Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/2574 E. 2023/3525 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2574
KARAR NO : 2023/3525
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay incelemesinden geçen dosyalar bakımından 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi uyarınca bu hükümler kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … ila 326 ncı maddelerinin uygulanması gerektiği, sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün daha önce Yargıtay incelemesinden geçerek bozulmuş olması nedeniyle bozma sonrası kurulan hükmün temyiz kanun yoluna tâbi olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında başvurulacak kanun yolunun istinaf olarak gösterilmesi suretiyle sanık ve müdafiinin yanıltıldığı, yine kararın sanık ve müdafiinin yokluğunda verildiği, sanık müdafiine 12.02.2022 tarihinde usulüne uygun şekilde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, sanık müdafiinin yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca bir haftalık kanunî süre içerisinde 21.02.2022 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği (sürenin son gününün haftasonuna denk geldiği tespit edilmiştir),

temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, Zara Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2022 tarihli ve 2021/267 Esas, 2022/30 Karar sayılı sanık müdafiinin istinaf isteminin süreden reddine dair ek kararının kaldırılması suretiyle inceleme yapılmıştır.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Zara Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.11.2012 tarihli ve 2010/55 Esas, 2012/93 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında mağdur …’e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 27.03.2014 tarihli ve 2013/16227 Esas, 2014/12987 Karar sayılı ilâmıyla;
a) Sanığın sorgusunun, adlî tatile rastlayan 27.08.2010 tarihinde yapılması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 331 … maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
b) Olaya ilişkin görgü ve bilgileri bulunup soruşturma aşamasında dinlenen tanıklar A.K., N.K. ve H.Ü.’nün duruşmada beyanlarına başvurularak sonucuna göre sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile tahrik hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Sanık hakkında bozma sonrası Zara Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2017 tarihli ve 2014/47 Esas, 2017/19 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında mağdur …’e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 nci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

4. Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediği ihbarı üzerine, Zara Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2022 tarihli ve 2021/267 Esas, 2022/30 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanması suretiyle sanık … hakkında mağdur …’e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. Zara Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2022 tarihli ve 2021/267 Esas, 2022/30 Karar sayılı ek kararı ile sanık müdafiinin istinaf isteminin süreden reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri; beraat kararı verilmesi gerektiğine, meşru savunmaya, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, fazla ceza tayin edildiğine, zamanaşımının dolduğuna, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü kadastro çalışmaları sırasında sanık ve mağdur arasında tartışma çıktığı, mağdurun hakaret etmesi üzerine sanığın elindeki kazma ile mağdura vurarak yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2. Sanık savunması, mağdurun beyanları, kavganın diğer tarafları ile tanıkların anlatımları, tutanaklar, nüfus ve adlî sicil kayıtları ile diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.

3. … Numune Hastanesi tarafından düzenlenen adlî muayene raporu ile sanığın eylemi neticesinde mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiş ve bozma gerekleri kısmen yerine getirilmiştir.

IV.GEREKÇE
Sanık ve müdafiinin; beraat kararı verilmesi gerektiğine, meşru savunmaya, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, fazla ceza tayin edildiğine, zamanaşımının dolduğuna, vesaire yönelen temyiz sebepleri yönünden;
Mağdurun beyanları ile uyumlu adlî rapor içeriği ve tanık anlatımları karşısında eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosyada mevcut deliller ile sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayininin isabetli olduğu, saldırı ve savunma arasında orantı bulunmaması nedeniyle meşru savunma koşullarının oluşmadığı, kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeden hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin 11 … fıkrası uyarınca hükmün aynen açıklanmasında ve sanık lehine hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, sanığın üzerine atılı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu yönünden öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, aynı maddenin üçüncü fıkrası ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 22 yıl 6 ay olduğu, inceleme tarihi itibariyle olağanüstü zamanaşımı süresinin henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Olay ve Olgular başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen ve hükme esas alınan adlî rapora göre; sanığın eylemi nedeniyle mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat

fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, daha ağır ceza gerektiren 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca cezada artırım yapılması, kemik kırığının ise temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşma nedeni olarak dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uygulanmadan, sadece aynı Kanun’un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca artırım yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
2. Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, hakaret etmek suretiyle ilk haksız hareketin mağdurdan geldiği olayda, mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturduğu kabul edilen söz ve davranışların ulaştığı boyut da dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca asgarî oranda (1/4) haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken yazılı şekilde (1/2) oranında indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini hususları, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) ve (3) numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle eksik ceza tayini yönünden Zara Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2022 tarihli ve 2021/267 Esas, 2022/30 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Temyiz edenlerin sıfatı gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının DİKKATE ALINMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.