Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/8177 E. 2023/316 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8177
KARAR NO : 2023/316
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23/09/2020 tarihli ve 2020/326 Esas, 2020/233 Karar sayılı kararıyla, sanık hakkında nitelikli yaralama suçundan açılan kamu davasında eylemin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 inci maddesinin birinci fıkrası (d) bendi ve 35 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçuna dönüşme ihtimaline binaen delillerin takdir ve değerlendirmesinin yüksek dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle 5235 sayılı Kanun’un 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 3 üncü, 4 üncü ve 5 inci maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmiştir.

2. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.06.2021 tarihli ve 2020/286 Esas, 2021/210 Karar sayılı kararıyla, sanık hakkında nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında eylemin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 inci maddesinin birinci fıkrası nın (d) bendi, 35 inci maddesi, 62 inci maddesi, 53 üncü maddesi gereği 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 04.04.2022 tarihli ve 2021/1590 Esas, 2022/457 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan kurum vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35 inci maddesi, 62 inci maddesi uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz sebepleri
1. Suç tasarlanarak işlendiğinden suç vasfının hatalı belirlendiğine,
2. Takdiri indirim nedenlerine,
İlişkindir.

B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri
1. Sanık hakkında suçu işlediği sırada ve halen akli durumu ve cezai ehliyeti konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edildiğine,

2. Sanığın öldürme kastıyla hareket etmediği dikkate alınmadığından suç vasfının hatalı belirlendiğine,
3. Suçun olası kastla işlendiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ile katılanın evli olup zaman zaman anlaşmazlık yaşadıkları, katılanın ve bu evlilikten olan müşterek çocukların alınan beyanlarında; sanığın katılana yönelik kaba, şiddet içeren tutum ve davranışlarda bulunduğunu açıkça ifade ettikleri, olay tarihinde katılan ve katılan ile sanığın müşterek çocukları temyiz dışı katılan …’in, gece vakti evde televizyon izledikleri esnada sanığın başka odadan ”ambulans çağırın” şeklinde seslenerek kısa süre sonra koltukta oturmakta olan katılana mutfak bıçağı ile saldırmak suretiyle batın bölgesinden basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, katılan …’in annesini kurtarmak için hamle yaptığı, sanığın bıçağı kızı Gülden’e de isabet edecek şekilde halen salladığını gören katılanın, odada bulunan sehpayı sanığa doğru iterek sanığın dengesini bozmayı başarması üzerine Gülden’in de oda kapını kilitlemek suretiyle saldırıdan kurtuldukları ve sanığın katılana yönelik eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmıştır.

2. Sanık üzerine atılı suçlamayı tevil yollu ikrar etmiştir.

3. Katılanın ve tanıkların aşamalarda istikrarlı beyanları dava dosyasında mevcuttur.

4. İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim edilen 16.09.2020 tarihli raporda; ”epigastrik bölgede yaklaşık 5 cm’lik kesici delici alet yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte ve yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu ”
Görüşünü içerir adli tıp raporu dava dosyasına eklenmiştir.

5. Olay yeri inceleme raporu dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Evli olan sanıkla katılanın bu evlilikten kaynaklı sorunlar yaşadıkları, olay gecesi taraflar arasında herhangi bir münakaşa olmaksızın sanığın belirlenemeyen bir sebeple eşine ve kızına hitaben ‘ambulans çağırın” şeklinde bağırdıktan sonra katılana mutfak bıçağı ile saldırarak batın bölgesinden hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı, kızı Gülden kendisine engel olamaya çalışmış ise de sanığın bıçağı sallamayı sürdürdüğü, katılanın yaralı vaziyette olmasın karşın suç yerindeki sehpayı siper ettiği, sanığın dengesini bozduğu, katılan ve kızının balkona kaçıp sanığın koridora çıkmasının ardından da evin salon kısmının kapısı içeriden kilitleyerek arkasına masa-sandalye yığmak suretiyle komşulardan yardım istediklerinin ve sanığın da eylemine izah edildiği üzere son vermiş olduğunun anlaşıldığı olayda; nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5271 Sayılı Kanun’un 35 inci maddesi uyarınca hüküm kurulurken katılandaki yaralanmanın niteliğine göre alt sınırı makul oranda aşacak şekilde ceza indirimi uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Suç Vasfı Yönünden:
Yerleşik yargısal kararlarda kabul edildiği ve tereddütsüz bir şekilde uygulandığı üzere, tasarlamadan söz edilebilmesi için failin, bir kimsenin vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiş olması, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması ve gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi gerekmektedir.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde ani gelişen olayda suçun tasarlanarak işlendiğine dair dosya kapsamında maddi delil mevcut olmadığından sanığın eylemi ile ortaya çıkan kastının tasarlayarak öldürmeye yönelik olmadığı anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Takdirî İndirim Nedenleri Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanmasının Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında olduğu, ancak bu takdirin sınırsız ve denetime kapalı bir yetkiyi barındırmadığı, Yargıtay tarafından yapılacak değerlendirmenin, Mahkemenin takdirinin dava dosyasında mevcut veriler ile uyumlu şekilde şekillenip şekillenmediği ve yerinde ve yeterli gerekçeye dayanıp dayanmadığı ile sınırlıdır.

Mahkemece ”sanığın duruşmadaki iyi hali ve verilecek cezanın yaşamı üzerindeki olası etkileri” gerekçe gösterilerek hüküm tesis edildiği, Mahkemenin takdirinin dava dosyası kapsamına uygun şekillendiği anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Eksik İncelemeye Yönelik
Sanığın suç tarihinde ve öncesinde bir kısım ilaçlar kullandığını, şuurunun yerinde olmadığını savunmasına, suçu işleme saikinin tespit edilememiş olmasına, sanık müdafiinin sanığın tıbbi açıdan nörolojik sorunları ve kronik hastalıklarının bulunduğunu, faili bulunduğu suç tarihinde cezai ehliyetinin bulunmadığını iddia etmesine göre; sanığın suçu işlediği sırada ve halen akli durumu ve cezai ehliyeti konusunda, suç tarihi öncesine ilişkin tüm tedavi evrakları ve reçete dökümleri temin edilip gözlem altına alınma kararı verilerek Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden alınacak rapor ile gözlem altına alınma kararı ile birlikte yeniden Gözlem İhtisas Dairesine sevk edilmesi, Adlî Tıp Gözlem İhtisas Dairesince tanzim edilecek rapor ile birlikte 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu’nun 6/2-d maddesi uyarınca karar vermeye yetkili 4. İhtisas Kurulundan 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesi yönünden rapor aldırılması, raporlar arasında çelişki bulunması halinde ise Adlî Tıp Kurumu ilgili Üst Kurulundan rapor aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Suç Vasfı ve Olası Kasta Yönelik
Sanığın, eşi olan katılanı karın bölgesinden hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı, katılanın suç yerindeki sehpayı sanığa doğu iteklemesi, kendisine ve kızına siper etmesi sonucu dengesi bozulmakla katılan ve kızı Gülden’in oda kapını kilitleyip kapı arkasına masa- sandalye türü eşyalar ile destek vererek sanığı engelleyebildikleri, eylemin son bulma şekli, suçta kullanılan aletin elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve darbe sayısı bir bütün hâlde göz önüne alındığı vakit, suça yönelmiş irade ve kastın öldürme fiiline yöneldiği kabulüne varılmasının lazım geldiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmediği, sanığın eyleminin sonucunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, olası kast şartlarının da mevcut anlaşılmakla, hükümde anılan hususlar yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

III. KARAR
A. Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Gerekçe bölümünde (B-1) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2022 Tarihli ve 2021/1590 Esas, 2022/457 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdîren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.02.2023 tarihinde karar verildi.