Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/1364 E. 2023/6303 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1364
KARAR NO : 2023/6303
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2691 E., 2022/3523 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereğince temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.05.2022 tarihli ve 2021/400 Esas, 2022/226 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.

2…. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 22.11.2022 tarihli ve 2022/2691 Esas, 2022/3523 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvuruları üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasıyla sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan Tebliğname ile sanık lehine haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinden bahisle hükmün bozulması görüşü ile Daireye tevdi edilmiştir.

II.TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan vekilinin temyiz sebepleri; takdîri indirim hükümleri uygulanmadan, sanığın üst hadden cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

B.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; sanığın öldürme kastı bulunmadığından bahisle suç vasfına ve meşru savunmaya ilişkindir.

III.OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A.İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Sanık ve katılanın bir süre aynı evde kiracı olarak kaldıkları, ortak iş yapmaya karar verdikleri, bu süreçte aralarında alacak verecek meselesinden kaynaklanan husumet oluştuğu, olay günü katılanın bir kısım eşyalarını almak için eve geldiğinde sanığın bıçakla saldırarak göğüs ve batın boşluğuna nafiz olup iç organ yaralanmalarına neden olan birden fazla kesi ile öldürmeye teşebbüs ettiği, tanık M.K.’nin bağırıp müdahale etmesi ile eylemine son verdiği anlaşılmıştır.

2.Sanık savunması, katılanın beyanları, tanıkların anlatımları, olay yeri inceleme tutanağı, uzmanlık raporları, önceki husumete ilişkin adlî evraklar, kira sözleşmesi örneği, nüfus ve adlî sicil kayıtları, tutanaklar ve diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.

3.Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmalara ilişkin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adlî Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 13.07.2021 tarihli adlî muayene raporu ile; “Göğüs ve batın boşluklarına nafiz olarak akciğer, dalak, sol böbrek yaralanması ve hemopnömotoraks ile batın içi kanama oluşturan üç ayrı kesinin bulunduğu ve katılanın yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu,” tespit edilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, maddi olayın gelişim süreci ile suçun vasıflandırılması aynı kabul edilmiş; sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin ikinci fıkrası gereğince teşebbüs nedeniyle tayin edilen ceza miktarı yetersiz görüldüğünden duruşmalı yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün kaldırılmasına ve sanığın cezasının artırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV.GEREKÇE
Sanık ve katılan arasında alacak verecek meselesinden kaynaklanan husumet bulunduğu, hukukî ihtilaf mahiyetindeki uyuşmazlıkların haksız tahrik kabul edilemeyeceği, sanığın, katılanın kendisini tehdit ettiğine ve tanık Canan ile birlikte dolandırdığına dair iddiaları yönünden kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiği, sanığın olay anına ilişkin katılandan kaynaklandığını iddia ettiği haksız hareketlere ilişkin savunmalarının aşamalarda çelişkili olduğu, adlî muayene raporu, tanık anlatımları ve diğer deliller ile desteklenmediği, bu nedenle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.

A.Katılan vekili ve sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanık ve katılan arasında önceye dayalı husumetin bulunması, suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgeleri, darbelerin sayısı ve şiddeti, yaraların yeri ve niteliği ile sanığın, tanığın müdahalesi ile engel hal nedeniyle eylemine son vermesi karşısında öldürme kastı ile hareket ettiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanığın olay anına ilişkin anlatımlarının aşamalarda çelişkili olduğu, adlî muayene raporu, tanık anlatımları ve diğer deliller ile desteklenmemesi nedeniyle somut olayda meşru savunma şartlarının gerçekleşmediği, takdîri indirim hükümlerinin uygulanması mahkeme takdîrinde olup dosya kapsamı ile uyumlu şekilde yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek uygulandığı anlaşıldığından, diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

B.Teşebbüs nedeniyle fazla ceza tayini yönünden;
Sanığın eylemi neticesinde katılanın Olay ve Olgular başlığı altında (A-3) paragrafında ayrıntıları belirtilen şekilde yaralandığı olayda, sanık hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan uygulama sırasında, katılanın yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu ancak; başka bir nitelikli halin somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınır arasında makul bir cezaya hükmedilmesi yerine yazılı şekilde 14 yıl hapis cezası belirlenerek sanık hakkında fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

V.KARAR
Gerekçe bölümündeki (B) paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi fazla ceza tayini yönünden yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 22.11.2022 tarihli ve 2022/2691 Esas, 2022/3523 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.10.2023 tarihinde karar verildi.