5237 sayılı Kanun’un “37 nci maddesinin birinci fıkrası ve 35 … maddesi” ibarelerinin çıkarılması suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Aksaray 1.Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.07.2023 tarihinde karar verildi.