Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/8379 E. 2022/7539 K. 03.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8379
KARAR NO : 2022/7539
KARAR TARİHİ : 03.10.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten yaralama suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Selçuk Sulh Ceza Mahkemesinin 19.09.2011 tarihli ve 2010/306 Esas, 2011/254 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 03.07.2022 tarihli ve 2022/5911 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2022 tarihli ve 2022/100152 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Selçuk Sulh Ceza Mahkemesince sanığın 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, adlî sicil kaydı içeriğine göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de,
Dosya kapsamında yer alan sanığın adlî sicil kaydına göre, 15.12.2001 tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık suçundan dolayı Çine Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2005 tarihli ve 2002/191 Esas, 2005/291 karar sayılı ilâmı ile 15 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yerine getirme tarihinin 03.02.2007 olduğu, 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen inceleme konusu dosyadaki suç tarihinin ise 12.06.2010 olduğu ve suç tarihi itibariyle hırsızlık suçuna ilişkin sabıka kaydının silinme şartlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında,
5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesindeki “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm
olmamış bulunması… gerekir.” şeklindeki düzenleme gereğince adlî sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel mâhiyette ilâm bulunan sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
– Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
– Suçun CMK’nin 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
– Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
– Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması,
Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık …’un kasten basit yaralama suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Sanığın adli sicil belgesine göre; Çine Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2005 tarihli ve 2002/191 Esas, 2005/291 Karar sayılı ilâmı ile 15 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 09.05.2005 tarihinde kesinleştiği, 03.02.2007 tarihinde infaz edildiği, inceleme konusu suçun 12.06.2010 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel nitelikte sabıka kaydı bulunduğu halde hakkında 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin uygulanması isabetsizdir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarihli, 2014/14-102 Esas ve 2014/128 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.10.2009 tarihli, 2009/4-169 Esas ve 2009/223 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK’nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden
olmadığından, bu tür kararların kanun yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyecektir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Selçuk Sulh Ceza Mahkemesinin 19.09.2011 tarihli ve 2010/306 Esas, 2011/254 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.