Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/8275 E. 2023/378 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8275
KARAR NO : 2023/378
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.11.2021 tarihli ve 2021/476 Esas, 2021/460 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.04.2022 tarihli ve 2022/166 Esas, 2022/475 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanın Temyiz Sebepleri
5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi uyarınca üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

B. Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi uyarınca rapor alınmaması nedeniyle eksik incelemeye,
2. Sanığın eyleminin meşru savunma kapsamında kaldığına,
3. Suç niteliğine,
4. Haksız tahrikin varlığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın çevresindeki kişiler ile katılan arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, katılanın olay yeri olan iş yerinin dışına telefon görüşmesi yapmak üzere çıktığı bu esnada gelen sanığın katılanı hedef gözeterek suçta kullandığı tabanca ile birden fazla kez ateş ettiği katılanın yere düşmesi sonrası da ateş etmeye devam ettiği sonrasında olay yerinden kaçtığı ve katılanın adli muayene raporunda belirtilen şekilde yaralandığı olayda, katılanın hedef alınan bölgesi, suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişli bir silah olması, atış sayısı, katılanın yere düşmesine rağmen ateş etmeye devam etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında katılana yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.

2. Sanık eylemini savunma amacıyla gerçekleştirdiğini savunmuştur.

3. Katılan hakkında tanzim olunan Adlî Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 15.06.2021 tarihli;
“1-Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu,
2-Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı,
3-Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi; Hafif (1), Orta (2-3) ve Ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını AĞIR (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,
4-Dalak alınmasına neden olan yaralanmasının; organlardan birinin işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde olduğu”
Görüşlerini içeren adlî muayene raporu dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Olay yeri inceleme raporu ve basit krokisi dava dosyasında bulunmaktadır.

5. Olay yerinde bulunan dört adet boş kovanın sanığın başka suçtan yargılandığı dosyada ele geçen ve suçta kullandığı tabancadan atıldığına ilişkin uzmanlık raporu dosyada mevcuttur.

6. Tanık …’in soruşturma aşamasındaki beyanı ile oluşa uygun anlatımı ve sanığı katılana ateş eden kişi olarak teşhisine ilişkin tutanak dosyada mevcuttur.

7. Kamera görüntüsünün çözümüne ilişkin bilirkişi raporu uyarınca olayın oluş şeklinin tespiti yapılmıştır.

8. Sanığa ait adli sicil kaydı dosya içine alınmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından anılan eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekili Yönünden
Teşebbüsün Derecesi
Dosya kapsamına göre; sanığın katılanı suçta kullandığı tabanca ile batın sağ ve sol paraumblikal alanlarda iki adet ateşli silah mermi çekirdeği ile birden fazla iç organ yaralanmasına, solda 7-8.kostalarda deplase kırığına, dalak alınmasına nedeniyle organlardan birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olan, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı olayda, sanık hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile yapılan uygulama sırasında, yaralanmaların niteliği, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek üst sınıra yakın ceza tayini yerine, yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayin edilerek hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Sanık ve Müdafii Yönünden
1. Eksik İnceleme
Sanık, 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları kapsamında rapor alınmadığını belirtmiş ise de; soruşturma ve kovuşturma aşamasında bu yönde bir talebinin olmadığı, Mahkemece de bu yönde bir gözlemde bulunulmadığı, rapor alınmasını gerektirecek nitelikte sağlık raporu veya buna benzer bir belgenin dosyada bulunmadığı, temyiz aşamasında suç tarihinden dokuz yıl öncesine ait askerlik hizmetinin ifası sırasında verilen bir aylık izin raporunda da akıl hastalığı veya zayıflığı yönünde bir değerlendirmenin de bulunmadığı anlaşılmakla, bu haliyle eksik incelemeden söz edilemeyeceğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Meşru Savunma
Her ne kadar sanık katılanın elini beline atması sonrası kendisine silahla ateş edeceği düşüncesiyle eylemini gerçekleştirdiğini savunmuş ise de, katılanın üzerinde silah niteliğine haiz bir alet bulunmaması, kamera görüntüsünün çözümüne ilişkin bilirkişi raporu ve bu kaydı doğrulayan tanık …’in soruşturma aşamasındaki beyanına göre de katılanın sanığa yönelik bir saldırısının olmaması, sanığın kendisine sırtı dönük olan katılanın yanına gelerek doğrudan ateş etmeye başlaması, atış sayısı birlikte değerlendirildiğinde sanık lehine meşru savunma koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Suç Niteliği
Sanığın iş yerinin önünde bulunan katılana doğrudan hedef alarak ateş etmesi, hedef alınan vücut bölgesi, suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişli bir silah olması, atış sayısı, katılanın yere düşmesine rağmen ateş etmeye devam etmesi ve öldüğünü düşünerek eylemine son vermesi karşısında, Mahkemece sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğuna ilişkin vasıflandırmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Haksız Tahrik
Kamera görüntüsünün çözümüne ilişkin bilirkişi raporu ve bununla örtüşen tanık … beyanı doğrultusunda sanığın katılanın iş yerine gelerek dışarıda iş yerinin önünde bulunan katılana aralarında bir konuşma veya tartışma dahi geçmeden doğrudan hedef alarak ateş ettiği, bu haliyle katılandan doğrudan sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranış bulunmadığından sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle cezadan indirim öngören 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A) paragraflarında açıklanan nedenle katılanın temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.04.2022 tarihli ve 2022/166 Esas, 2022/475 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … 13. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.02.2023 tarihinde karar verildi.