Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/1410 E. 2023/6723 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1410
KARAR NO : 2023/6723
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/333 E., 2022/1486 K.
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2021 Tarihli ve 2018/154 Esas, 2021/473 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a. Katılan …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
b. Maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesinin birinci, 58 … maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye, mahsuba ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
c. Katılan …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesinin birinci, 58 … maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye, mahsuba ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07.11.2022 Tarihli ve 2022/333 Esas, 2022/1486 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a. Maktule karşı kasten öldürme ve katılan …’a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,
b. Katılan …’a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesinin birinci, 58 … maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 11 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye, mahsuba ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri sanık hakkında katılan …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraat kararı verilmesi gerektiğine, katılanlar …, Satı ve Neslihan vekilinin temyiz sebepleri sanığın eylemini tasarlayarak gerçekleştirdiğine, eksik ceza tayin edildiğine, sanık müdafiinin temyiz sebepleri eksik incelemeye, sanığı üzerine atılı suçları işlemediğine, sanığın mahkumiyetine yeterli somut delil bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü maktulün olayın geçtiği …., İlçesi ….. Caddesi üzerinde bulunan ……,Kıraathanesinde içeride oturduğu, katılanlar … ve … ise yanlarında tanıklarK…… ve ….. olduğu halde kahvehanenin önünde oturdukları, sohbet ettikleri, sanığın, kimliği tespit edilemeyen bir şahsın kullandığı siyah renkli arazi tipi araçla kahvehanenin önüne geldikleri, kahvehaneye yaklaştıklarında aracın bir iki kez selektör yaptığı, devamında katılan …’ın selektör ve araçtan gelen el işaretiyle
kendisine gel işareti yaptıkları düşüncesiyle aracın yanına yaklaştığı, aracın sürücü tarafına, soluna geçtiği, burada aracın içerisine bakınca sanığı aracın sağ ön yolcu koltuğunda gördüğü ve daha önceden tanıştıkları için aralarında kısa bir hal hatır sorma ile selamlaştıkları, tespit edilemeyen bir olgu nedeniyle aracın sol sürücü koltuğunda bulunan kimliği belirlenemeyen şahsın katılan …’a yumruk attığı, katılan …’ın öfkelendiği, geri doğru sendeleyip ona doğru vurmaya çalıştığı anda sanığın katılana”Afa” (karışma) dediği, katılan …’ın da bu şahsa bir yumruk attığı, kimliği belirlenemeyen şahsın bu kez silah çekerek aracın içinden katılan …’a doğru yöneltip bedeninin alt kısmına ayaklarına doğru birden çok kez ateş ettiği, bu arada katılan …’ın silahı görünce aracın arka tarafına doğru kaçmaya çalıştığı, mobil hedef konumunda bulunan katılan …’ın bu atışlar sonucu sol ayak diz altı ve sol diz üstü baldır kısmından yaralandığı, devamında aracın hareket ederek kahvehaneye doğru yaklaştığı, bu kez sağ ön yolcu koltuğunda bulunan sanığın silah çıkartarak kahvehane önünde ve içinde bulunan kişilere doğru yönelterek hedef gözetmeksizin ateş etmeye başladığı, bu atışlardan bir tanesinin katılan …’ın sol kalçasından girip sol karın bölgesinden çıkarak yaralanmasına sebebiyet verdiği, bir diğer merminin de kahvehane içerisinde oturmakta olan maktulün başına isabet ederek otopsi raporunda açıklandığı biçimde kafatası kırığı, beyin doku harabiyeti nedeniyle ölümüne neden olduğu, atışlardan bir kısmının kahvehanenin camlarına gelip camları kırdığı, aracın hareket ederek bu kez inceleme dışı katılan …’ün evinin önüne geldiğinde evi hedef alınarak atış istikametine göre sanığın bulunduğu yönden yapılan atışlar sonucu evin salon camlarının isabet alarak zarar gördüğü, sonrasında olayda kimliği tespit edilemeyen fail ile sanğın birlikte olay yerinden kaçtıkları kabul edilmiştir. Katılan …’a yönelik öldürmeye teşebbüs eyleminin failinin sanık olmadığı, bu eylemi işleyenin aracı kullanan ve açık kimliği belirlenemeyen kişi olduğu anlaşılmakla sanık hakkında bu suç yönünden beraat kararı verilmiştir.

2. Sanığın, katılanların ve tanıkların beyanları tespit edilerek dosya içerisine eklenmiştir. Olay yerinde yapılan incelemeye istinaden düzenlenen olay yeri raporu, maktul hakkında İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü Morg İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22.11.2017 tarihli otopsi raporu, katılanlar … ve … hakkında … Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 08.03.2018 tarihli raporları, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarlığının 22.09.2017 tarihli uzmanlık raporu, Elektronik Kelepçe Yüklenici Firma tarafından düzenlenen 24.10.2018 tarihli izleme raporu dosya kapsamında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmemiş ancak sanığın aracı kullanan kimliği belirlenemeyen şahısla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği anlaşılmakla sanık hakkında katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulması görüşüyle İlk Derece Mahkemesince anılan suç yönünden verilen beraat kararı kaldırılarak yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlarin sanık tarafından kimliği belirlenemeyen şahısla fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirildiğinin katılan … ve tanıkların beyanları, maktul hakkında düzenlen otopsi raporu ve katılanlar hakkında düzenlenen
adli muayene raporlarıyla saptandığı, mevcut delillerle mahkumiyet hükümleri kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada eksik inceleme bulunmadığı, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, eylemlere uyan suç vasıflarıyla yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07.11.2022 Tarihli ve 2022/333 Esas, 2022/1486 Karar sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı, katılanlar …, ….., ile …., vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiilerinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.11.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Suça iştirak için öncelikle faillerin bir suçu işlemek konusunda iştirak iradelerini ortaya koymaları ve anlaşmaları gerekir. İştirak iradesi suç işlenmeden önce veya en geç suçun işlenmesi sırasında ortaya çıkmış olmalıdır. İştirak iradesinin mevcudiyeti için, her şerikin diğer faillerle birlikte belirli bir suçun işlenmesine katıldığını bilmesi gerekir. İştirakin kabulü için failde, suça iştirak iradesi olmalıdır.
Yani suça katılanlar önceden, belli bir suçu işleme konusunda aralarında anlaşmalı, irade birliğine varmalıdırlar. Kararlaştırılan bir suç işlenirken, faillerden birisinin diğerlerinden habersiz bir başka suçu daha işlemesi halinde ise önceden anlaşma olmadığı için, ikinci failin icrasına yardım etmeyen diğer failler, bu suçtan sorumlu tutulmazlar. Herhalde failin başkasının fiiline katıldığını bilmesi ve bunu istemiş olması lazımdır. İstenmemiş olan neticenin husulünde her failin sadece tesadüfî olarak fiillerinin birleşmiş olması iştirake yeterli değildir. Bir suça iştirak ettiğini bilmeyen kimsenin bu cehaleti kastı ortadan kaldırır. İştirak halinde suç işlenmesi halinde, iştirakin nevini saptamak için faillerin karar verme ve icra safhalarındaki tüm hareketlerinin nazara alınması ve topluca değerlendirme yapılması gerekmektedir. Kast insanın iç dünyası ile ilgili bir kavram olup, kastın açıkça ifade edilmediği durumlarda, iç dünyaya ait bu olgunun dış dünyaya yansıyan davranışlara bakılarak belirlenmesi yoluna gidilmektedir.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin saptanması için, eylemin bir evresindeki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm kanıtların birlikte değerlendirilmesi gerekir. Suç işleme kararının aynı suç konusunda alınması gerekir.Yeni ceza yasası kusur teorisini benimsediğini ileri sürmesine rağmen, iştirak konusunda irade teorisini esas almış gözükmektedir. Zira kusur teorisi nedensellik bağından sarfı nazar edemez. İştirak anlaşmasına konu hareket işlenirken kastı aşan bir netice meydana gelmişse, bundan tüm ortaklar kusurları derecesinde sorumlu olurlar.
İştirak anlaşmasına konu suç dışında bir suç işlenmişse, ortakların sorumluluğu bu suça iştirak etmiş sayılıp sayılmayacakları hususunun tespitinden sonra tayin edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında; olay günü maktul …’nın olayın geçtiği ….., İlçesi ….., Caddesi üzerinde bulunan ………., Kıraathanesinde içeride oturduğu, katılanlar …, … ve …’nın … tarafından işletilen bu kahvehanenin önünde oturdukları, sohbet ettikleri, başka bir mahkumiyeti nedeniyle denetimli serbestlik çerçevesinde evinde elektronik kelepçeyle bulunması gerekirken sanık …’nin kimliği tespit edilemeyen ancak sanık … ile birlikte hareket ettiği saptanıp sanık …’nin kimliğini ısrarla sakladığı bir şahsın kullandığı siyah renkli arazi tipi araçla kahvehanenin önüne geldikleri, kahvehaneye yaklaştıklarında aracın bir iki kez selektör yaptığı, devamında katılan …’ın selektör ve araçtan gelen el işaretiyle kendisine gel işareti yaptıkları düşüncesiyle aracın yanına yaklaştığı, aracın sürücü tarafına, soluna geçtiği, burada aracın içerisine bakınca sanık …’yi aracın sağ ön yolcu koltuğunda gördüğü ve daha önceden tanıştıkları için aralarında kısa bir hal hatır sorma ile selamlaştıkları, tespit edilemeyen bir olgu nedeniyle aracın sol sürücü koltuğunda bulunan kimliği belirlenemeyen ve sanık …’nin ısrarla kimliğini sakladığı şahsın katılan …’a yumruk attığı, katılan …’ın öfkelendiği, geri doğru sendeleyip ona doğru vurmaya çalıştığı anda sanık …’nin kendisine “Afa” (karışma) dediği, katılan …’ın da bu şahsa bir yumruk attığı, katılan …’a yönelik eylemin faili olduğu anlaşılan aracın sürücüsü kimliği belirlenemeyen şahsın bu kez silah çekerek aracın içinden katılan …’a doğru yöneltip bedeninin alt kısmına ayaklarına doğru birden çok kez ateş ettiği, bu arada katılan …’ın silahı görünce aracın arka tarafına doğru kaçmaya çalıştığı, mobil hedef konumunda bulunan katılan …’ın bu atışlar sonucu sol ayak diz altı ve sol diz üstü baldır kısmından yaralandığı, devamında aracın hareket ederek kahvehaneye doğru yaklaştığı, bu kez sağ ön yolcu koltuğunda bulunan sanık …’nin de silah çıkartarak kahvehane önünde ve içinde bulunan kişilere doğru yönelterek hedef gözetmeksizin ateş etmeye başladığı, bu atışlardan bir tanesinin katılan …’ın sol kalçasından girip sol karın bölgesinden çıkan mermiyle yaşamsal tehlike geçirecek, BTM ile giderilemeyecek ve hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre (4) ağır derecede kemik kırığına yol açacak şekilde yaralandığı, sanık …’nin atış istikametine göre bir diğer merminin de kahvehane içerisinde oturmakta olan maktul …’nın başına isabet ederek otopsi raporunda açıklandığı biçimde kafatası kırığı, beyin doku harabiyeti nedeniyle ölümüne neden olduğu, atışlardan bir kısmının kahvehanenin camlarına gelip camları kırdığı, aracın hareket ederek bu kez katılan …’ın evinin önüne geldiğinde evi hedef alınarak atış istikametine göre sanık …’nin bulunduğu yönden yapılan atışlar sonucu evin salon camlarının isabet alarak zarar gördüğü, sonrasında olayda kimliği tespit edilemeyen fail ile sanık …’nin birlikte olay yerinden kaçtıkları, araç ile diğer failin tespit edilemediği, katılan ve tanık anlatımlarına göre aracın sağ önünden ateş eden ve kahvehane önündeki eylemleri gerçekleştirenin sanık … olduğu anlaşılmış olup; açıklanan oluş ve kabul durumuna göre eylemlere yönelik sırasıyla değerlendirmede;
Katılan …’a yönelik öldürmeye teşebbüs eylemini aracı kullanan ve açık kimliği belirlenemeyip sanık …’nin de ismini ısrarla sakladığı sanık … ile birlikte gelen ve sanık …’nin ön koltukta yanında oturduğu aracı kullanan şahsın yapmış olduğu, sanık … ve katılan …’ı tabanca ile yaralayan meçhul şahsın fikir ve eylem birliği içerisinde olay yerine gelip olay sonrası birlikte olay yerinden kaçtıkları, olayda birlikte hareket ettikleri bu nedenle katılan …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemine sanık …’nin de TCK’nin 37. maddesi kapsamında iştirak ettiği sabit kabul edilmiş ise de;
Her ne kadar sanık dosyadaki tüm savunmalarında olay yerine gelmediğini, elektronik kelepçesiyle birlikte olay zamanı evde bulunduğunu atılı suçları işlemediğini savunmuş ise de,
Gerek sanığın, gerekse mağdur …’ın ve dosyadaki diğer şahısların beyanlarından sanık ile mağdur … arasında geçmişte hiçbir husumet bulunmadığı için sanığın mağdur …’a karşı kimliği belirsiz şahıs tarafından gerçekleşen silahla saldırıya azmettirmesi ve bu şahsa destek vermesi veya mağdur …’ın ağır şekilde yaralanması için olay yerine gelmiş olmalarının mantıklı bir tarafının bulunmadığı gibi,
Mağdur …’ın beyanlarında babası ve amcasının ortak işlettiği ….., kıraathanesinin önünde ve yolun karşı tarafındaki kaldırımın kenarında babası … ve olayda yaralanan … ile oturup alkol alıp sohbet ederken, kendisine doğru sellektör yapan siyah renkli plakası ve modelini dikkat etmediği arazi taşıtı Jeep benzeri Dacia marka aracın kendilerine yakın bir mesafede durduğunu, kendisine işaret ettiklerini düşünerek aracın kendilerine taraf olan şoför tarafı camının yanına gittiğinde başında şapka takılı 25-30 yaşlarında zayıf yapılı, esmer tenli kendileri gibi Roman olmayan hafif sakallı erkek şahıs ile yolcu koltuğunda çocukluktan beri tanıdığı ve halende görüştüğü arkadaşı olan başında şapka takılı …’ı gördüğünde göz göze geldiklerini, ona nasılsın ne var ne yok diye sorduğunu, …’nin kafasını kaldırıp kendisine “Naber moruk” dediği sırada şoför koltuğundaki şahsın aniden kafasına yumruk attığını, ne olduğunu anlamadan ona karşılık vermek istediği sırada …’nin kendisine bir karşılık vermemek amaçlı kendi lehçelerinde “afa etme” (karışma) yani yumruk atan şahsa karşılık vermemesini, vurmamasını istediğini, ancak öfke ile bu şahsa yumruk attığını, bu şahsın elindeki dolu olarak hazır olacak ki silahı kendisine doğrulttuğunu, aracın arka tarafına kaçmak isterken ayaklarına doğru birkaç el ateş ettiğini, sol ayak diz altı ve sol ayak diz üstü baldır kısmından iki yerden mermi giriş çıkışı ile yaralandığını, daha sonra bu aracın biraz ilerleyerek babasının yanında durduğunu, şoför olan
şahsın babası tarafına doğru, sağ yolcu koltuğunda oturan …’ın ise kahveye ve etrafa doğru ateş ettiklerini, daha sonra bu aracın hızla caddenin yokuşuna doğru soy isimleri … olanların ikametine doğru ateş ederek gittiklerini, kendisinin … ve yanındaki ilk defa gördüğü şahısla aralarında bir anlaşmazlığın olmadığını, bu olayı neden yaptıklarını bilmediğini ifade etmesi,
Tanık …’nın oğlu …’ın duran aracın yanına giderek araçtaki şahıslarla sohbet ederlerken araç içindeki şahıs veya şahıslar tarafından bir anda silahla ateş edilmeye başlandığını ifade etmesi,
Tanık …’ın …’ın şoför tarafına doğru aracın içine eğildikten 2-3 saniye sonra şoför koltuğundaki şahsın …’a yumruk attığını, …’ın geri çekilip karşılık vermesine fırsat vermeden …’a dört el ateş ettiğini ardından kendisinin bulunduğu yere doğru 3-4 el daha ateş ettiğini ifade etmesi,
Tanık …’ın …’ın araç içine eğildikten 2-3 saniye sonra silah sesleri gelmeye başladığını ve …’ın yere düştüğünü, şoförün yan koltuğunda oturan ikinci şahsın kahveye ve kendilerine doğru ateş etmeye başladığını ifade etmesi,
Diğer tanıklar …, …, …’in de benzer beyanlarda bulunmaları,
Sadece Tanık …’in …’ın sağ ön tarafta oturan şahısla aracın camından konuşmaları sonrasında ağız münakaşası başladığını, aracın sağ önünde oturan kişinin …’a bir el ateş ettiğini, daha sonra aracın hareket ettiğini, aracın şoförü ve sağ ön tarafta oturan kişinin ateş etmeye başladıklarını ifade etmesi (bu ifade mağdur … ile dosyadaki tanıklar ve mağdurun yaralanmaları ile uyumlu değildir)
Müştekiler …, … ve …’ın mağdur …’ın vurulmasıyla ilgili olayın başlangıç kısmını görmemiş olmaları karşısında,
Mağdur …’ı yaralayan şahsın mağdur …’la daha önce hiçbir husumeti bulunmadığı anlaşılan sanık … tarafından yaralanmadığının, kimliği belirsiz şoför koltuğundaki şahıs tarafından vurulduğunun ortaya çıktığı,
Sanık … ile mağdur … arasında geçmişte hiçbir husumet bulunmaması ve mağdur …’ın ifadelerine göre tanımadığı ilk kez gördüğü şahısla da aralarında hiçbir husumet bulunmadığını ifade etmesi göz önüne alındığında sanık …’nin olay yerine geldiklerinde mağdur …’a karşı bir suç işlemek amacıyla gelmediklerinin apaçık bir şekilde belli olduğu, (böyle bir amaçla gelmeleri için öncelikli aralarında bir husumet olması, mağdur …’ı gördüklerinde konuşmaya dahi başlamadan bir veya ikisininde derhal …’a doğru ateşe başlamaları gerektiği) mağdur … sanık … ile sohbete başladığında nedeni bilinmeyen bir şekilde şoför koltuğundaki şahsın dengesiz bir hareketle mağdur …’a yumruk atması, mağdur …’ın bu şahsa yumrukla karşılık vermeye kalkıştığını gören sanık …’nin karışma yani karşılık verme diye konuşmasına rağmen bir anlık sinirle mağdur …’ın da kendisine vurana yumrukla vurmasından etkilenen şahsın tabancayla …’ın sol ayak diz altı ve sol ayak diz üstü baldır kısmından iki yerden mermi giriş çıkışı ile yaralayacak şekilde ateş etmesi sebebiyle, bu eylemin başlangıçtan planlanan bir eylem olmayıp karşılıklı yumruklaşmaların sonrasında bu şahsın ani bir kararı ile mağduru yaraladığının, dolayısıyla sanık …’nin böyle bir eylemi beklemediğinin, böyle bir olay için olay yerine gelmemiş olduğunun, ani gelişen en fazla birkaç saniye süren bu eylemi ön görüp arkadaşına engel olmasının veya destek olmasının mümkün olmadığı, bu itibarla bu eylemden sorumlu tutulamayacağı,
Ancak mağdur … ile dosyadaki diğer mağdurlar, katılanlar ve tanıkların beyanlarından da anlaşılacağı üzere sanık …’nin bu eylem dışındaki silahla gerçekleştirdiği, kimliği belirsiz şahısla beraber yapmış oldukları diğer eylemlerden sorumlu tutulması gerektiği, sonuç olarak sanık …’nin mağdur …’ya karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve dosyaya uygun olmayan gerekçeyle karar verilmesinin bozmayı gerektiği görüşündeyim. 02.11.2023