Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/9922 E. 2023/6055 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9922
KARAR NO : 2023/6055
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/41 E., 2022/127 K.
SUÇLAR : Yakın akrabayı öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
Sanık müdafii tarafından hükmün duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma günü belirlenerek sanık müdafine meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen, belirlenen gün ve saatte hazır bulunmadığı anlaşıldığından duruşmasız olarak yapılan temyiz incelemesinde;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2016 tarihli ve 2015/219 Esas, 2016/69 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Katılan …’i kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanunun üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve son bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

B. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2016 tarihli ve 2015/219 Esas, 2016/69 Karar sayılı kararının katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2018/3898 Esas, 2021/411 Karar sayılı kararı ile sanığın katılana yönelik eyleminin suç vasfı ve maktule yönelik eyleminde haksız tahrikin derecesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

C. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2022 tarihli ve 2022/41 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 19 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Katılan …’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemleri; haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmasına ilişkindir.
B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri, suç vasfına, öldürme kastı bulunmadığına, haksız tahrikin derecesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın 15.06.2016 tarihinde saat 17.00 sıralarında şoförlük yaptığı minibüsle ….; İlçesi ……, Caddesi tatil pazarı yakınında bulunan Radikal Kahvehanesi’nin önünden geçerken öz babasının

arabasının park halinde olduğunu ve maktulü de kahvehane de otururken gördüğü, kendi kullandığı minibüsten inerek yanına torpido gözünde bulunan çakı bıçağını aldığı, kahvehane içinde maktul …’ın mağdur… ve başka şahıslarla birlikte oturduğu, ardından sanığın babasının ve mağdur…’in bulunduğu masaya yönelip yanında bulunan bıçak ile öz babası …’ı bıçakladığı ve …’ın öldüğü, 08.07.2015 tarihli … Adli Tıp Kurumu otopsi raporuna göre maktulün vücudunda alkol bulunmadığı, ölümünün kesici delici alet yaralanmasına bağlı olduğu, maktulün vücudunda 47 adet kesici alet yarası ve bir adet … yara tespit edildiği, böylelikle sanığın öz babasını 47 adet bıçak darbesi ile öldürdüğünün sabit olduğu anlaşılmıştır. Maktulün sanık ve ailesine süregelen küfür, hakaret ve tehdit eylemlerinin bütün halinde haksız tahrik olarak görüldüğü, ancak en üst hadden indirim yapılmasına gerektirir şekilde tahrik olarak görülmediği ve bozma ilamı doğrultusunda asgari hadde yakın olacak şekilde ve TCK’nın 3. maddesi ve 29. maddesi göz önünde tutularak sanık hakkındaki cezanın 23 yıl olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Sanığın aynı olay sırasında maktul ile birlikte kahvehanede oturan mağdur…’i kendisine engel olması nedeniyle yine aynı bıçakla yaraladığı, 15.06.2015 tarihli rapora göre katılanın göğüste sol tarafta 3-4 adet ve sırtta 3-4 adet kesici alet yaralanması izinin mevcut olduğu, mağdur…’in yaralanmasının batına nafız delici kesici alet yaralanması olduğu, herhangi bir organ yaralanmasının mevcut bulunmadığı, bu yaralanmanın hayati tehlike yarattığı, BTM ile giderilecek şekilde olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

2. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereğinin yerine getirildiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık hakkındaki babasını kasten öldürme suçu yönünden davaya katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu suça ilişkin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.

B. Katılan Vekilinin Vekalet Ücretine Yönelen Temyiz İstemi Yönünden
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Kurum lehine, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunarak Yargıtay tarafından düzeltilmiştir.

C. Teşebbüsün Derecesi Yönünden
Mağdurdaki yaralanmanın niteliği dolayısıyla meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre teşebbüs nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesi ile yapılan uygulama sırasında makul hadden ceza tayin edilmesi gerekirken, azami düzeyde ceza tayin edilerek fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

D. Sair temyiz itirazları yönünden
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, suç vasıflarının tespitinin isabetli olduğu, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına konu kararı teşkil eden haksız tahrik kurumunun, gerek Yargıtay gerekse bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece değerlendirildiği ve olayın çıkış sebebi ile gelişiminde maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut da dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince asgariye yakın oranda haksız tahrik indirimi uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık hakkındaki babasını kasten öldürme suçu yönünden davaya katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu suça ilişkin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca REDDİNE,

B. Sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle katılan Kurum vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden bozmayı gerektirmiş, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2022 tarihli ve 2022/41 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararının bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesi uyarınca hüküm fıkrasının ilgili yerine “Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesince verilen hüküm tarihinde yürürlükte bulunan (2022 yılı) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 10.250,00 TL maktu avukatlık ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma ödenmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

C. Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2022 tarihli ve 2022/41 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararırına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği teşebbüsün derecesi yönünden yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.10.2023 tarihinde karar verildi.