YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1954
KARAR NO : 2023/1286
KARAR TARİHİ : 24.03.2023
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR : İtirazın reddine
Nitelikli hırsızlık ve cinsel taciz suçlarından Erciş Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan …’nin, iş bu cezasının infazı sırasında denetimli serbestlikten faydalanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine ilişkin Erciş İnfaz Hakimliğinin 08.07.2021 tarihli ve 2021/679 Esas, 2021/679 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlü hakkında nitelikli hırsızlık suçundan Muradiye Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığından bahisle, Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz
Bürosunun hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi hususunda değerlendirilme yapılmasına yönelik talepte bulunulması üzerine, her ne kadar hükümlü hakkında denetimli serbestlik kararı devam etmekte iken kasıtlı bir suçtan kamu davası açılmış ise de; hükümlü hakkında açılan davanın halen derdest olduğu, kovuşturma sonucunda hükümlü hakkında beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı da verilebileceği, bu aşamada hükümlünün işlediği iddia olunan suç ile ilgili yapılan yargılamasında hakkında verilen kesin bir hükmün bulunmadığı, bu aşamada hükümlü hakkında açık ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesinin, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle talebin reddine dair Erciş İnfaz Hakimliğinin, 18.05.2022 tarihli ve 2022/669 Esas, 2022/669 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Erciş Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.06.2022 tarihli 2022/577 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27/12/2022 tarihli ve 94660652-105-65-22392-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve 2022/165568 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve 2022/165568 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlünün denetim sırasında alt sınırı en az 1 yıl hapis cezası gerektiren kasıtlı bir suç işlediği iddiası ile hakkında kamu davası açılmasının denetimli serbestlik kararının kaldırılması için yeterli olduğu,
Somut olayda hakimlikçe kovuşturma sonucunda hükümlü hakkında beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı da verilebileceği gerekçesiyle denetimli serbestlik müdürlüğü
tarafından yapılan talebin reddine karar verildiği, ancak anılan Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrası ikinci cümlesinde, anılan hususun gerçekleşmesi halinde denetimli serbestlik tedbirinin devamına zorunlu olarak karar verileceğinin belirtildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ncu maddesinin, (1), (2) ve (3) ncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;
“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. Somut olayda hükümlünün 15 ay hapis cezasının infazı için 13.06.2021 tarihinde cezaevine alındığı, Cumhuriyet savcılığı tarafından düzenlenen 13.06.2021 tarihli ve 2020/2730 sayılı müddetnameye göre şartla tahliye tarihinin 08.04.2022, bihakkın tahliye tarihinin ise 05.09.2022 olarak belirlendiği, hükümlünün talebi üzerine 08.07.2021 tarihli İnfaz Hakimliği kararı ile hakında şartla tahliye tarihine
kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği sırada 09.04.2022 tarihinde işlediği iddia olunan nitelikli hırsızlık suçundan cezalandırılması istemi ile 29.04.2022 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararınıda ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olması nedeniyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.
4. Kanun da yer alan “….denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir.” ibaresi İnfaz Hakimliğine açık ceza infaz kurumuna gönderip göndermeme konusunda takdir hakkı tanındığını göstermekte ise de, İnfaz Hakimliğinin hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesi ya da hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi konusunda yasa gereği tanınan takdir hakkını kullanırken, takdir hakkının yerinde ve objektif olarak kullanıldığını haklı gösterecek nitelikte somut, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe göstermesi gerekmektedir.
5. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasınının ikinci cümlesinde yer alan kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi halinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hakimliği tarafından karar verileceğinin burada takdir hakkının bulunmadığı açıkca düzenlenmiştir.
6. Mahkemece takdir hakkının yerinde ve objektif olarak kullanıldığını haklı gösterecek nitelikte somut, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, hükümlü hakkında kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi halinde ne şekilde uygulama yapılması gerektiğine ilişkin yasal düzenleme gerekçe olarak gösterilerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Erciş Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.06.2022 tarihli 2022/577 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.03.2023 tarihinde karar verildi.