Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2023/1084 E. 2023/6919 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1084
KARAR NO : 2023/6919
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/129 E., 2022/323 K.
SUÇLAR : Nitelikli kasten öldürme, cebir, şiddet veya tehdit kullanarak çocuğun ırzına geçmeye tam teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan maktul …’a karşı işlendiğinden bahisle sanıklar hakkında atılı suçlardan açılan davalarına katılma ve bu suçlardan kurulan hükümleri 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyize hak ve yetkisinin bulunduğu anlaşılmış olup, Mahkemece yargılamanın 20.09.2022 tarihli celsesinde katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan sıfatının

kaldırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu ara kararın usûl ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanıklar hakkında açılan kamu davalarına 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince katılan olarak kabulüne karar verilmiştir.

Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin sanıklar hakkında kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunduğundan, temyiz isteğinin reddine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2022 tarihli, 2021/129 Esas ve 2022/323 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan bozma üzerine hükmolunan ceza miktarı ile sanık müdafiinin bu husustaki talebi de nazara alınarak 1412 sayılı Kanun’un 318 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.12.2017 Tarihli ve 2017/1 Esas, 2017/360 Karar Sayılı Kararı İle
1. Sanıkların maktule karşı nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba,
2. Sanıkların maktule karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine,
Karar verilmiştir.

B. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.12.2017 Tarihli ve 2017/1 Esas, 2017/360 Karar Sayılı Kararının Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili ve Sanıklar Müdafilerince Tarafından Temyizi Üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 16.02.2021 Tarihli ve 2018/4304 Esas, 2021/1425 Karar Sayılı Kararı İle
“…sanık …’un hiç tanımadığını beyan ettiği sanık …’ın kendisini de dahil ederek ona suç atmasını gerektiren bir neden bulunmadığı, telefon kayıtları, yer gösterme ve araç tarifleri, Faruk’un bekçi olması nedeniyle silahlı olarak dolaşması birlikte değerlendirildiğinde beyanları maddi delillerle

de desteklenen sanık …’ın bu beyanlarına itibar edilmemesi için hukuki bir neden bulunmadığı nazara alınıp, olayın sanık …’ın beyan ettiği şekilde gerçekleştiği ve olayın cereyan tarzına dair başkaca delil bulunmadığı kabul edilmelidir.
Buna göre; 1) …sanık …’ın maktulün öldürülmesi hususunda sanık … ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak yasal ve yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

2) Sanık … ile maktul …’yu ilişki halinde gören sanık …’un bu durumu fırsat bilerek maktulle kendisinin de cinsel ilişkiye girmek istediği, maktulü bu ilişkiye zorladığı sırada direnç gösteren maktulü öldürdüğü kabul edilmekle; suçun tamamlandığına ilişkin delil bulunmadığından cinsel istismar
suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile sanık …’un cinsel istismara teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
3) Sanık …’ın Faruk’un yönlendirmesi doğrultusunda maktul …’yu sanık … ile cinsel ilişkiye girmeye icbar eden bir ortamın hazırlanmasını sağladığı nazara alınarak fiil üzerinde hakimiyet kuracak şekilde cinsel istismara teşebbüs suçuna iştirak ettiğinin kabulü ile cinsel istismara teşebbüs suçundan asli fail sıfatıyla cezalalandırılması yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
4) 11/01/2005 olan suç tarihine göre suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı kanun ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı kanun hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanarak her bir mahkumiyet hükmü yönünden lehe olan kanunun belirlenmesi ve buna göre uygulama yapılması yerine, bu yönde bir mukayese yapılıp gerekçe gösterilmeden doğrudan doğruya 5237 sayılı Yasa hükümlerine göre uygulama yapılması,
5) Kabule göre de; maktule yönelik cinsel saldırıyı gerçekleştiremeyen sanık …’un bu nedenle maktulü öldürdüğü anlaşılmakla; öldürme eyleminin bir suçu işleyememekten duyulan infialle gerçekleştirildiğinin düşünülmemesi” gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

C. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2022 Tarihli ve 2021/129 Esas, 2022/323 Karar Sayılı Kararı İle
1. Sanık …’nın maktule karşı nitelikli kasten öldürme suçundan, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (765 sayılı Kanun) 450 nci maddesinin birinci ve sekizinci fıkraları, 59 uncu maddesinin birinci fıkrası, 20 nci maddesinin birinci fıkrası ve 40 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak kısıtlamalarına ve mahsuba,
2. Sanıkların maktule karşı çocuğu cinsel istismara tam teşebbüs suçundan, 765 sayılı Kanun’un 416 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 59 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 20 nci maddesinin birinci fıkrası ve 40 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 4 yıl 10 ay 10 gün ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak kısıtlamalarına ve mahsuba,
3. Sanık …’ın maktule karşı nitelikli kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteği; katılma taleplerinin kanuna aykırı reddedildiğine ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; sanığın atılı suçları işlediğine ilişkin delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine, vesaire ilişkindir.
3. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; sanığın çocuğa karşı cinsel istismara tam teşebbüs suçuna iştirak ettiğine dair delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine, suça ilişkin dava zamanaşımı süresinin dolduğuna, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık … ile suç tarihinde 18 yaşından küçük olan maktul arasında olaydan önce duygusal ilişki bulunup zaman zaman buluşarak cinsel ilişkiye girdikleri, suç tarihinden önceki bir tarihte maktulün sanık … ile buluştuğu, ormanlık alana gidip alkol alıp cinsel ilişkiye girdikleri, sanık …’nın bu durumu gördüğü, maktul ve sanık …’ın kaçmaya başladıkları, sanık …’un, sanık …’ı yakalayarak kimlik ve telefon bilgilerini aldığı, istediklerini yapması hususunda tehdit ve şantajda bulunduğu, suç tarihinde sanık …’un, sanık …’ı telefonla arayan maktulle birlikte aynı yere gelmelerini istediği, sanık …’un zorlayıcı tehditleri nedeniyle sanık …’ın maktulle birlikte tekrar olay yerine gittikleri, sanık … bira almaya gidince sanık … ile maktulün cinsel ilişkiye girdikleri, bu durumu gören sanık …’un maktul ile sanık …’ı birbirinden uzaklaştırarak maktulü cinsel ilişkiye zorladığı, maktulün istememesi üzerine sanık …’un üzerinde bulunan silahla maktulü karnından vurduğu, sanık …’un olay yerinden ayrılıp bir süre sonra arabayla tekrar geldiği, maktulü arabanın arka koltuğuna koyarak Meriç Nehri kıyısına götürüp ayağına taş bağlayarak suya attıkları, sanık …’ın olay sonrası sanık …’un baskısı nedeniyle bu olayı kimseye anlatmadığı, suç tarihinden sekiz yıl sonra vicdan azabı çektiğini beyan ederek olayı anlattığı, sanık …, sanık …’ı tanımadığını beyan etse de dosya arasında bulunan HTS kayıtları, sanık …’ın kendisini de olaya dahil ederek sanık …’u suçlaması için bir neden bulunmadığı, sanık …’ın yer gösterme ve araç tarifleri, sanık …’un bekçi olması nedeniyle silahlı olarak dolaşması birlikte değerlendirildiğinde beyanları maddi delillerle de desteklenen sanık …’ın bu beyanlarına itibar edilmemesi için hukuki bir neden bulunmadığı anlaşılmıştır.

2. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine ve içeriğine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık … hakkında maktule karşı nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan hükümde ayrıntılarına Hukuki Süreç başlığının (B) bendinde yer verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda lehe kanun değerlendirmesi yapılırken 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 765 sayılı Kanun’un 450 nci maddesinin birinci ve sekizinci fıkraları,

59 uncu maddesinin birinci fıkrası karşılaştırılaştırılmış ise de somut olayda karşılaştırma yapılacak kanun maddelerinin 765 sayılı Kanun’un 450 nci maddesinin sekizinci fıkrası, 59 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası olduğu, yapılan karşılaştırmada sonuç ceza miktarlarının aynı olduğu, ancak hapis cezasına mahkûmiyetin sonucu olan hak yoksunluklarına ilişkin her iki Kanun’un karşılaştırılmasında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin daha lehe hükümler içerdiği, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm kurulması gerektiği, kararda lehe kanunun ve 5237 sayılı Kanun’da uygulanacak olan maddelerin hatalı belirlendiği anlaşılmış olup hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Ayrıntılarına Hukuki Süreç başlığının (C) bendinde yer verilen kararın tefhim edilen ve dosya arasında bulunan nüshasında dosya ile ilgisi olmayan taraf isimlerine, temyizin süresine, temyiz yerine yer verilerek karışıklığa neden olduğu anlaşılmış ve bu husus hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme ve çocuğun cinsel istismarı, sanık … hakkında ise çocuğun cinsel istismarı suçundan uygulama yapılırken, 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5349 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ile değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre “ağır hapis” ibarelerinin “hapis” biçiminde belirtilmesi gerektiği anlaşılmış olup bu husus hukuka aykırı bulunmuştur.

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Kurum lehine, sanıklar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

Kabule göre;
5. Maktul ile arasında usul ve füru ilişkisi bulunmayan sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme eyleminden kurulan hükümde uygulama yeri bulunmayan 765 sayılı Kanun’un 450 nci maddesinin birinci fıkrasının uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.

6. Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan verilen müebbet hapis cezası ile çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen hapis cezasının 765 sayılı Kanun’un 68 … ve 77 nci maddeleri kapsamında toplanması (içtiması) gerektiği anlaşılmış olup bu husus hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2022 tarihli ve 2021/129 Esas, 2022/323 Karar sayılı kararına yönelik katılan Kurum vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.11.2023 tarihinde karar verildi.

09.11.2023 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı Zekai … Sarıbay’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii, Avukat …’un yokluğunda 16.11.2023 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.