Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/8071 E. 2023/829 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8071
KARAR NO : 2023/829
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan vekili

Olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet kararına karşı sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmolunan cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu belirlenmiştir.

Kasten Öldürmeye teşebbüs suçundan ilk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin

bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Ödemiş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.03.2022 Tarihli ve 2021/253 Esas, 2022/135 Karar Sayılı Kararı
1. Olası Kastla Yaralama Suçundan
Olası kastla silahla yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesi birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 21 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 … maddesinin 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrüre karar verilmiştir.

2. Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 … maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrüre karar verilmiştir

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 02.06.2022 Tarihli ve 2022/1921 Esas, 2022/1749 Karar Sayılı Kararı
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2022/1921 Esas, 2022/1749 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan kasten öldürmeye teşebbüs ve olası kastla yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlere yönelik sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
1.Sanığın öldürme kastıyla hareket etmediğine, suç vasfının hatalı belirlendiğine,
2. Haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğine,
3. Takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine,
4. Meşru savunmada sınırın aşılması koşularının oluştuğuna,
İlişkindir.

B.Katılan Vekilinin Temyiz İstemleri
Sanık hakkında eksik ceza tayinine
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık …’ın olay tarihinde eşi …ile münakaşa yaşayarak evden ayrıldığı, tanık …..,in ise babası olan katılan …’yı arayarak kendisini evden almasını istediği, sanığın eve dönüp eşi ve çocuklarını görememesi üzerine …den babasının evinde olduğunu ve ortak konuta geri dönmeyeceğini öğrenip suçta kullandığı tabancayı da yanına alarak katılanın bulunduğu kıraathaneye gittiği, eşini evden alıp götürmesi nedeniyle katılanın haksız eyleminden kaynaklı olmayan öfkenin etkisi ile katılana bir şey söylemeksizin hedef gözeterek art arda 3 kez ateş etmesi sonucu olay anında katılanın sol arka çaprazında oturmakta olan mağdur …’in ”koltuk altı dış kısmından ve beşinci kaburga kemiği hizasından hayati tehlike geçirecek ve vücudunda orta (2) derece kemik kırığı oluşacak şekilde”; katılanın ise sol göğüs altından ”basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde” yaralanmasına neden olduğu, belirlenmiştir.

2. Sanık üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar etmiştir.

3. Tanıklar … ‘nün beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.

4. Olay yeri inceleme raporu ve basit kroki dava dosyasında mevcuttur.

5. Ödemiş 2. Ağır Ceza Mahkemesince düzenlenen 16.02.2022 tarihli keşif tutanağı ve 28.02.2022 tarihli bilirkişi raporu dava dosyasına eklenmiştir.

6. … Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından tanzim edilen 27.02.2020 tarihli uzmanlık raporları dava dosyasına eklenmiştir.

7. Sanığın eylemleri neticesinde;
a. Katılan …’de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak; Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 15.06.2020 tarihli ”basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek ” şekilde yaralandığı,

b. Mağdur …’de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak; Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından tanzim edilen 18.06.2020 tarihli ”sol koltuk altının arka dış kısmından ve beşinci kaburga kemiği hizasından hayati tehlike geçirmesine hayat fonksiyonlarına etkisi orta (2) derecede etkili kemik kırıklarına” sebep olacak şekilde yaralandığı
Görüşlerini içerir adli tıp raporları dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemleri
1. Suç Vasfı
Suçta kullanılan silahın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve atış sayısı, katılanın açılan ateş nedeniyle hayati tehlike geçirmiş olması bir bütün hâlde göz önüne alındığında, sanığın irade ve kastının öldürme fiiline yöneldiği kabulüne varılması gerektiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Haksız Tahrik
Sanık her ne kadar aşamalarda katılanın kendisine olay anında hakaret ettiğini, kahvehane içinden temin ettiği sandalye ile üzerine yürüdüğünü savunmuş ise de söz konusu beyanlarının maddi deliller ile desteklenmediği ve tanık anlatımları ile doğrulanmadığı, katılanın eşi ile münakaşa yaşamış olan kızını kendi isteği ile ikametine getirmesinin haksız eylem niteliği taşımayacağı da dikkate alındığında somut olayda katılandan kaynaklanan ve sanık lehine tahrik oluşturabilecek söz ve davranışın mevcut olmadığı anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Meşru Savunmada Sınırın Aşılması
Gerek öğretide gerekse yargısal kararlarda vurgulandığı üzere 5237 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve hukuka uygunluk nedenlerinden birini oluşturan meşru savunma, hukuka aykırılığı ortadan kaldırmakta ve bu nedenle eylemi suç olmaktan çıkarmaktadır. Bir olayda meşru savunmanın oluştuğunun kabul edilebilmesi için saldırıya ve savunmaya ilişkin şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Olayın meşru savunma içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için saldırıya ilişkin şartların yanında savunmaya ilişkin de şartların oluşması gerekmektedir. Savunmada zorunluluk bulunsa da savunmanın saldırı ile orantılı olması gerekir. Bu orantılılık belirlenirken saldırının yer ve zamanı, saldıran kişinin o anki durumu savunmada bulunan buna uygun bir tepki verip vermediği değerlendirilmelidir.

Savunmanın, meşru savunma şartlarının bulunduğu sırada başladığı, ancak orantılılık ilkesinin ihlal edilmesi nedeniyle meşru savunmanın gerçekleştiğinin kabul edilmediği durumlarda, “Sınırın aşılması” söz konusu olabilmektedir.

Somut olayda sanığın, kıraathanede oturmakta olan kayınpederi katılanın bulunduğu yere gelerek aniden yanında getirdiği tabanca ateş etmek suretiyle hayati derecede önem taşıyan koltuk altı bölgesinden yaraladığı, katılanın silahsız olup ilk ateşte isabet alarak yaralandığı buna rağmen ateş etmeye devam ederek eylemini sürdüren sanığın herhangi bir saldırı tehlikesi altında olmadığının açıkça anlaşılması karşısında eylemi, meşru savunmada sınırın aşılması koşullarını taşımadığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Takdiri İndirim Nedenleri
Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uyarınca takdiri indirim sebebinin uygulanmadığı, ”sanığın sabıkalı kişiliği, dosyaya yansıyan olumsuz sosyal ilişkileri, fiilden sonraki tutum ve davranışları ile suç işleme eğilimleri nazara alınarak takdirî indirim hükmünün tatbik edilmemesine karar verilmiştir….” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile lehe hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

5. Olası Kastla Silahla Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında, … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 02.06.2022 tarihli ve 2022/1921 Esas, 2022/1749 Karar sayılı kararı ile olası kastla yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrası (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrası (d) bendi, 21 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 … maddeleri uyarınca kurulan “4 yıl” hapis cezası ile mahkûmiyet hükmüne konu cezanın türü ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, reddine karar verilmiştir.

B. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Ceza Miktarı
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanığa verilen ceza miktarı yönünden Mahkemenin takdir ve uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Olası Kastla Silahla Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A-5) bendinde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 02.06.2022 tarihli ve 2022/1921 Esas, 2022/1749 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2022/1921 Esas, 2022/1749 Karar sayılı kararında katılan vekili, sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye taleplerinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ödemiş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.03.2023 tarihinde karar verildi.