Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2022/7955 E. 2023/1258 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7955
KARAR NO : 2023/1258
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mâhkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.07.2021 tarihli ve 2021/14 Esas, 2021/282 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.12.2021 tarihli ve 2021/2732 Esas, 2021/2795 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 … maddesinin birinci fıkrası, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, müsadereye ve mahsuba, 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından kazanılmış hakların saklı tutulması suretiyle sanığın cezasının 8 yıl 12 ay hapis cezası üzerinden infazına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemleri, öldürme kastı ile hareket etmediğine, meşru savunma koşullarının oluştuğuna, suç vasfının kasten yaralama olduğuna, beraatine karar verilmesi ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılanın, sanığın kayınpederi olduğu, sanık ile eşi…. arasında yaşanan sorunlardan ötürü….’nin olaydan yaklaşık bir hafta önce ailesinin evine döndüğü, olay günü sanığın saat 22.00 sıralarında katılanın evine geldiği, eşi….’yi sorduğu, katılanın arkadaşı ile iş aramaya gittiğini söylemesi üzerine sanığın “Neden kızınıza sahip çıkmıyorsunuz” dediği, katılanın apartman koridorunda konuşmamaları için sanığı içeri davet ettiği ancak sanığın merdivenlere doğru yönelip katılana ele geçirilemeyen 7.65 mm fişek atan tabancası ile yaklaşık 1,5 metre mesafeden bir el ateş etmesi sonucu katılanın karın sağ yan tarafından yaralandığı, katılanın yere düşmesi üzerine sanığın olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, katılanın yaralanmasına ilişkin düzenlenen adli tıp raporunda iç organ yaralanması ve iç kanamaya bağlı yaşamsal tehlike geçirdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.

2. Mahkemece suç vasfına ilişkin yapılan değerlendirmede, olay gecesi sanığın tabanca ile kayınpederi olan katılanın evine giderek eşini sorduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre de hiç bir şey söylemeden ve katılandan kendisine yönelik herhangi bir tahrik olmadığı halde üzerinde taşıdığı tabanca ile yakın mesafede katılanın karnına doğru ateş etmesi sonucu katılanı yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, sanığın eylemin devam etme ve daha fazla mermi sıkma imkanı varken eylemine kendiliğinden son verip olay yerinden ayrıldığı, bu haliyle eylemin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır.

3. Sanığın ikrara yönelik savunması, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanık beyanları, katılanın yaralanmasına ilişkin Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 23.01.2020 tarihli geçici adli muayene raporu ile … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 30.10.2020 tarihli kati adli tıp raporu, … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 17.03.2020 tarihli balistik incelemeye ilişkin uzmanlık raporu ile 30.01.2020 tarihli svap analizi ve atış mesafesinin tespitine ilişkin uzmanlık raporu, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen parmak izi incelemesine ilişkin uzmanlık raporu, olay yeri inceleme raporu, tutanaklar, sanığın adli sicil ve nüfus kaydı dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince eylemin hukukî nitelendirmesine ilişkin görüş farklılığı bulunması nedeniyle duruşma açılarak yeniden hüküm kurulduğu belirlenmiştir. Buna göre, suçta kullanılan aracın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve darbenin şiddeti ile meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı kastının öldürmeye yönelik olduğu kabul edilmiş ve 5237 sayılı Kanun’un 81 … maddesinin birinci fıkrası ve 35 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması cihedine gidilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın Öldürme Kastı ile Hareket Etmediğine, Suç Vasfına ve Beraatine Karar Verilmesi Gerektiğine Yönünden
Sanık ile eşi…. arasında yaşanan sorunlardan ötürü…’nin ailesinin yanında kalmaya başladığı, sanığın olay günü katılanın evine gidip eşini sorduktan sonra “Neden kızınıza sahip çıkmıyorsunuz” dediği, katılanın apartman koridorunda konuşmamaları için sanığı eve davet etmesi üzerine sanığın üzerinde bulunan ve ele geçirilemeyen 7,65 mm çaplı tabanca ile 1,5 metre mesafeden ateş etmek sureti ile katılanı karın sağ yan tarafından yaralaması sonucu katılanın iç organ yaralanması ve iç kanama sonucu yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda, suçta kullanılan aracın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve darbenin şiddeti ile meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı kastının öldürmeye yönelik olduğunun anlaşılmış olup sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulmasında isabetsiz bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Sanığın ikrara yönelik savunması, katılan ve tanıklar…. ile….’nin beyanlarından sanığın üzerine atılı suçun sübuta erdiği anlaşılmakla, sanığın beraatine yönelen temyiz talebi yerinde görülmemiştir.

2. Meşru Savunma Yönünden
Hukuka uygunluk nedenlerinden biri olarak 5237 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen meşru savunmanın yargısal kararlarda ve öğretide; bir kimsenin, gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakkı hedef alan, gerçekleşen ya da gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı, saldırı ile eş zamanlı olarak hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde, kendisinden veya başkasından uzaklaştırmak mecburiyetiyle saldırıda bulunan kişiye karşı işlediği ve hukuk düzenince meşru kabul edilen fiiler olarak kabul edilmesi karşısında, somut olayda katılanın evine saat 22.00 sıralarında giden sanığın, katılanla konuştuktan sonra kendisini eve davet eden katılanı 1,5 metre mesafeden tabanca ile yaraladığı, katılanın ve tanık….’nin aşamalardaki istikrarlı beyanları ile bu beyanları doğrular nitelikteki tanık….’nin beyanına göre olay sırasında mağdurdan, sanığa yönelen haksız bir saldırı bulunmadığı anlaşılmış olup hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Lehe Hükümlere Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, katılandan, sanığa yönelen haksız davranış bulunmadığının tanık beyanlarından anlaşılmasına göre 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği haksız tahrik indirimi yapılmamasının yerinde olduğu, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkasının bulunması, olayın ardından firar eden sanığın olay tarihinde yaklaşık bir ay sonra yakalanarak savunmasının tespit edilebilmiş olması karşısında Mahkemece “Sabıkalı geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak…” şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanmamasının yerinde olduğu, sanık hakkında hükmedilen netice ceza miktarının 12 yıl hapis cezası olması karşısında diğer lehe hükümlerin (5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, aynı Kanun’un 51 … maddesi uyarınca, sanığın suç tarihindeki yaşı da gözetilerek erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması) uygulanmasında sonuç ceza miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu anlaşıldığından, hükümde bu yönlerden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.12.2021 tarihli ve 2021/2732 Esas, 2021/2795 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.03.2023 tarihinde karar verildi.