Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/9123 E. 2023/5355 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9123
KARAR NO : 2023/5355
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1445 Esas, 2021/912 Karar
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurularının esastan reddi ile hükümlerin onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli ve 2019/357 Esas ve 2020/76 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53
üncü maddesinin birinci ikinci ve üçüncü fıkrası ile 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2020/1445 Esas, 2021/912 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan vekilinin temyiz sebepleri, suçun niteliğine, sanık hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine; teşebbüsün derecesine,
B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri, suç vasfına, katılan ile arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olmadığına, sanığın eylemini gerçekleştirdiği bıçağın meyve bıçağı olması nedeniyle öldürmeye elverişli olmadığına, eksik incelemeye, öldürme kastı bulunmadığına, haksız tahrikin derecesine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık aşamalarda verdiği tüm savunmalarında katılanla 2009 senesinde kendisi lisede okurken tanıştıklarını, katılanın o dönem kendisine zorla tecavüz ettiğini, katılandan korktuğu için kimseye bir şey anlatamadığını, katılanla aralarındaki ilişkinin bir süre devam ettiğini, sonrasında katılanın cezaevine girdiğini ve kendisinin evlendiğini, eşi …’a da herşeyi anlattığını, böylece katılanla aralarındaki ilişkinin bittiğini fakat katılanın cezaevinden çıkmasının ardından yine kendisine ulaşarak tehditle ve korkutarak kendisiyle yeniden konuşmaya görüşmeye zorladığını, onun tehditleri üzerine tekrar görüşmeye başladıklarını, cinsel ilişkiye de girdiklerini ve fakat cinsel ilişkilerin rızası kapsamında olduğu yönündeki savunmaları karşısında katılan beyanları, tanık anlatımları ve özellikle dosyada mevcut bulunan sanıkla katılan arasındaki mesajlaşmaların dokümanları, içeriklerde yer alan sanığın katılana hitaben “şimdiye kendi evimizde birlikte olacaktık, her şeyin ilkini seninle yaşamam gerekiyordu, böyle olmadı benim yüzümden, …ben anlamam oğlum ben de böyleyim kabul ediyorsan, ben senin etrafında … (müştekinin eşi) hariç bir tane bile dişi sinek görmicem dedim taa baştan demi, …neyse sıkmıcam canını aklına getiripte bütün acılar benim içimde kalsın yaksın kavursun aha böyle, sen sadece gül o tatlı gülüşünle, …benim gönlüm sende orası yüzde yüz kimse aksini iddia edemez ettirmem, yoksa evli barklıyım neden riske giripte seninle konuşayım halen, yazcam gece…” şeklinde mesajları ve benzer nitelikte pek çok mesajın bulunduğu, bu haliyle sanıkla katılan arasındaki ilişkide sanığın da rızasının
bulunduğu, tarafların birbirlerinin evli olmalarını bilmelerine rağmen kendi rızalarıyla bu ilişkiye devam ettikleri ve hatta sanığın katılana saplantı olarak dahi nitelendirilebilecek yönde duygularının olduğu, mesaj içeriklerini destekler sanıkla katılanın dosyada mevcut bulunan fotoğrafları da değerlendirildiğinde aralarındaki ilişkinin tarafların karşılıklı rızasına dayalı olarak başladığı ve devam ettiği sabit olmakla sanığın bu yöndeki savunmalarına heyetimizce itibar edilmemiştir.
Sanığın olay gecesine ilişkin aşamalarda verdiği beyanlarında özellikle katılanın yaralanmasında kullandığı bıçağı yanına almasında ve gerçekleşen yaralama neticesinin nedeni ve olay akışında heyetimizce makul bir gerekçe ile giderilememiş çelişkiler tespit edilmiştir. Taraflar beyanlarıyla sabit olan husus katılanın sanığın eşi Metin’i aramaları ve attığı mesajlar sonucu eşi Metin’in taraflar arasındaki ilişkiyi öğrendiği, bunun sonucunda sanıktan boşanmak istediği ve sanığın bunu kabul ettiği, eşiyle aralarında gerçekleşen bu boşanma konuşması ve kararının ardından sanığın katılanı arayarak gece yarısı buluşmaya karar verdikleridir. Sanık her ne kadar huzurdaki savunmalarında olay gecesinden önce katılanın evinin önüne geldiğini ve kendisinde silah bulunduğunu gördüğü için olay gecesi yanına bıçağı aldığını söylese de hem kovuşturma aşamasında hem de soruşturmada kollukta ve savcılıkta verdiği beyanlarda bu konuda farklılıklar bulunmaktadır. Olay gecesi buluşmaya katılanın iki araç şeklinde arkadaşlarıyla geldiği ve fakat sanıkla katılanın bir araçla oradan ayrıldıkları, katılanın arkadaşlarının ise gelen ikinci araçla sanıkla katılanın aracını takip ettikleri, sanığın aracın arka koltuğuna oturduğu sabittir. Bu aşamada sanık savunmaları ve katılan beyanlarının birbirlerinden ayrıldığı nokta yaralama olayının gerçekleşme şekli ve olay akışıdır. Öncelikle olayın gerçekleşme anına ilişkin olarak sanık savunmalarında çelişkiler bulunmaktadır. Sanık aşamalardaki ilk savunmasında katılan yüzünden evliliğin bittiği bu yüzden ona sinirlenerek ona zarar vermek için onu yaraladığını, sonrasında sadece bir anlık sinirle yaptığını, huzurda ise katılanın ön koltuktan kalkarak arkaya yanına geldiğini ve kendisine saldırmaya başladığını, onu uzaklaştırmak için bıçakla dürttüğünü savunmuş olmakla sanığın huzurda verdiği çelişkili savunmasını destekler nitelikte katılanın kendisine saldırdığını gösterir somut başkaca delil olmadığı ve bu kapsamda katılanın beyanlarının daha tutarlı ve oluşa uygun olduğu kanaatiyle sanığın ilk savunmalarına itibar edilmesine karar verilerek sanığın sabit görülen kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Katılan …’in gerçekleşen olay neticesinde Kütahya Sağlık Bilimleri Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 20.08.2019 tarihli raporuna göre; basit tıbbî müdahale ile giderilmeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 35 … maddesinin uygulanması sırasında makul bir ceza yerine 10 yıl hapis cezası verilmesi ve sanık hakkında katılandan kaynaklanan haksız tahrik oluşturan davranışlar dikkate alındığında aynı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca yazılı şekilde asgari oranda indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı isabetsiz olduğundan kaldırılmasına karar verilerek bu yönde hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Katılan … vekilinin suçun niteliğine sanık hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine; sanık … müdafiinin suç vasfına, fazla ceza tayinine, haksız tahrik derecesine, eksik incelemeye, öldürme kastı bulunmadığına yönelen temyiz itirazları yönünden;
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgeleri ve katılanın yaralanmasının niteliği göz önüne alındığında suç vasfının doğru tespit edildiğinin anlaşıldığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, katılandan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2020/1445 Esas, 2021/912 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.09.2023 tarihinde karar verildi.