Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/9892 E. 2023/3589 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9892
KARAR NO : 2023/3589
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Kasten yaralama, olası kastla yaralama, 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2015 Tarihli ve 2015/26 Esas, 2015/706 Karar Sayılı Kararı ile Sanıklar Hakkında
1. Katılan …’ a karşı kasten yaralama suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
2. Mağdur …’e karşı olası kastla yaralama suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
3. 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçlarından 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 1 yıl hapis cezası ve 600 TL adli para cezası cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve müsadereye
Karar verilmiştir.

B. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2015 Tarihli ve 2015/26 Esas, 2015/706 Karar Sayılı Kararının Katılan Vekili ve Sanıklar Müdafii Tarafından Temyizi Üzerine
Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin 21.10.2019 tarihli ve 2019/10174 Esas, 2019/19005 Karar sayılı kararı ile özetle sanıkların kastılarının öldürmeye yönelik olup olmadığı hususunda delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi ve tüm suçlar yönünden Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirme yapılması gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması gerekçesi ile nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

C. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.03.2020 Tarihli ve 2019/1307 Esas, 2020/417 Karar Sayılı Kararıyla
Katılan … hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında eylemin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası ve 35 … maddesinin ikinci fıkrası gereği kasten öldürmeye teşebbüs suçuna dönüşme ihtimaline binaen delillerin takdir ve değerlendirmesinin yüksek dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle 5235 sayılı Kanun’un 11 … ve 12 nci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 3 üncü, 4 üncü ve 5 … maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmiştir.

D. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.11.2021 Tarihli ve 2020/291 Esas, 2021/489 Karar Sayılı Kararı ile
1. Sanık …’ın, katılan …’ a karşı kasten yaralama, mağdur …’e karşı olası kastla yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine,
2. Sanıklar …, … ve …’nın, katılan …’a karşı kasten yaralama suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
3. Sanıklar …, … ve …’nın, mağdur …’e karşı olası kastla yaralama suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 21 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
4. Sanıklar …, … ve …’nın, 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçlarından 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 6.000 TL ve 500 TL adli para cezası cezalandırılmalarına, taksitlendirmeye ve müsadereye
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz istemi; suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olduğuna, eksik ceza tayin edildiğine, vesaire ilişkindir.

2. Sanık …’ın temyiz istemi; temyiz iradesini sunmaktan ibarettir.

3. Sanıklar …, … ve … müdafiinin süre tutum dilekçesi sunmakla yetindiği, gerekçeli kararın tarafına usûlüne uygun şekilde tebliğine rağmen gerekçeli temyiz dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Taraflar arasında, katılan …’un, sanık …’ı 18.08.2011 tarihinde 11 yerinden bıçaklaması olayından kaynaklı husumet bulunduğu, bu olaya yönelik katılan … hakkında Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2014 tarih, 2011/474 Esas, 2014/189 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği, sanıklar …, kardeşi … ve arkadaşı …’nın mahkumiyet hükmünden 11 gün sonra katılan …’ın işten dönüş saati olan 23.00 – 00.00 saatleri arasında, sanıkların her birinin elinde bulunan ve ele geçirilemeyen tabancalar ile katılana ateş ederek yaraladıkları olayda, katılanın Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 18.06.2014 tarihli

raporda belirtildiği üzere sol femur orta önden giriş ve arka ortadan çıkışı olan ateşli silah yaralanması ile yaralandığı, yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, silah seslerini duyması üzerine olay yerine gelen ve taraflarla ilgili olmayan mağdur …’in ise Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 02.06.2014 tarihli raporda belirtildiği üzere göğüs sağ önde meme altında 1×1 cm yuvarlak dermabrazyon meydana gelecek şekilde yaralandığı, yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu tespitine yer verildiği, olay yerinde dört adet 9 mm çaplı boş kovan ile bir adet 7.65 mm çaplı boş kovanın ele geçirildiği, 9 mm çaplı boş kovanların üç adedinin bir silahtan bir adedinin başka bir silahtan olmak üzere iki farklı silahtan atıldıklarının tespit edildiği anlaşılmıştır.

Sanık …’ın katılan …’ a karşı kasten yaralama, mağdur …’e karşı olası kastla yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçlarından mahkumiyet hükmü kurmak için yeterli, her türlü şüpheden uzak ve kesin deliller bulunmaması nedeniyle “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (B) paragrafında bilgilerine ve içeriğine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılan …’a Karşı Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
1. Katılan vekilinin suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olduğuna, eksik ceza tayin edildiğine, vesaire yönelen temyiz sebepleri yönünden;
Sanıklar …, … ve … ele geçirilemeyen tabancalarla ateş etmeleri sonucu katılanın yaralandığı olayda, katılanın hayati organlarının bulunmadığı vücut bölgesinin hedef alınması, meydana gelen zarar, sanıkların ciddi bir engel neden olmadan eylemlerine kendiliğinden son vermeleri hususları bir bütün olarak düşünüldüğünde sanıkların öldürme kastı ile hareket ettiğinin şüpheli kaldığı, kastlarının yaralamaya yönelik olduğu hususundaki Mahkemece yapılan tespitte isabetsizlik bulunmadığı, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre belirlenen temel cezada orantılı şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verildiği, sanık … hakkında beraat kararı verilmesinin isabetli olduğu anlaşılmış olup hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamış ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

2. Sanık … ve sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından hüküm bu yönlerden hukuka aykırı bulunmamıştır.

B. Sanıklar …, … ve … Hakkında mağdur …’e Karşı Olası Kastla Yaralama ve 6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet Suçlarından Kurulan Hükümler ile Sanık … Hakkında Katılan …’a Karşı Kasten Yaralama Suç Yönünden
1. Katılan …’un, kardeşi ile birlikte sanık …’ı 18.08.2011 tarihinde 11 yerinden bıçakla yaraladığı, incelemeye konu olaydan 11 gün kadar önce katılan hakkında nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu gözetildiğinde sanık …’ın katılan …’a yönelik kasten yaralama eyleminden kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Sanıklar hakkında mağdur …’e karşı olası kastla yaralama suçundan kurulan hükümle verilen kısa süreli hapis cezasına 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin “Sanıklara verilen kısa süreli hapis cezasının, sanıkların kişiliği ve yargılama sürecinde her hangi bir pişmanlık göstermemeleri” şeklindeki gerekçe ile uygulanmadığı halde 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçundan kurulan hükümle verilen kısa süreli hapis cezasına aynı Kanun maddesinin “Sanıklara verilen kısa süreli hapis cezası, dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak” şeklindeki gerekçe ile uygulanmasına karar verilerek hükümler arasında çelişkiye neden olunması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılan …’a Karşı Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.11.2021 Tarihli ve 2020/291 Esas, 2021/489 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, suç vasfının kasten yaralama olduğu hususunda oy çokluğuyla ONANMASINA,

B. Sanıklar …, … ve … Hakkında mağdur …’e Karşı Olası Kastla Yaralama ve 6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet Ve Sanık … Hakkında Katılan …’a Karşı Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (B-1) ve (B-2) bentlerinde açıklanan sanık … hakkında haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların uygulanmasında çelişkiye sebep olunması nedeniyle Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.11.2021 Tarihli ve 2020/291 Esas, 2021/489 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, bozma gerekçeleri bakımından oy birliğiyle, sanıkların mağdur …’e karşı olası kastla yaralama suçundan mahkûmiyet verilmesi hususunda oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Mağdur …’in kavga ve silah sesleri üzerine iş yerinin önüne çıktığı, kavganın olduğu yere baktığında sanıklardan birinin silahından çıkan mermiyle yaralandığı, mağdurun kavgada taraf olmadığı ve tesadüfen yaralandığı, yaralanmasında mutlaklık da bulunmadığı, sanıklardan hangisinin kullandığı silahtan çıkan mermi ile yaralandığı belli olmadığı, olası kasıtla işlenen suçlarda müşterek faillik kabul edilemeyeceği, olası kastta cezayı netice belirleyeceğinden, sanıkların bu suçtan beraatleri ile bu nedenle hükmün bozulması gerektiği görüşü ile aksi yöndeki sayın çoğunluğun kararına katılmamaktayım.

KARŞI OY

Tüm dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre; Taraflar arasında, katılan …’un kardeşi … … ile birlikte, sanık …’ı 18.08.2011 tarihinde 11 yerinden bıçaklayarak hayati tehlike geçirecek şekilde yaralaması olayından kaynaklı husumet bulunduğu, bu olaya yönelik katılan … hakkında Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2014 tarih, 2011/474 Esas, 2014/189 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda …’ı öldürmeye teşebbüs suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği, sanıklar …, kardeşi … ve arkadaşı …’nın mahkumiyet hükmünden 11 gün sonra katılan …’ın işten dönüş saati olan 23.00-00.00 saatleri arasında, sanıkların her birinin elinde bulunan ve ele geçirilemeyen tabancalar ile katılana ateş ederek Bakırköy Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 18.06.2014 tarihli raporda belirtildiği üzere sol femur orta önden giriş ve arka ortadan çıkışı olan ateşli silah yaralanması ile basit bir tıbbî müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaraladıkları, silah seslerini

duyması üzerine iş yeri önüne çıkan ve taraflarla ilgili olmayan mağdur …’in ise Bakırköy Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 02.06.2014 tarihli raporda belirtildiği üzere göğüs sağ önde meme altında 1×1 cm yuvarlak dermabrazyon meydana gelecek şekilde basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığı, olay yerinde dört adet 9 mm çaplı boş kovan ile bir adet 7.65 mm çaplı boş kovanın ele geçirildiği, 9 mm çaplı boş kovanların üç adedinin bir silahtan bir adedinin başka bir silahtan olmak üzere iki farklı silahtan atıldıkları, olayda üç ayrı silahtan ateş edildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2015 tarihli ve 2015/26 Esas, 2015/706 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında katılan …’ı kasten yaralama mağdur …’ı olası kastla yaralama ve ruhsatsız silah taşımak suçlarından cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21.10.2019 tarihli ve 2019/10174 Esas, 2019/19005 Karar sayılı kararı ile özetle sanıkların kastılarının öldürmeye yönelik olup olmadığı hususunda delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi ve tüm suçlar yönünden Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirme yapılması gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması gerekçesi ile nedeniyle bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası görevsilik kararı verilerek dosyanın gönderildiği, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.11.2021 tarihli ve 2020/291 Esas, 2021/489 Karar sayılı kararı ile sanıklar …, … ve …’nın, katılan …’u kasten yaralama, mağdur …’i olası kastla yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçlarından cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanıkların herhangi bir şekilde savunmasız olan katılan …’ı öldürmeye yönelik eylemde bulunma imkanına sahip olmalarına rağmen bu yönde icra hareketlerde bulunmayıp katılanı sadece ayağından ve bir kurşun isabet edecek şekilde yaralamaları şeklindeki eylemin kasten yaralama kapsamında kaldığından bahisle kasten yaralama suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de katılan … ve kardeşi …’ın sanıklardan …’i olay tarihinden üç yıl kadar önce bıçakla ağır şekilde yaraladıkları buna ilişkin dava sırasında ailelerin anlaşmaları nedeniyle …’ın şikayetçi olmadığı ancak anlaşma bedelinin miktarı ve ödenmesi konusunda tekrar ihtilafa düştükleri ve aralarındaki husumetin devam ettiği, bu davanın karara bağlanmasından 11 gün sonra suça konu olayın meydana geldiği, taraflar arasındaki husumet nedeniyle katılan …’ın işten eve gelirken annesinin onu mahalledeki dolmuş durağında karşılayarak eve beraber gittikleri olay günüde aynı şekilde annesinin katılanı karşıladığı sırada sanıkları gördükleri, ateş açılması üzerine oradaki bir iş yerine sığındıkları, katılan …’ın cep telefonuyla babasını araması üzerine katılanın kardeşlerinin de iş yeri önüne geldikleri, katılan …’ın iş yerinden çıkması üzerine sanıkların katılana doğru ateş etmeye başladıkları, katılan yaralanıp yere düşmesi üzerine annesinin katılanın üzerine kapandığı, olay yerinin kalabalıklaşması ve katılan yakınlarının müdahalesi nedeniyle sanıkların eylemlerini tamamlayamadan olay yerinden kaçtıkları, sanıkların katılanın özellikle ayaklarına doğru ateş etmedikleri nitekim mermilerden birinin mağdur …’ın göğsünü sıyırdığı anlaşılmakla taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek nitelikte … süredir husumet bulunması, sanıkların öldürmeye elverişli tabancalar ile ateş etmeleri ve atış sayısı nazara alındığında sanıkların ortaya çıkan kasıtlarının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığından sanıkların kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,

Olay sırasında eniştesinin iş yerinde bulunan mağdur …’in kavga ve silah seslerini duymaları üzerine eniştesi ile birlikte iş yerinin önüne çıktıkları ve kavganın olduğu tarafa baktıkları sırada sanıkların silahından çıkan mermilerden bir tanesinin mağdurun göğsünü sıyırdığı olay yerine gelen polislerin mağduru hastaneye sevk ettikleri olayda, sanıklar ve mağdurun birbirlerini tanımadıkları, sanıkların mağdurun yaralanmasına yönelik irade birliklerinin olmadığı, tesadüfen olay yeri yakınlarında bulunan mağdurun olası kasıtla yaralandığı, mağdurun kendisine ateş edeni görmediği, sanıkların hangisinin silahından çıkan mermi ile yaralandığının tespit edilemediği, olası kasıtla işlenen suçlarda TCK’nin 37. maddesinde belirtilen müşterek faillik hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından sanıkların atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Hukuka aykırı olduğundan Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmün bu yönlerden bozulmasına karar verilmesi görüşünde olduğumdan Dairemiz sayın çoğunluğunun kararının onanmasına ilişkin kararına katılmıyorum.