YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8244
KARAR NO : 2023/2241
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğa karşı kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.04.2021 tarihli ve 2017/882 Esas, 2021/230 Karar sayılı kararı ile, suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesi, 31 … maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2021/1001 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri; suçun kasten yaralama olup suç vasfının hatalı belirlendiğine,
2. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebepleri; Sübuta, iştirak iradesinin bulunmadığına, eksik incelemeye, hatalı değerlendirmeye, meşru savunmaya, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlal edildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay tarihinde Suriye uyruklu şahıslar … ile … ‘ın motorsiklet ile seyir halinde oldukları esnada temyiz dışı sanık … ile suça sürüklenen çocuk …’in küfür edildiği iddiasıyla motorsikleti durdurarak tartışmaya başladıkları, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine tarafların yakınlarının olaya müdahil oldukları, kavganın hareketli ortamında temyiz dışı sanık …’nın kimin olduğu dosyada mevcut delil durumu itibariyle tespit edilemeyen bıçak ile maktul …’i göğüs bölgesinden yaralayarak ölümüne sebep olduğu, suça sürüklenen çocuk hakkında da olayın başından beri sanık … ile birlikte hareket ettiği anlaşıldığından müşterek fail sıfatı ile sorumlu tutularak cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Suça sürüklenen çocuk savunmaları, tanık beyanları, olay yeri inceleme raporu ve basit olay krokisi, otopsi tutanağı, kamera görüntüleri içeren CD inceleme tutanağı, güncel nüfus ve sabıka kayıtları dava dosyasında bulunmaktadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Suça sürüklenen çocuk …’in, asli fail … ile fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket ettiği tüm dosya kapsamına göre anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Suç Vasfına Yönelen Temyiz Sebepleri Yönünden;
Suçta kullanılan araç, isabet yerleri ve sayısı, hedef alınan bölgeler, sanığın eylem sırasında ve sonrasında sergilediği tutum ve davranışlar, sarf ettiği sözler nazara alındığında suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Sübuta, Suç Vasfına, İştirak İradesine, Eksik ve Hatalı İncelemeye, Meşru Savunmaya, Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesinin İhlal Edildiğine Yönelen Temyiz Sebepleri
İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, suçta kullanılan araç, isabet yerleri ve sayısı, hedef alınan bölgeler nazara alındığında suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, hukuka uygunluk nedenlerinden biri olarak 5237 sayılı TCK’nın 25 … maddesinde düzenlenen meşru savunmanın yargısal kararlarda ve öğretide; bir kimsenin, gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakkı hedef alan, gerçekleşen ya da gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı, saldırı ile eş zamanlı olarak hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde, kendisinden veya başkasından uzaklaştırmak mecburiyetiyle saldırıda bulunan kişiye karşı işlediği ve hukuk düzenince meşru kabul edilen fiiler olarak kabul edilmesi karşısında temyiz dışı sanık …’nın ve suça sürüklenen çocuğun eyleminin meşru savunma kapsamında değerlendirilemeyeceği, asli fail … ile birlikte birlikte hareket etmek suretiyle fiil üzerinde müşterek hakimiyet kuran suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sorumlu tutulması gerektiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2021/1001 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, üye …’ın suça sürüklenen çocuğun eyleminin 86/2,3-e, 29 maddelerine uyan suçu oluşturduğuna ilişkin karşı oyu nedeniyle oy çokluğu ile TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.04.2023 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Tüm dosya kapsamından analaşılacağı üzere,
… ve …’ın … fırını önünde beklerken oradan motosiklet ile geçen ve Suriyeli olan tanıklar … ve … arasında kimin başlattığı belli olmayan bir küfürleşme olduğu, tanıkların ileride durup arkadaşlarına haber verdikleri, kavga çıkacağını anlayan …’nın da akrabalarına haber verdiği, Suriyeli grubun 3 arkadaşının daha sopalarla olay yerine geldiği, sanıkların da akrabaları olan … ile …’ın geldiği ve iki grup arasında kısa sürede kavga başladığı kavga sırasında Suriyeli grupta yer alan maktul …’in aldığı bıçak darbesi nedeniyle öldüğü sübut bulmuştur. Maktulün sanık … tarafından bıçaklandığı hususunda tereddüt yoktur. Ancak suça sürüklenen çocuk …’in bu eyleme katkısı tartışmalıdır. Her ne kadar sayın çoğunluk suça sürüklenen çocuğun TCK’nin 37. maddesi gereğince cezalandırılmasına ilişkin kararın onanmasına hükmetmiş ise de bu görüşe katılmıyorum şöyle ki;
Taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek nitelikte önceye dayalı bir husumet bulunmamakta olup, olayın nedeni basit bir küfürleşmeden ibarettir. Maktül olay yerine sonradan gitmiştir. Sanık … ile suça sürüklenen çocuk arasında maktulü öldürme konusunda önceden varılmış bir fikir birliği bulunmadığı gibi maktulün öldürülmesi sırasında suça sürüklenen çocuğun bir iştiraki veya yardımı olduğuna dair dosyada bir delil bulunmamaktadır. Olayda sadece bir bıçak kullanılmış ve oda sanık …’nın elinde görülen bıçaktır. Maktülde de sadece bir bıçak darbesi mevcuttur. Suça sürüklenen çocuğun elinde bıçak olduğuna dair bir ikrarı yoktur. Suça sürüklenen çocuğun beyanında geçen bıçak ile ilgili kısım sanık …’nın kendisine anlattıklarından ibarettir. Maktulün öldürülmesi ani gelişen bir kasıt ile gerçekleşmiştir. Suça sürüklenen çocuk ve sanık arasında sadece Suriyeli grup ile kavga etme konusunda bir fikir birliği mevcuttur. Olayın başlangıcında sanık …’da bıçak yoktur. Suça sürüklenen çocuğun bıçağı gördüğü ve maktül bıçaklanırken bu fiili kolaylaştıracak bir davranışta bulunduğuna ilişkin de bir
kanıt yoktur. Suça sürüklenen çocuğun başından itibaren olay yerinde olması öldürme fiiline iştirak ettiği anlamına gelmez. Maktulün bıçaklanması ani olarak gerçekleşmiştir. Öyle ki olaya katılanların hiçbirisinin bıçaklanma anına dair bir görgüsü yoktur. Suça sürüklenen çocuk kastettiği ve gerçekleştirdiği fiillerden sorumlu tutulmalıdır. Bu da sadece maktul ve yanındakilerin yaralanmasıdır.
Bu nedenle suça sürüklenen çocuğun TCK’nin 86/2, 86/3e, 29. ve 31/3. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiğini düşündüğümden Sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyorum. 22.05.2023