Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/222 E. 2023/6781 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/222
KARAR NO : 2023/6781
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/588 E., 2022/157 K.
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25.04.2016 tarihli ve 2015/6042 Esas, 2016/2171 Karar sayılı ilâmı ile sanıkların aynı müdafi ile temsil edilmesinin menfaat çatışması oluşturduğu gerekçesiyle verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.11.2016 tarihli ve 2016/177 Esas, 2016/338 Karar sayılı kararı ile sanıklar… hakkında,
a. Maktul …’a yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca ayrı ayrı 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b. Maktul …’e yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca ayrı ayrı 25 ‘er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.

2. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.11.2016 tarihli ve 2016/177 Esas, 2016/338 Karar sayılı kararının sanıklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18.09.2018 tarihli ve 2017/849 Esas, 2018/3531 Karar sayılı kararı ile, gerekçesizlik nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2022 tarihli ve 2018/588 Esas, 2022/157 Karar sayılı kararı ile sanıklar… hakkında,
a. Maktul …’ a yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca ayrı ayrı 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b. Maktul …’e yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca ayrı ayrı 18 ‘er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık … Müdafinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemedeki temyiz istemleri, gerekçesizliğe, iştirak derecesine, eksik araştırmaya, sanığın atılı suçu işlemediğinden bahisle sübuta, meşru savunma ve sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

Sanık … Müdafinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemedeki temyiz istemleri, savunma hakkının ihlal edildiğine, gerekçesizliğe, eksik araştırmaya, sanığın atılı suçu işlemediğinden bahisle sübuta, iştirak derecesine, meşru savunma ve sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

Sanık … Müdafinin Temyiz İstemi, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Maktul …’un …isimli iş yerinin eski sahibi olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle maktul ve ortağı olan maktul …’in iş yerinden alacaklı olduğu, bu alacak nedeniyle taraflar arasında husumet bulunduğu, maktullerin olay günü …isimli iş yerine geldikleri, maktul …’in otopsi raporundan da anlaşıldığı üzere alkollü olduğu, iş yerinde tanık…, sanık … ve diğer çalışanların bulunduğu, alacak meselesi yüzünden taraflar arasında tartışma çıktığı, sanık …’ın …isimli iş yerine yakın mesafede bulunan tanık…’in iş yerinde bulunduğu sırada telefon ile aranması üzerine olay yerine gittiği, sanık …’ın da olaydan haberdar olması üzerine olay yerine geçtiği, olayda açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilemeyen başka kişilerin de bulunduğu, maktul …’un da tanık …’ı arayarak …isimli iş yerine çağırdığı, sanıklar ve maktul tarafları arasında kavganın başladığı, sanıklar …, … ve …in bulunduğu tarafça maktullerin darp edilmeye başlandığı, …’ın suç aleti olan bıçağı kullandığı, sanıkların açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen kişilerle birlikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurmak suretiyle maktulleri darp ettikleri, maktullerin kesici alet ile yaralandıkları ve kaldırıldıkları hastanelerde vefat ettikleri bu suretle sanıkların üzerlerine atılı kasten öldürme suçlarını işledikleri kabul edilerek buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.
Maktullerin …isimli iş yerine gittikten sonra sanık … ile sözlü tartışma yaşamaları üzerine sanık ve maktul tarafın olay yerinde olmayan kişileri arayıp olay yerine çağırdıkları bu kapsamda sanık …’in sanık …’ı aradığı, maktul …’un tanık …’ı aradığı, sanıklar … ve … olay yerine geldiklerinde olayın henüz darp boyutuna gelmediği, sanıkların olay yerine gelmesinin ardından taraflar arasındaki tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanıkların birlikte suç işleme kararı ile maktulleri darp ettikleri, bıçağı ise Apo lakaplı …’ın kullandığının tespit edildiği, olay başlangıcında sanıkların bir araya gelerek, olayın devamında ise birlikte hareket ederek maktulleri kısa sürede adli raporlara yansıdığı şekilde darp ettikleri ve maktullerin aldıkları kesici alet yaraları sonucunda vefat ettikleri, otopsi raporlarının içeriğinin de maktullerin ani ve tek bir darbe ile yaralanmadıkları hususunu doğruladığı anlaşılmakla sanıkların eyleme müşterek fail olarak iştirak ettikleri kabul edilerek buna göre uygulama yapıldığı tespit edilmiştir.
Olayın başlangıcına ilişkin tam bir belirleme yapılamadığı, tarafların karşılıklı olarak birbirini darp etmeye başladıkları ancak ilk haksız eylemin kimden kaynaklandığının tespitinin tam olarak mümkün olmadığı kanaatine varılarak şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanıklar hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı belirlenmiştir.

2. Sanıkların savunmaları, tanık beyanları, teşhis tutanakları, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’ nce tanzim olunan 20.03.2009 ve 13.04.2009 tarihli otopsi tutanakları, olay yeri inceleme raporu ve krokisi, kollukça tutulan tutanaklar, sanıkların adli sicil kayıtları dava dosyasında bulunmaktadır.
IV. GEREKÇE
Sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede,
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından fail sıfatıyla iştirak halinde gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eksik araştırmanın bulunmadığı, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeni ile

sanıklar hakkında uygulanan haksız tahrik indiriminin isabetli olduğu, maktuller tarafından sanıklara yönelmiş, gerçekleşen ve gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetme zorunluluğu altında bulunmadıkları anlaşılmakla sanıklar hakkında meşru savunma ve sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı savunma hakkının kısıtlandığını gösterir nitelikte bir usûl eksikliğine rastlanmadığı anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2022 tarihli ve 2018/588 Esas, 2022/157 Karar sayılı kararında sanıklar müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle re’sen de temyize tabi olan hükümlerin , Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.11.2023 tarihinde karar verildi.

06.11.2023 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ….., …..,’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar …, … müdafii Avukatlar …..,, …’in yokluğunda 16.11.2023 tarihinde usulen ve açık olarak anlatıldı.