Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/8243 E. 2023/675 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8243
KARAR NO : 2023/675
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2020/478 Esas, 2022/41 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 30.05.2022 tarihli ve 2022/627 Esas ve 2022/811 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz istemi;
1. Suçun tasarlanarak ve canavarca hisle işlendiğine,
2. Haksız tahrik sebeplerinin bulunmadığına,
3. Takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın olay tarihinde arkadaşıyla buluşacağı yere gitmek için korsan taksicilik işiyle uğraşan maktul ile anlaştığı ve birlikte Anadolu yakasına gittikleri, dönüş yolunda aralarında çıkan tartışma sonucu Torium AVM önüne geldikleri, sanık savunmasına göre tartışmanın maktulun işi olduğu gerekçesiyle Beylikdüzü’ne gitmesi gerektiğini ve araçtan inmesini söylemesi, kendisinin de bunu kabul etmemesi nedeninden kaynaklandığı, tartışmanın devamında sanık ile maktulün araçtan indikleri, sanığın ele geçirilemeyen bıçak ile maktulu kovalamaya başladığı, bir süre sonra yorulan maktulü, yakalayıp hayati organlarını hedef alacak şekilde birden fazla bıçakladığı anlaşılmıştır.
Haksız tahrik yönünden yapılan değerlendirmede sanığın maktulün kendisine vurduğunu ve bacağından yaraladığı iddiasında bulunduğu ve soruşturma aşamasında alınan sanığa ait adli rapor içeriği ile sanığın savunmasının uyumlu olduğu ayrıca görüntü kayıtları itibariyle sanığın burun ve ağzında kanama görüldüğü incelenen CD görüntülerinde de sanığın “…bana vurdu…” şeklindeki beyanlarda bulunduğu, bu sebeplerle sanığın maktulün tahrik içeren eylemleri karşısında suçu işlediği kanaatine varılarak sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulandığı anlaşılmıştır.

2. Sanık aşamalardaki beyanlarında üzerine atılı suçu tevil yollu ikrar etmiştir.

3. Olaya ilişkin görgüsü ve bilgisi bulunan tanık beyanlarının dava dosyasına alındığı görülmüştür.

4. Sanığın basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığına ilişkin 29.09.2018 tarihli Genel Adli Muayyene Raporunun dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.

5. Olay yeri inceleme raporu, 29.09.2018 tarihli CD İnceleme Tutanağı, 29.09.2018 tarihli Olay- Muhafaza Altına Alma Ve Teslim Tutanağı, 29.09.2018 tarihli tutanak, 11.07.2019 tarihli Bilirkişi İnceleme Raporunun dava dosyasına alındığı anlaşılmıştır.

6. Sanığa ait güncel Adli Sicil Kaydının dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Tasarlama Ve Canavarca His
Suçun tasarlanarak işlendiğinin kabulü için, bir kimseye karşı belirli bir suçu işleme kararının verilmesi, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında makul bir sürenin geçmesi, bu süre içerisinde sebat ve ısrar gösterilerek suç işleme kararından dönülmemesi gerekmekte olup, incelemeye konu somut olayda sanık ile maktul arasında olay öncesinde bir husumet bulunmadığı, olay gecesi birlikte alkol alıp eğlendikten sonra dönüş yolunda araç içerisinde başlayan tartışmanın araç dışına taştığı ve sanığın elinde bıçakla maktulü kovalayarak yaraladığı olayda sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belirli bir hazırlıkla eylemini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, bu itibarla tasarlamanın koşulları bulunmadığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Dairemizin yerleşik kararlarında canavarca hisle öldürme suçundan sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürme sakiyle hareket edilmesi gerekmekte olup, somut olayda sanık ile maktulün olay öncesinde tartıştıkları ve kavga ettikleri, sanığın bundan kaynaklanan öfke duygusu ve tahrik altında eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, canavarca hisle hareket ettiğini kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak yeterli kesin delil bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Haksız Tahrik
Olay günü sanık ile maktul arasında araç içerisinde tartışma çıktığı, sanığın iddiasına göre maktulün kendisine bıçak çektiği, yumrukla vücudunun çeşitli yerlerine vurduğu, sanığın maktulün eylemleri neticesinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği haksız tahrik indirimi uygulanmasında ve tahrik derecesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Takdiri İndirim
Sanığın, üzerine atılı suçlamaya yönelik samimi ikrarda bulunduğu ve bu durumun Mahkemece sanık lehine takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmesiyle; Sanığın fiilden sonraki hali, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları, verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkisi lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek , …” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye dayalı olarak sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği takdiri

indirim nedeni uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 30.05.2022 tarihli ve 2022/627 Esas ve 2022/811 Karar sayılı kararında katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.02.2023 tarihinde karar verildi.