Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/8352 E. 2022/7535 K. 03.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8352
KARAR NO : 2022/7535
KARAR TARİHİ : 03.10.2022

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten yaralama suçundan sanık … hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 62, 52 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/3. maddeleri gereğince 2.250,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2017/628 Esas, 2021/498 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 29.06.2022 tarihli ve 2022/3606 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2022 tarihli ve 2022/98536 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1)Sanığın savunmasında, katılanın ”Buradaki esnafların hepsi namussuzdur.” şeklinde sözler söyleyerek kendisine hakaret ettiğini ve sopayla da vurmaya çalıştığını belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamasında,
2)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “…Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir..” şeklinde yer alan düzenleme ile sonuç cezanın nasıl belirleneceğinin düzenlendiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Basit yargılama Usulü” başlıklı 251/3. maddesinde yer alan “Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61’inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223’üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenlemede ise indirim oranının sonuç ceza belirlendikten sonra uygulanması gerektiğinin anlaşılması karşısında,
Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-e ve 62. maddeleri gereğince hükmolunan 150 gün karşılığı adli para cezasından, 5271 sayılı
Kanun’un 251/3. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılarak belirlenecek olan 112 gün adli para cezasının anılan Kanun’un 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20,00 Türk lirası üzerinden, 2.240,00 Türk lirası adli para cezasına çevrilmesi gerekirken, önce adli para cezasına çevrilip sonrasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/3. maddesi gereğince 1/4 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
İncelenen dosyada; sanığın savunmasında, müştekinin “Buradaki esnafların hepsi namussuzdur.” şeklinde sözler söyleyerek kendisine hakaret ettiğini ve sopayla da vurmaya çalıştığını belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamasında isabet bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, 5271 sayılı CMK’nin “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251/3. maddesinde “Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61’inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223’üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” hükmü yer almaktadır.
Sanık hakkında silahla kasten basit yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e ve 62. maddelerine göre sonuç olarak hükmedilen 150 gün adli para cezasından 5271 sayılı CMK’nin 251/3. maddesi uyarınca (¼) oranında indirim yapılması ile sonuç cezanın gün adli para cezası olarak belirlenmesinden sonra TCK’nin 52/2. maddesi uygulanarak adli para cezasının miktarının tayin edilmesi gerekirken, uygulamada hata yapılarak CMK’nin 251/3. maddesine göre indirim yapılmadan önce TCK’nin 86/2, 86/3-e ve 62. maddelerine göre hükmedilen 150 gün adli para cezasının TCK’nin 52/2. maddesine göre günlüğü 20 TL’den çevrilerek 3000 TL adli para cezasına hükmedilmesinden sonra bu miktar üzerinden CMK’nin 251/3. maddesine göre (¼) oranında indirim yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesinde de isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2017/628 Esas, 2021/498 Karar sayılı kararının
5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.